Bir iyilik isteyen biri. Bir gömüş 10 dolar, bir emiş 5 dolar. | Open Subtitles | ــ شخص يريد خدمة ــ 10 دولارات مقابل المضاجعة، 5 مقابل الجنس الفموي |
Sadece size ihtiyacınız olan bilgiyi vermek isteyen biri etkin bir muhbir olabilir. | TED | فقط شخص يريد إعطاءك المعلومات التي تحتاجها هو مبلّغ فعال. |
Afedersiniz, efendim. Sizinle konuşmak isteyen biri var. | Open Subtitles | آسف يا سيدي ولكن هناك شخص يريد التحدث معك |
Köstebek olmak isteyen birisi gelen ilk teklifi sorgulamadan kabul ederdi. | Open Subtitles | أي شخص يريد أن يكون جاسوساً، يقبل العرض الأول دون نقاش |
Seninle aynı şeyleri isteyen birini istiyorsun. | Open Subtitles | انت تريد شخص يريد نفس الأشياء التي تريدها |
Anneannemi düzmek isteyen var mı? Bir içki ısmarlasanız yeter. | Open Subtitles | أيّ شخص يريد فعلها مع جدتي فقط إشتروا لها شراباً |
Bay Westchester, aklınıza eşinize zarar vermek isteyecek biri geliyor mu? | Open Subtitles | سيد وستشستر هل يمكنك التفكير بأي شخص يريد إيذاء زوجتك؟ |
Çok güzel bir çocuktu ama, değil mi? Sizi görmek isteyen biri var Bayan Garrett. | Open Subtitles | بالرغم أنه كان جميلًا أليس كذلك؟ هناك شخص يريد أن يراك سيدة غاريت |
Size bu kadar parayı kazandırmayı benden daha çok isteyen biri daha yoktur. | Open Subtitles | لا يوجد شخص يريد أن تعود تلك النقود أكثر منى |
Anlamıyorum. Ölmek isteyen biri neden yardım istesin? | Open Subtitles | لم أفهم , لماذا يطلب شخص يريد الموت المساعدة |
Hayır, Şef Takimura'yla konuşmak isteyen biri var. | Open Subtitles | لا ، هناك شخص يريد مقابلة المدير تاكيمورا |
Hiçbir şey. Seninle görüşmek isteyen biri var. | Open Subtitles | أنا لا أريد شيئاً، لكن هناك شخص يريد محادثتك |
Efendim, ofisinizde sizinle konuşmak isteyen biri var. | Open Subtitles | سيدي، هــناك شخص يريد التحدث إليك في مكتبك |
Birisi koydu onu oraya. Hepimizin ölü olduğunun düşünülmesini isteyen biri. | Open Subtitles | شخص ما وضعها هناك شخص يريد الجميع أن يظن أننا متنا جميعا |
Merhaba! Burada acilen PR başkanını görmek isteyen biri var. | Open Subtitles | مرحبا، هناك شخص يريد مقابلة رئيس العلاقات العامة بسرعة |
Seni görmek isteyen biri var, Polly. | Open Subtitles | هي، هناك شخص يريد رُؤيتك، بولي. فيونا، هَلْ هذه انت؟ |
Dojoya meydan okumak isteyen birisi olarak mı algılanıyorum? | Open Subtitles | لابد أنني أخطأت بالقدوم إلى شخص يريد أن أكون متحديه في الدوجو؟ |
Beth, burada daireyi görmek isteyen birisi var. | Open Subtitles | بيث, هناك شخص يريد ان يرى الشقة |
Artık, 11 eylülden bu yana, her bir koyun tenli adamın gözünde bizi öldürmek isteyen birini görüyoruz. | Open Subtitles | الآن, ومنذ الحادي عشرمن سبتمبر في أعين كل أسمر البشرة نرى شخص يريد قتلنا |
Tahminde bulunmak isteyen var mı? | TED | من الذي هو؟ أي شخص يريد أن أجازف بالتخمين؟ |
Seninle evlenmek isteyecek biri gibi değil. | Open Subtitles | أنها ليست كأي شخص يريد الزواج بك |
Size garezi olan, işinizi bozmak isteyen birileri var mı? | Open Subtitles | هل تفكر بشخص ذو أحقاد ؟ أي شخص يريد إفساد العمل ؟ لقد فتحت قبل 6 أشهر |
Otto, Biri seni görmek istiyor. | Open Subtitles | أوتو،هناك شخص يريد رؤيتك |
Birisi sadece bunları yaptığımızı düşünmemizi istiyor. | Open Subtitles | شخص يريد أن يخدعنا |
Sanırım, benimle aynı şeyi isteyen biriyle yaşamaya ihtiyacım var. | Open Subtitles | أعتقد أنّني أريد أن أكون مع شخص يريد ما أريده. |
Daha güzel bir dünya isteyen herkes için müzik yaptığını söylerim. | Open Subtitles | و كان يتحدث إليّ و إلى كل شخص يريد عالماً أفضل |
Alandan ayrılmak isteyen olursa önce beni görsün. | Open Subtitles | اي شخص يريد مغادرة المنطقة يبلغنى بالامر |