Müşteri: Bir RAM sandviçi istiyorum ve bir bardak en iyi Kod 39'unuzdan. | TED | الزبون: أود شطيرة من ذاكرة الوصول العشوائي و كأس من أفضل كود 39 عندك. |
Tonlu sandviçi iptal et, müşteri kötü beslenmeden öldü. | Open Subtitles | قومي بإلغاء شطيرة التونة، لقد مات الزبون من سوء التغذية |
Ona bir hamburger verince ne istersen yapmana izin verirdi. | Open Subtitles | وسيتركك تفعل حرفياً كل ما تريده إذا أعطيته شطيرة لحم |
İtalyan usulü köfteli sandviçe yakın bir şeyler yapabilir misiniz? | Open Subtitles | ايمكنك تحضير شيئاً قريباً من شطيرة لحم ايطالية ؟ |
Neden 29 sente en büyük boy içecek ve 99 sente çift köfteli burger alabiliyoruz? | TED | لماذا يمكننا الحصول على جرعات كبيرة بتسعو وعشرون سنتا فقط و شطيرة برجر بطبقتين بتسعة وتسعين سنتاً؟ |
Bir buçuk tane yedi. Bana inandı. | Open Subtitles | فأكلت شطيرة و نصف شطيرة إنها تصدقني الآن |
Hayır, o bir 711 mesajıydı, ve gelirken bana bir milkshake veya... dürüm tavuk alırsınız diye umuyordum. | Open Subtitles | لا، لقد كانت رسالة 711 كنت أتمنى أن تجلب لي مشروب معك أو شطيرة على شكل إنبوب |
Ton balıklı sandviç, bir dilim çilekli turta ve bir fincan kahve. | Open Subtitles | تناولت شطيرة تونا بالقمح، شريحة فطيرة بالكرز وقدح قهوة |
Dondurmalı sandviçim! Kumanda nerede o zaman? | Open Subtitles | شطيرة البوظة، أين جهاز التحكم عن بعد بحق الله؟ |
Sana tonbalığı sandviçi getirdim. Beynin gıdası olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | ،لقد أحضرت لك شطيرة تونة يقولون أنها غذاء العقل |
Delice olduğunu biliyorum ama Chandler o dünyanın en harika sandviçi! | Open Subtitles | اعلم ان هذا يبدو جنونيا لكنها افضل شطيرة فى العالم |
Artık ne Melanie sandviçi, ne Melanie tacosu,... ve ne de Melanie corn dog'u var, tamam mı? | Open Subtitles | لا شطيرة ميلاني. ولا فطيرة ميلاني. ولا كعكة ميلاني. |
Peki bir rulo köfte dilimini, iki rulo köfte dilimi arasına koyarak rulo köfte sandviçi yapan ben miydim? | Open Subtitles | من أعد شطيرة لحم بأخذ شريحة من اللحم ووضعها داخل شريحة من اللحم؟ |
Bahse girerim o bir sandviç yaptı ve de berbattı ama o gene de sandviçi yedi. | Open Subtitles | أراهن أنها أعدت له شطيرة لم تكن جيدة لكنه أكلها على أية حال |
hamburger ya da tavuk yemeye gitmiştir. | Open Subtitles | من المتحمل انه ذهب لتناول شطيرة همبرجر او وجبة دجاج |
Fasulyeyi alıp da sandviçe çevirme fikri kimin aklına gelmiştir ki? | Open Subtitles | التي تجلب فكرة تناول الفاصولياء و تحويلها إلى شطيرة لذيذة المذاق كالهمبرغر |
Yıllardır yediğim en iyi burger. | Open Subtitles | فى الواقع، هذه أفضل شطيرة همبرغر تناولتها منذ سنوات |
Evet, 23 çizburger ve 23 tane kremalı süt. | Open Subtitles | أريد طلب ثلاثة وعشرين شطيرة برغر بالجبن وثلاثة وعشرين كوباً من مخفوق الحليب |
Senin temizlik yapman ya da bana peynirli dürüm yapman gerekmiyor mu? | Open Subtitles | الا يجب عليكِ التنظيف أو إعداد شطيرة لي أو شئ من هذا القبيل ؟ |
Sandviççi kahraman adını verdiği sandviçin adını Jimmy olarak değiştirdi. | Open Subtitles | لقد غير محل الشطائر أسم شطيرة البطل الى شطيرة جيمي |
En azından beni bir sandviçle sepetleyebilirdi. | Open Subtitles | أقل ما كان يمكنها فعله هو أن ترحل تاركة لي شطيرة |
Çalmasa bile bugün patronum yumurta salatalı sandviçini yüzüme fırlattığında birazı ağzıma kaçtı. | Open Subtitles | وحتى لو لم يدق، اليوم، حين قام رئيسي بإلقاء شطيرة البيض على وجهي |
Bana fıstık ezmeli, reçelli ekmek hazırladı. Sadece bunu yedim. | Open Subtitles | صنعت لي شطيرة زبدة الفستق هذا كل ما كنت آكله |
Daha önce bir arabadan ya da sandviçten başka hiçbir şeyi sevmemiştim. | Open Subtitles | لم أقع في حب شيء ما قط من قبل, بإستثناء سيارة و شطيرة |
Oh, Tanrım. Kızı öldürecek. Bu adam tost yapmayı bile beceremez. | Open Subtitles | أوه، يا الهي، سوف يقتلها هذا الرجل لا يعرف كيف يعد شطيرة |
hamburger bile değildi. Bir sandviçti. | Open Subtitles | لم يكن حتى هامبرغر بل كان شطيرة |