| Aşağı iniyorum, içkimi bitirip, onu arabasına götüreceğim ve yarım saat içinde geri otele gideceğim. | Open Subtitles | سأنزل، وأنهي شرابي وأوصلها حتي سيارتها وأعود للفندق خلال نصف ساعة |
| İçkimi bitirdim ve sonra notu okumak amacıyla birkaç masa ve sandalye devirerek bahaneyle dışarı çıktım | Open Subtitles | انهيت شرابي ثم انني عمليا ترنّحت وقمت بالسند على على الطاولات والكراسي حتى أخرج لقراءتها |
| Hiç sevmediğim bir grup insan, evimde dikilip içkimi içiyorlar. | Open Subtitles | هذه ليست حفلة بل أشخاص لا أحبهم واقفين بالأرجاء وهم يحتسون شرابي |
| Ciddi olduğumu göstermek için bu, bu geceki ilk ve son içkim olacak. | Open Subtitles | ولأظهر لك أنني جادة ، هذا شرابي الأول والأخير لهذه الليلة |
| Her birinizin içkime siyanür koyma fırsatı vardı. | Open Subtitles | كانت لكم جميعا الفرصة في وضع السيانيد في شرابي |
| İçki ısmarlamayacaksan kendiminkini alabilir miyim? | Open Subtitles | إذا لم تقومي بشراء شراب لي، هل من الممكن أن أستعيد شرابي ؟ |
| Hiç sevmediğim bir grup insan, evimde dikilip içkimi içiyorlar. | Open Subtitles | بل أشخاص لا أحبهم واقفين بالأرجاء وهم يحتسون شرابي |
| Bana içki ısmarlamayacaksan kendi içkimi geri alabilir miyim? | Open Subtitles | إذا لم تقومي بشراء شراب لي، هل من الممكن أن أستعيد شرابي ؟ |
| Geneleve gittim, ilk içkimi içtim bir arkadaşıma veda edip, bir başkasını toprağa verdim. | Open Subtitles | قد ذهبت إلى بيت دعارة قد تناولت شرابي الأول ودّعتُ صديقاً لي, ودفنت آخر |
| Görüşürüz, homolar. İçkimi içme. | Open Subtitles | اراكم لاحقا أيها الشواذ لا تشربوا شرابي اللعين |
| Ve içkimi bitirene kadar oturup beklemekten başka bir seçeneğin yok. | Open Subtitles | و لا تملكين خيار إلا أن تجلسي معي إلى أن أنهي شرابي |
| Eğer ikinizden biri içkimi doldurmayacaksa, kendim yapacağım. | Open Subtitles | حسناً، إذا لم يقم أحدكما بإعادة ملئ شرابي سأقوم به بنفسي |
| Gerçekten ölüyorsam, bu.. ..son içkim olamaz. | Open Subtitles | طالما سأموت حقًّا، فمُحال أن يكون هذا شرابي الأخير. |
| Bu son içkim. Bana ne kadar borç verebilirsin? | Open Subtitles | هذا شرابي الأخير كم يمكنك أن تعيرني؟ |
| Bu son içkim. Bana ne kadar borç verebilirsin? | Open Subtitles | هذا شرابي الأخير كم يمكنك أن تعيرني؟ |
| Gitmem gerekiyor. Bardan hemen sonra, onun evine gittik. İçkime bir şeyler kattı. | Open Subtitles | بعد الحانة، عدنا إلى بيته وضع شيئاً في شرابي |
| Sanırım kızlarından biri içkime bir şey kattı. | Open Subtitles | مهـلاً .. أعتقد أن إحدي فتياتكم قد وضعت شيء في شرابي |
| - Favori içkime mi baktın? | Open Subtitles | وبعض الكراميل .. لقد اطلعت على شرابي المفضل ؟ |
| Özür dilerim, İçeceğimi döktüm, peçete alabilir miyim? | Open Subtitles | عفواًياآنسة،لقدسكبتُ شرابي ، هل يمكننى أن أحصل على بعض المناديل؟ |
| Sadece içindeki benim içeceğim, bu yüzden yıkayıp sana geri vereceğim. | Open Subtitles | إلا أنه يحتوي على شرابي ، لذا سأغسله، ثم سأعيده إليك |
| Benimki de döküldü. | Open Subtitles | لقد سكبت شرابي أيضاً ياعزيزتي أتعرفين ماذا عليك أن تفعلي؟ |
| Ve kendimi düşünmek, içki içmek ve kız tavlamaya çalışmaktan başka bir şey yapmadığımı anladım. | Open Subtitles | وأعلم بأن كل ما فكرت به حول نفسي و شرابي ومطاردتي للنساء |
| Yapması gereken tek şey biramı soğuk tutması. | Open Subtitles | كل ما عليها فعله هو أن تبقي شرابي باردًا |
| Şimdi, eğer birisi içeceğime dokunmaya kalkarsa hiçbirine acıma, tamam mı? | Open Subtitles | إذا حاول أحد أن يمسّ شرابي فلا تأخذكِ به رحمة، اتّفقنا؟ |
| Benimkinin sürmüyor da. | Open Subtitles | شرابي لم يعد يعمل |
| Hiçbiri ezilmedi, çünkü içeceğimin yanına koymadım. | Open Subtitles | ولم يتفتت أيّ منها ، لأني لم أضعها إلى جانب شرابي |