Görevi halkını savunmaktı, yabancı topraklarda savaşmak için onları terk etmek değil. | Open Subtitles | مهمته كانت للدفاع عن شعبه لا لهجرهم للقتال في بلاد أخرى ماذا؟ |
Şayenlerin şefi tüm halkını düşünmek zorunda. | Open Subtitles | زعيم جميع الشايان يجب ان يفكر من اجل كل شعبه |
Ve böylece, ölüme terk edilmiş çocuk halkına, kutsal Sparta'sına geri döndü. | Open Subtitles | ولذا فالولد استسلم للموتى العائدون إلى شعبه إلى سبارطة المقدسة ملكة ملكنا |
- Benim tanrım Halkı için savaşır. - Yanlışsın, arkadaşım. | Open Subtitles | إلاهى سيقاتل من اجل شعبه أنت على خطأ , صديقى |
Nehirde boğulan tüm o insanları kurtardı. Bu parka adını o yüzden verdiler. | Open Subtitles | أنقذ كل شعبه من الغرق في النهر ومن أجل هذا سمِّي المتزه بإسمه |
Tüm hatalarına rağmen , baban insanlarını seven bir adamdı. | Open Subtitles | على الرغم من كل أخطاء أبيك فقد كان رجلا أحب شعبه |
Kendi halkından biri yasalara karşı geldiğinde, Kızıl Bulut onu öldürüyor. | Open Subtitles | عندما اي فرد من شعبه يكسر القانون سحابة حمراء يحكم عليه بالموت |
halkını esaretten kurtarabilmek için Teal'c her şeyden vazgeçti. | Open Subtitles | تيلك تخلى عن كل شيء لنتمكن من تحرير شعبه من العبودية |
Tüm hatalarına rağmen baban kendi halkını seven biriydi. | Open Subtitles | على الرغم من كل أخطاء أبيك فقد كان رجلا أحب شعبه |
Hangi kral kendi halkını başkasının savaşı için terk eder? | Open Subtitles | أي نوع من الملوك الذي يهجر شعبه ليخوض حرب مع شخص آخر في أرض أجنبية ؟ |
halkına güttüğümüz politika yüzünden red edebilir. Politikamızı değiştiririz. | Open Subtitles | قد يكون امرا صعبا في ظل سياستنا نحو شعبه |
Bugün, halkına zarar vermemen için seni uyaran kukuletalı bir adamla tanıştım. | Open Subtitles | قابلت رجلا مقنعا اخبرني ان احذرك ان لا تؤذي شعبه |
Louis, halkına yiyecek, refah ve barış sağlamış. | Open Subtitles | جلب الى شعبه الغذاء و الاذدهار و السـلام |
Napolyon Bonapart, askeri ve politik dehası ve coşkulu devrimciliğiyle Halkı için bir ilham kaynağıydı. | Open Subtitles | نابليون بونابرت ألهم شعبه بعبقريته العسكرية وحماسته السياسية |
Halkı azaldıkça Ulbricht endişelenmeye başladı. | Open Subtitles | ،بينما كان شعبه يتلاشى أصبح أولبريشت قلقًا |
O otururken Halkı açlıktan kıvranıyor. | Open Subtitles | شعبه يتضوّر جوعاً فيما يجلس هو إلى المآدب |
Rüyamda gördüğüm büyük tapınağı yapacağına söz ver, ...böylece tanrının, insanları arasında, görkemli bir evi olur. | Open Subtitles | عاهدنى بأنك سوف تقوم ببناء المعبد القوى الذى حلمت به حتى يكون للرب مكان يسكن به بين شعبه |
ve o onlarla oturur ve onlar onun insanları ve Tanrım onlarla olacaktır... | Open Subtitles | وهو سيسكن معهم وهم سيكونون شعبه . . والرب بنفسه سيكون معهم |
Şef Benekli Ayı kendi insanlarını kurtarabilirdi. | Open Subtitles | كان بامكان الزعيم الدب المرقط انقاذ شعبه |
Kendi halkından Romalılar için vergi toplayan hain bir adam. | Open Subtitles | الرجل الشرير الذي يجمع الضرائب من شعبه الخاصين |
Hırslarının bize zarar verebileceğini biliyordum ama, ...kendi insanlarına ihanet edebileceğini asla düşünmemiştim | Open Subtitles | أعتقد اننى أعرف العاطفة المحركة لطموحاته و لنى لم افكر ابداً أنه سيخون شعبه |
Burada da çocuklarını ve karılarını arkalarında bırakmış insanlar var. | Open Subtitles | و شعبه أيضاً لديه أطفال و نساء تركوهم ورائهم. |
Yaptıkların için tanrı seni cezalandıracaktır ve halkın ,adını bile anmayacak. | Open Subtitles | إن الرب سوف يعذبك فى التراب و سوف يمتدح شعبه إسمه |
Kırık El halkıyla daha fazla savaş yapıImayacağına dair söz verdi. | Open Subtitles | بروكن هاند اعطى كلمته بان شعبه لن يشارك في قتال |
Zannedildiğinden daha çok insanlarının arasında vakit geçiren bir imparatordu. | Open Subtitles | امبراطور قضى وقتاً بين شعبه أكثر ممّا أدركو. |
Jarvis için ne düşünürsek düşünelim kendi halkının yok edilmesi için işbirliği yapmaz. | Open Subtitles | مهما ظننّاه بـ (جارفيس)، إلّا أنّه لا يستطيع التعاون بانقراض شعبه. |