"شدة" - Traduction Arabe en Turc

    • ciddi
        
    • yoğun
        
    • şiddeti
        
    • üzgünüm
        
    • şiddetli
        
    • dilerim
        
    • ne kadar
        
    • yoğunluk
        
    • ciddiyeti
        
    • kadar çok
        
    • kadar ilerlemiş durumda
        
    • yoğunluğu
        
    Bu bölge oldukça kritik bir geçiş dönemi yaşıyor ve en ciddi güvenlik önlemleri gerektiriyor. Open Subtitles هذه المنطقةِ بشكل واضح في حالةٍ حرجة مِنْ الإنتقالِ ـ ـ ـ ـ ـ ـ ويطلبون إجراءات أمنِ وقائية أكثر شدة
    Ve Higgs alanı, ultra-yoğun Higgs halindeyken, bugünkünden sadece birkaç kez değil, milyarlarca kez daha yoğun, ve eğer uzay-zaman bu Higgs hali ile dolu olsaydı, tüm atomik madde çökerdi. TED و مجال هيقز, في حالة هيقز فائقة الكثافة, ليس فقط عدة مرات أكثر شدة عن اليوم, بي مليارات المرات, واذا كان الزمكان مليئا بحالة هيقز هذه, كل المواد الذرية سوف تنهار.
    Ama burada üzerinde durmak istediğim, yükseklik, bazı belli korkuların şiddeti, medyada verildiği gibi. TED لكن ما أريد أن أشير إليه أنّ ما نراه في الأعلى، يمثّل شدة مخاوف معينة، كما ورد في وسائل الإعلام.
    üzgünüm, ama korkarım seni terfi ettireceğiz. Open Subtitles أنا في شدة الأسف ولكن أخشى أن علينا أن نرقيك.
    Daha fazla veya daha şiddetli hava akımı görülen durumun daha uzun süre devam etmesini sağlıyor. TED فبإزدياد عدد النفخات وشدتها نجد أن حالة فرط الحركة تزداد شدة وتدوم لوقت أطول
    Özür dilerim. Açlıktan öyle gözüm döndü ki bu ipi yiyebilirim. Open Subtitles اعذُرني، انا ضعيفٌ جداً مِن شدة الجوع قد آكُلُ هذا الحبل
    Burada oturup kendime, üzgün olmanın ne kadar aptalca olduğunu, söylüyordum. Open Subtitles لقد كنت جالسة هنا أخبر نفسي بمدى سخافة شدة حزني عليه
    Tıpkı kasırga sezonları gibi solar maksimum dönemleri yoğunluk bakımından çeşitlilik gösterir. Open Subtitles تماماً كالأعاصير تختلف شدة طاقات الشمس فى الحدة والكثافة
    Sanırım bu akşamdan kalmalığın ciddiyeti, onların tekrarlanmayacağını fazlasıyla garanti eder. Open Subtitles أعتقد ان شدة صداع الكحول هذا ضمانات بأن هذا لن يحدث مجدداً
    Gerçekten de o kadar çok tatlı patates yiyorduk ki Tatlı patatesler gibi benim rengim de turuncuya döndü. TED في الواقع ، نحن استهلكنا الكثير من البطاطا الحلوة ، أصبحت برتقالية من شدة أكل البطاطا.
    Hastalığı, ellerinin kontrolsüzce titremesine yol açacak kadar ilerlemiş durumda. Open Subtitles لقد بلغت شدة مرضه أن يداه يرتجفان لا إرادياً
    Christian'da şiddetli öfke bozukluğu ve ciddi acı kompleksi var. Open Subtitles كريستيان لدية اضطراب شدة الغضب وعقدة الاضطهاد
    Araştırmalara göre en ciddi beyin hasarı vakalarında bile şaşırıcı oranda elektro aktivite görülüyor. Open Subtitles الإبحاث أثبتت لنتائج مبهرة عن كهرباء نشاط المخ حتى في أكثر إصابات المخ شدة
    Babandan daha ciddi bir takım giyerek mi? Open Subtitles أنت ذاهب لباس حتى أكثر شدة من والدك؟
    İlişki çok düşmanca başladı ama birden tutkuya dönüştü yoğun, romantik, heyecanlıydı Artık her şey bitti ama Open Subtitles بالطبع حدث هذا قبل أشهر لعدة مرات فقط بدأت تصبح علاقتنا عدائية وفجأةً إنسكبت عاطفة شدة , رومانسية , إثارة
    Daha yoğun görünmez koronalar çok yüksek elektrik sızıntılarından oluşuyor. Open Subtitles كلما بلغت شدة الهالة الخفية مبلغاً أعظم، كان تسريب الفولتية الكهربائية العالية أكبر.
    şiddeti, kanamanın boyutuna ve yerine bağlı olarak değişir. Open Subtitles و شدة المرض تعتمد على مكان النزيف و حجم الدم.
    üzgünüm. Bu evler gerçekten ihtiyacı olanlar için. Open Subtitles أنا في شدة الأسف، هذه المنازل للمحتاجين فعلاً
    Taşı öyle şiddetli fırlatmış ki, kuşun bir mil arkasına gitmiş. Open Subtitles كان يرمي بقوة و كانت الحجارة تصل لأميال بعيد من شدة الرمي
    Özür dilerim! Tanrı'm, ben gerçekten, gerçekten özür dilerim! Open Subtitles لقد تأخرت ، أنا آسفة ، رباه أنا في شدة الأسف
    Burada oturup kendime, üzgün olmanın... ne kadar aptalca olduğunu, söylüyordum. Open Subtitles لقد كنت جالسة هنا أخبر نفسي بمدى سخافة شدة حزني عليه
    Ama önce söylemeliyim ki pişmanlığın duygusal bileşenlerinden hissetiğimiz yoğunluk ve kalıcılık pişmanlık duyduğumuz asıl şeye bağlı olarak değişkenlik gösterecektir. TED ولكن بداية علي أن أقول أن شدة وحدة وإستمرارية أفكارنا ومشاعرنا التى تصاحب وتتبع إحساس الندم بالتأكيد سوف تتباين وتتمايز تبعاً للأمر المعين الذي نشعر بالندم حياله.
    Arama ve yaraların ciddiyeti yüzünden şüpheli olabileceğini düşünmedik. Open Subtitles بين المكالمة الهاتفية و شدة جروحه لم نظن انه متهم ابدا
    Ve kuraklık ve sellerin artan yoğunluğu Dünya'nın tahıl ambarlarını şiddetle etkileyecek, büyük açlıklara ve ekonomik çöküşe neden olacak. TED وزيادة شدة الجفاف والفيضانات سيؤثر بشدة على سلة خبز العالم، مسببا مجاعات هائلة وتراجعا اقتصاديا.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus