"شخصًا ما" - Traduction Arabe en Turc

    • Birisi
        
    • birinin
        
    • birileri
        
    • Birini
        
    • biriyle
        
    • birine
        
    • Biri
        
    • Birisini
        
    • birilerinin
        
    Kocasını öldürmekle suçlanması için, Birisi tuzak kurdu diye mi düşünüyor? Open Subtitles بأن هناك شخصًا ما خطط بدقة ليلفق لها تهمة قتل زوجها؟
    Kesinlikle Birisi bana tuzak kuruyor. Open Subtitles إنّه لواضحٌ ، أنّ شخصًا ما يحاول الوقوع بي.
    Barınak zayıfsa veya içerideki birinin acil tıbbi yardıma ihtiyacı varsa bir saat sonra dışarıdan yardım almayı deneyin. TED إذا كان المأوى فقيرًا، أو شخصًا ما داخل يحتاج إلى عناية طبية عاجلة، حاول البحث عن مساعدة خارجية بعد ساعة.
    Hayır. birileri çok büyük bir hata yapmış. Arabada bir inceleme yaptık. Open Subtitles كلا، شخصًا ما عمل شيئًا هائلًا، كنّا نفحص جزءًا السّيارة.
    Birini seni sevdiğim kadar sevmenin mümkün olduğunu sen doğmadan önce bilmezdim. Open Subtitles قبل ولادتك، لم أكن أعلم بأني سأحب شخصًا ما كما أحبكِ الآن
    Elini kaldırmamış olanlarınız da çok yakın bir zamanda bu cinsel kimlikteki biriyle tanışma şansına erişecektir, bundan eminim. TED كل شخص منكم، لم يرفع يديه، في المستقبل القريب جدًا ستحصل على فرصة لكي نقابل شخصًا ما من هذه الهويات، أضمن لكم هذا.
    Kaza veya intihar nedeniyle aniden Birini kaybeden birine nasıl destek olabiliriz? TED كيف لنا أن ندعم شخصًا ما ممن فقد عزيزًا فجأةً، في حادث أو انتحار؟
    Diyelim bir teröristsiniz, ya da o uçağa alınmaması gereken Biri. Open Subtitles إن كنت سائحًا أو شخصًا ما لا يُسمَح له بركوب الطائرة..
    Birisi seni sevdiğinde bir fark yaratması gerekir, değil mi? Open Subtitles يُفترض بذلك أن يحدث فرقًا عندما يكون شخصًا ما مغرمًا بكِ. أليس كذلك؟
    Ama dışarıda seni bulup bazı sorular sormak isteyen Birisi var. Open Subtitles ولكن شخصًا ما سوف يتتبع القصة ويطلب منكِ أن تجيبي بضعة أسئلة
    Büyük derken, sanki Birisi onları, ...tutmuş ve içine, ...onun küçük taşaklarına, ...iki tane kavun sokmuş gibiydi. Open Subtitles عندما أقول لك أنها كبيرة أعني أنها تبدو كما.. كما لو أن شخصًا ما أمسك به.. وحشر بطيختين داخل خصيتيه
    birinin yanlış bir şey yaptığını gördüğüne inanıyorsa, söylemeden duramaz. Open Subtitles هي تؤمن عندما ترى شخصًا ما بفعل شيء ما خاطئ ستخبر عنه
    Herhangi bir aptal bile birinin kötüleri yok ettiğini anlayabilir. Open Subtitles مهما كان الناس أغبياء، فسيدركون لا محالة أن شخصًا ما يقتل هؤلاء المجرمين
    Bir dakikalığına olsun yeniden normal olmak istedim. Çünkü birinin sırrını öğrendiğin zaman tek düşünebildiğin o oluyor, biliyor musun? Open Subtitles أردت أن أكون عادية مجددًا ولو لثانية لأن بمجرد أن تعرف سر شخصًا ما..
    İşin doğrusu ortalıkta sana doğruyu söyleyecek birileri olduğuna şükretmelisin. Open Subtitles الحقيقة هي يجب أن تكون ممنونًا لأن شخصًا ما من حولك يخبرك بالحقيقة.
    Polisler olay yerinde bulmuş. birileri kötü adamların oyunlarını bozmuş. Open Subtitles لقد وجدته الشرطة في مسرح الجريمة لقد قام شخصًا ما بإيقاف الأشرار
    Yaşadığı şehirde, bir köşede durmuş böyle bir işaret tutan Birini görenler elini kaldırsın. [İŞ İSTİYORUM] TED ارفعوا أيديكم إذا رأيتم شخصًا ما في مدينتكم يقف في زواية حاملًا مثل هذه اللافتة.
    Yani eğer yardıma ihtiyacı olan Birini tanırsanız, korkmuş Birini tanırsanız onlara karşı nazik olun. TED لذلك، إذا عرفتم شخصًا ما بحاجة إلى مساعدة، إذا عرفتم شخصًا ما خائفًا للغاية، كونوا لطفاء معهم.
    Mirasyedinin biriyle evlendiğini duydum. Open Subtitles أعلم فقط بأنها تزوجت شخصًا ما ورث ثروة طائلة.
    Mesela çok da hoşlanmadığın biriyle çıkarsan ve karşı taraf senden ayrılırsa onu her şeyden çok istersin. Open Subtitles الأمر كما لو كنت تواعد شخصًا ما لست مهتمًا به كثيرًا، ثم تنفصل عنه ثم تريده أكثر من أي وقت مضى
    birileri birine lakap taktığında, bir anlamı var demektir. Open Subtitles عندما يُعطي القاضي شخصًا ما لقب، ذلك اللقب يعني شيئًا.
    Düşünün ki Biri plazadan aşağıya iniyor ve 45 derece sağına bakıyor. TED تخيلوا أن شخصًا ما قد نزل إلى ساحة عامة ونظر بزاوية 45 درجة إلى يمينه.
    Kendisi öldürmedi. Birisini kullandı. Open Subtitles لم يقتلها مباشرة، بل إنّه سخّر شخصًا ما.
    Sevdiğimiz birilerinin, söylediklerinin veya davranışlarının aksine acı çekebiliyor olduklarını daima farz etmeliyiz. TED يجب علينا أن نفترض دائمًا بأن شخصًا ما نحبه ربما قد يعاني، بغض النظر عما يقولون أو كيف يتصرفون.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus