ortaklığımız için bana sağlam bir şey önerdin ama sakın bunun sana adamlarıma hakaret etme hakkını verdiğini sanma. | Open Subtitles | عرضتني جائزة كبيرة أن تجعل شراكتنا نافعة، لكن لا يعتقد لثانية التي تعطيك الحقّ لإهانة ناسي. |
Küçük ortaklığımız hakkında düşünüyordum da sonunda bir karara vardım. | Open Subtitles | لقد كنت أفكر حول شراكتنا الصغيرة وقد توصلت إلى قرار أنا هي الشركة. |
İyi haber şu ki nihayet istediğinizi aldınız. ortaklığımızı dengelediniz. | Open Subtitles | الخبر السار أنكما وصلتما أخيراً إلى مرادكما وهو موازنة شراكتنا. |
Evet, bu kahvenin bütün ortaklığımızı onarmayacağının farkındayım. | Open Subtitles | نعم , أٌدرك أن هذه القهوة لن تٌصلح كامل شراكتنا |
Cesedi mezardan çıkarma iznim var ve Ortaklığımızın hatrına eşleşme olup olmadığını onaylamak için orada olmayı istersin diye düşündüm. | Open Subtitles | لدي تصريح لاخراج الجثه وبـ روح شراكتنا اعتقدت انك تريد الذهاب هناك لتأكيد التطابق |
Interval'deki projenin araştırma evresinde, Cheskin Research adında bir şirketle ortaklık kurduk, ve bu insanlar, Davis Masten ve Christopher Ireland, piyasa araştırmasının ne olduğu ve ne olması gerektiği yönündeki fikirlerimi tamamen değiştirdi. | TED | ومرحلة الأبحاث للمشروع في شركة انترفيل، لقد عقدنا شراكة مع شركة تشيسكن للأبحاث بالإضافة إلى شراكتنا مع ديفيزماستن وكرستوفر ايرلند غيرت من رأيي كلياً حول ما كان عليه سوق الأبحاث وما يمكنه أن يكون |
-Yeni Ortaklığımıza. -Yeni Ortaklığımıza. | Open Subtitles | من اجل شراكتنا الجديده - من اجل شراكتنا الجديده- |
Dükkânı seçtiğimiz gün, ortaklığımız başlar. | Open Subtitles | شراكتنا بدأت منذ اليوم الذي قررنا فيه للدكان |
ortaklığımız kısa olsa da çok verimliydi, değil mi? | Open Subtitles | أشعر بأن شراكتنا ، بإختصار مُثمرة ، أليس كذلك ؟ |
Bizim ortaklığımız iyi bir kazanç sağladı, daha fazla getirisi olacağını da umuyorum. | Open Subtitles | شراكتنا أثمرت عملاً جيّداً، ونأمل المزيد في المستقبل. |
Beni ve tüm departmanı terk ettiğin an ortaklığımız bitti. | Open Subtitles | شراكتنا انتهت عندما اختفيت عن نظري بسلاسة ودون عناء وعن القسم بالكامل |
Şimdi bende ortaklığımız için neler yapabileceğimi göstereceğim. | Open Subtitles | وسوف أقوم بإثبات ما أنوي فعله فحسب من أجل شراكتنا |
İyi bir kadını, senden kurtulmak için beni ortaklığımızı kullandıracak bir noktaya ittiğin için. | Open Subtitles | على أنك أغضبت امرأة جيدة و أجبرتها على استغلالي استغلال شراكتنا على تغضبك |
Bunun olmasını sağla, yoksa ortaklığımızı unut gitsin. | Open Subtitles | قم بإنجــاح هذا الأمــر ، وإلا يمكنك أن تنس أمــر شراكتنا |
Bunun üzerine ortaklığımızı bozduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أصدق أنت حل شراكتنا على هذا. |
Ortaklığımızın şansına hızlı toplanan biriyim. | Open Subtitles | إنّي لحسن حظّ شراكتنا سريعة في حزم أغراضي. |
Renfield, Ortaklığımızın bittiği düşüncesinin etkisine kapıldığını söyledi. | Open Subtitles | رينفيلد أخبرني أن لديك إنطباع أن شراكتنا وصلت للنهاية |
Sanırım Ortaklığımızın süresi doluyor Ajan Danvers. | Open Subtitles | اعتقد ان ايام شراكتنا معا قد انتهت , عميلة دانفرز |
Bu gece kalabilirsin, ama yarın sabah okula gitmeyeceksen bu ortaklık bitmeli. | Open Subtitles | ستبيت هنا الليلة ، لكن إلّم تذهب للمدرسة غدا فستنتهي شراكتنا |
ortaklık anlaşmamızda, işten atmalarda ikimizinde onayı gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | شراكتنا تقضي باتفاق متبادل تجاه أيّ تسريح من العمل |
Sevgili Bernard'a ve muhteşem Ortaklığımıza. | Open Subtitles | .... إلى عزيزي برنارد و شراكتنا الرائعه |
Şakalar, ortaklığın özüdür G. Onlar olmazsa, olaydan olaya koşan silahlı iki adam oluruz. | Open Subtitles | المزاح هو جوهر شراكتنا دون ذلك نحن مجرد شخصين باسلحة منجرفين من قضية أخرى لأخرى |