Savaşta birçok adam dürüst kalabildi. Ama ya barışta? | Open Subtitles | رجال كثيرون كانوا شرفاء فى الحرب و لكن فى السلام |
Biz dürüst vatandaşlarız, Toplumun sağlıklı unsurları, hastalıkla savaşımda antikorlar. | Open Subtitles | نحن مواطنون شرفاء عناصر مزدهره فى المجتمع نعمل كوسائل مضاده فى المعركه ضد الملوثات |
Hepsi şantajcı. dürüst yaşamak zorunda olsalardı, açlıktan ölürlerdi. | Open Subtitles | كلهم مبتزون , إن كانوا شرفاء لكانوا قد ماتوا من الجوع |
saygı duyulduğunu, onurlu olduğunu ve görüldüğünü hissettirir. | TED | يمكنه جعل الناس قيميين، محترمين، شرفاء و مرئيين |
Ya onurlu oluruz ya da namussuz. Orta yol yok. | Open Subtitles | اما ان نكون شرفاء او نكون نصابين لا يوجد طريق وسط |
Bu tertemiz ülkeye gelip de yağlı saçlarınızla ve, ipek takımlar giyerek, saygın Amerikalı geçinmeniz hoşuma gitmiyor. | Open Subtitles | لا أحب أن أراكم تأتون لهذه البلاد النظيفة بشعركم الدهني و بذلاتكم الحريرية لتحاولوا أن تجعلوا من أنفسكم أمريكيين شرفاء |
Dogville sakinleri iyi niyetli,namuslu ve bulundukları yeri seven insanlardır." | Open Subtitles | سكان دوجفيل أناس طيبون شرفاء يحبون بلدتهم |
Çünkü günahları dürüst birer vatandaş olmalarını engelliyor. | Open Subtitles | لأن خطاياهم تمنعهم من أن يصبحوا مواطنين شرفاء مرة أخرى |
Şu hâlimize bakın, doğru dürüst hizmetli bile bulamıyoruz. | Open Subtitles | انظر الى المكان الذى نحن فيها لا نستطيع الحصول على خدم شرفاء |
O, diğer adamlara dürüst olmaları gerektiğini hatırlatıyor. | Open Subtitles | . إنه يذكر الرجال الأخرين بأن يظلوا شرفاء |
Öyle görünmediğini biliyorum ama dışarıda hala dürüst insanlar da var. Tamam mı? | Open Subtitles | الأمر لا يبدو جيّداً، لكن مازال هناك أُناس شرفاء في المدينة. |
Sizler, hayatım boyunca karşılaştığım en dürüst insanlarsınız | Open Subtitles | يا رفاق أنتم أكثر أناس شرفاء قابلتهم في حياتي |
Onu çok dürüst olduğu için sevdiğini söylememiş miydin? | Open Subtitles | هل ما زلت مستمتعاً؟ لانني لم اتوقع انهم شرفاء لهذا الحد |
dürüst, çalışkan insanlar evlerini kaybediyorlar. | Open Subtitles | أشخاص, صادقون, كادحون, شرفاء يخسرون منازلهم. |
O gemilerde binlerce masum, dürüst ve iyi insan var! | Open Subtitles | هناك الآلاف من الرجال على هذه السفن.. رجال شرفاء |
Çünkü, gazeteciye de söylediğim gibi, ...onlar şu anda dava yöneten, sevilen ve en dürüst üç yargıç, siz de bilirsiniz ki, bu yargıçların size öfkelenmesi sizi adliye sarayında oldukça zor bir duruma sokar. | Open Subtitles | لأنه كما ذكرت لذلك الصحفي أنهم أكبر قضاة شرفاء ومحبوبين على المنصب كما تعلمين |
Hepiniz öylesiniz. Ahlaklı, onurlu, ve iyi niyetli beyefendilersiniz. | Open Subtitles | و هكذا أنتم جميعاً كلكم نزهاء و شرفاء و تقصدون خيراً |
- Bize saldırdığınızda arkadaşlarımdan biri yaralandı. - Benim de on adamım öldü. onurlu askerler. | Open Subtitles | لقد أصيب صديقي عندما هاجمتونا عشرة من رجالي قتلو , رجال شرفاء |
Sana onurlu savaşçıların bir listesini verebilirim. | Open Subtitles | يمكنني عرض بعض أسماء من هم محاربون شرفاء برأيي |
Kendinizi saygın Amerikalılar gibi göstermenize dayanamıyorum. Sizinle iş yapacağım. | Open Subtitles | لتحاولوا أن تجعلوا من أنفسكم أمريكيين شرفاء |
- Rahat bırakın. Biz namuslu insanlarız. | Open Subtitles | اذهبوا من هنا نحن قومٌ شرفاء |