Bugün sizlerle burada olmak büyük bir onur ve ayrıcalık. | Open Subtitles | إنه شرف عظيم وتميز لي أن أكون هنا معكم اليوم |
Açılış konuşmacısı seçilmek büyük bir onur ve korkunç bir sorumluluk. | Open Subtitles | أن يتم إختياري بأن أكون المتحدثة الرئيسية شرف عظيم ومسؤولية هائلة. |
Bu sahnede ikinci kez yer alma fırsatına sahip olmak gerçekten büyük bir onur. Çok minnettarım. | TED | انه فعلا شرف عظيم لي ان أصعد المنصة للمرة الثانية. أنا في غاية الامتنان. |
Sizi nacizane lokantamda görmek ne büyük onur. | Open Subtitles | أنه شرف عظيم أن أستضيفكم في مطعمي المتواضع |
büyük bir şeref. | Open Subtitles | فخامتك، هذا شرف عظيم لي |
Eğer bizi izliyorsanız, dost Ve/Veya ailenizin Ulu Poultra'ya kurban edilmek üzere olma olasılığı yüksektir, bu gerçekten büyük onurdur. | Open Subtitles | إذا كنت تشاهد هذا فإن احبائك أو أقربائك أعلى وشك أن تكون ضحية لبولترا الجبار وهذا شرف عظيم في الحقيقة |
Yeniden bizimle olmanız büyük bir onur. Seni görmek de güzel Boris. | Open Subtitles | شرف عظيم ان نحظى بكم معنا ثانية سعدنا برؤيتك يا بوريس |
İkimize, dünyayı korkunç bir kaderden ... kurtarma şansı verilerek büyük bir onur bahşedildi. | Open Subtitles | ايثان أنا وانت قد أعطينا شرف عظيم لحمايةهذا العالم من التهديدات |
Madem çok büyük bir onur, neden çizmelerini seyrediyorsun? | Open Subtitles | إن كان هذا شرف عظيم للغاية فلِمَ تحدّق في حذائك ؟ |
Sana büyük bir onur bahşedildi, Albay Carter bence bunu kucaklamalısın. | Open Subtitles | أنت منحت شرف عظيم عقيد كارتر وأعتقد أنك يجب أن تتمسكي به |
Sadece bu gece burada olmak büyük bir onur ve bu güzel çiftleri görmek gerçekten kalbimi ve ruhumu ısıtıyor demek istedim | Open Subtitles | إنه شرف عظيم لي أن أكون بينكم هذه الأمسية وانا حقا أشعر بالدفئ في قلبي عندما أرى هؤلاء الأزواج المتحمسون |
İlk defilemde adının geçmesi büyük bir onur. | Open Subtitles | حسنا، إنه شرف عظيم أن تكون العنوان الرئيسي لعرضي الأول. |
Shogun'un turnuvasına ev sahipliği yapmak babam için büyük bir onur. | Open Subtitles | استضافة بطولة الشوغون هي شرف عظيم لوالدي |
- Mama ve bana bir şey olmaz. Bu büyük bir onur. | Open Subtitles | الأم وأنا سنكون بخير هذا شرف عظيم لنا |
Bu ödülü kabul etmek benim için büyük bir onur..." | Open Subtitles | ولذا فهذا شرف عظيم لى بقبول هذه الجائزة |
Haklısın... Bu, boyum için büyük bir onur. | Open Subtitles | انت علي حق ،هذا شرف عظيم لعشيرتي |
Beyefendi, hanımefendi, bu törende bulunarak damada ve geline büyük bir onur bahşetmiş oluyorsunuz. | Open Subtitles | سيدي سيدتي إنه شرف عظيم للزوج و الزوجة |
Vay canına, ne büyük onur. Memnun oldum. | Open Subtitles | انة شرف عظيم سعيد بلقائك. |
Başkan Yardımıcısı, ne büyük onur. | Open Subtitles | نائب المستشار هذا هو شرف عظيم |
Bu büyük bir şeref. Dostça bir ziyaret. | Open Subtitles | إنه شرف عظيم, صديق يزور صديقه |
Teşekkür ederim, Arturo. Bu büyük bir şeref. | Open Subtitles | شكرا لك آرتورو، إنه شرف عظيم |
Sizi evimde agirlamak benim için büyük bir onurdur Peder Lorenzo. | Open Subtitles | هو شرف عظيم لي أن تكون في بيتي أيها القديس لورينزو |