Gel böyle. Sana bir içki ısmarlayayım. | Open Subtitles | تعال إلى هنا، سأشتري لك شرابًا على حسابي. |
Belki buradan çıktığımızda, sana bir içki ısmarlayabilirim. | Open Subtitles | ربّما عندما نخرج من هنا سأشتري لك شرابًا |
Eski bombacıya bir içki ısmarla. | Open Subtitles | اسق هذا المدفعيّ القديم شرابًا على حسابي |
Tıpkı sizin içecek hazırlamanız veya pasta yapmanız gibi bazı hava baloncuklarının o mürekkep içinde sıkışması kaçınılmaz. | TED | لكن كما هو الأمر عندما تصنع شرابًا أو تخبز كعكة، لا مفر أن بعض فقاقيع الهواء ستعلق داخل ذلك الحبر. |
Sanırım o kadar gülmekten yüzüm gerçekten ağrıyor. İçki? | Open Subtitles | وجهي يؤلمني من كثرة الابتسام أتريدين شرابًا ؟ |
Aslında, işimiz bitince, sana bir içki ısmarlayabilirim. | Open Subtitles | في الواقع ، عندما ننتهي سأشتري لك شرابًا |
Duyduğum kadarıyla adama önce içki ısmarlamış. | Open Subtitles | إشْتَرَى للرجلِ شرابًا أوّلًا، هذا ما أسمعه |
Sana yemek aldım, şimdide içki ısmarlayacağım. | Open Subtitles | ابتعت لك المعكرونة توًّا، الآن سأشتري لك شرابًا. |
Sana bir içki ısmarlardım ama hâlâ ücretsiz galiba. | Open Subtitles | كنت لأبتاع لك شرابًا لكن أظن بأنّهم لازالوا مجانًا. |
Bir ara beraber içki içelim. | Open Subtitles | حسنٌ، ينبغي لنا أن نحتسي شرابًا معًا وقتًا ما. |
İkinize de birer içki ısmarlayayım dedim ve birbirinizle yattığınızı söylediğim için özür dilemek istedim. | Open Subtitles | أردت فقط شراء لكما شرابًا. والإعتذار بإتهامكم بأنكم تمارسون الجنس مع بعضكم. |
Sana yemek aldım, şimdide içki ısmarlayacağım. | Open Subtitles | ابتعت لك المعكرونة توًّا، الآن سأشتري لك شرابًا. |
Sonra bir içki içeceğim ve son zamanlarda ne kadar hıyarlık ettiğini düşünmen için fırsat tanıyacağım. | Open Subtitles | ثم أستناول شرابًا. وسأتركك تفكّر في الإزعاج الرهيب الذي سببتَه مؤخّرًا. |
Evimde bana içki ısmarlamak isteyen bir kadından bahseden bir mesaj aldım. | Open Subtitles | "وصلتني بالبيت رسالة مكتوب فيها أنّ سيدةً تريد أن تشتري لي شرابًا" |
Kendimizi tanıttık, ona bir içki ısmarladım onu sevdiğimi söyledim. | Open Subtitles | لا أدري، قمنا بالتعارف واشتريت لها شرابًا وأخبرتها أني أحبها... |
Bana içki ısmarlamasını bekleyeceğim son insan sensin. | Open Subtitles | حسنًا، أنت آخر شخص توقعته لأن يشتري لي شرابًا |
Pekâlâ, burası bana içecek teklif edeceğin kısım ki böylece düzgün bir sohbet edebilelim. | Open Subtitles | إذًا، إنّه الأوان حيث تعرضين عليّ شرابًا لنحظى بمناقشة لائقة |
Beleş içkiye sırtımı dönmem. Bir bardak daha alalım. | Open Subtitles | لن أرفُض شرابًا مجّانيًّا أريدُ كأسًا آخر |
Aslında Grand Hotel'e uğrayıp bir kadeh içmek zorunda kaldım. | Open Subtitles | الحقيقة يجب أن أدخل لفندق الجراند لاحتسي شرابًا |
Beklerken Bir şey içer misiniz? | Open Subtitles | أتريدين شرابًا فيما تنّتظرين؟ |
İçecek bir şey var mı? Galiba sadece dedemin kaçak içkisi kaldı. | Open Subtitles | هل هناك أي شيء للشرب؟ أظن أن جدي ترك شرابًا هنا |
İçki alır mısınız? | Open Subtitles | - إنه مدهش . -هل لي أن أقدم لك شرابًا ؟ |