| Kocan ve sevgilin olan Lorenzo'dan gizli kalan kısımlarının ortaya çıktığını hissettin. | Open Subtitles | شعرتي بأنها اخذت جزءاً منكي الذي يتخفى من زوجك ومن عشيقك لورينزو |
| Geçen gece sadece rol yapmıyordun. Biliyorum sen de bir şeyler hissettin. | Open Subtitles | ليلة الأمس لم أكن أتظاهر أنا أعلم بأنك شعرتي بشيئًا ما أيضًا |
| - hissettin mi? Çarpıldık. - Evet çarpıldık. | Open Subtitles | هل شعرتي بهذا , لقد قمنا بشراره أوه نعم لقد فعلنا |
| Ama eğer işler zorlaşırsa, burada daha fazla kalamayacağını hissedersen bizi bulabilirsin. | Open Subtitles | لكن إذا صعبت الامور إذا شعرتي أنه ليس بمقدوركي البقاء هنا بعد الأن,بأمكانك إيجادنا |
| Gözlerini kapat ve kendini tam olarak güvende hissettiğin yeri düşün. | Open Subtitles | الأن اريدك أن تغلقي عينيك, وفكري في مكان الذي لطالما شعرتي بالراحه و الامان فيه. |
| O sırada, yaralandığınızı hissetmiş olabilirsiniz. | Open Subtitles | في هذه اللحظة ربما شعرتي أن حياتك قد تحطمت |
| Sevdiğin adamın gözünün önünde saldırıya uğraması sana ne hissettirdi? | Open Subtitles | كيف شعرتي عندما رأيتِ حبيبَك يُهاجَم أمام عينيك ؟ |
| Ama ben öğreneceğimi öğrendim. Dün akşam sen bir şeyler hissettin. | Open Subtitles | ولكنني مازلت في اللعبة لقد شعرتي بشيئ الليلة الماضية |
| hissettin mi, elimin değdiği yerdeki karıncalanmayı? | Open Subtitles | الرعشة التي شعرتي بها جراء ملامسة يدي ليدك |
| Bazı dergilerin arka sayfalarında senden yukarıda olduğum için bu akşam sahnemi çalma ihtiyacı mı hissettin gerçekten? | Open Subtitles | هل شعرتي فعلا بحاجة لسرقة الاضواء مني الليلة بسبب اني كنت اعلى منك في آخر صفحة لاحدى المجلات؟ |
| Annen ve ben ayrıldığımızda bir tarafı tutmak zorunda hissettin. | Open Subtitles | واعرف بأنك عند انفصالنا أنا وأمك شعرتي بأن عليك اختيار احدنا |
| Gerçek seni hissettin ve bundan hoşlandın. | Open Subtitles | . لقد شعرتي بشخصيتك الحقيقية . و الأمر قد أعجبك |
| Gerçek seni hissettin ve bu hoşuna gitti. | Open Subtitles | . لقد شعرتي بنفسك الأصلية . و أحببت الأمر |
| Sen de ailen yüzünden bu kadar sorumlu hissettin, değil mi? | Open Subtitles | حسنا، لقد شعرتي بأنك مرتبطه بها بسبب، عائلتك، صحيح؟ |
| Su içme ihtiyacı hissedersen, arkandaki borudan içebilirsin. | Open Subtitles | إذا شعرتي بالعطش , فهناك تسرب بالمواسير خلفك. |
| Biri için bir şeyler hissedersen, vücudun bunu sana haber verir. | Open Subtitles | اذا شعرتي بشئ ما تجاه شخص ما، فإن جسمكِ يخبركِ. |
| Hiçbir şey beni etkilemiyormuş gibi davranmaya çalışıyorum ama tanrım Jean, kendini böyle hissettiğin için çok üzgünüm. | Open Subtitles | لقد حاولت جعلها تبدو كأنه لا شيء يمكن أن يؤذيني جين , أنا آسفة أنكي شعرتي بتلك الطريقة |
| İçinde kendini ifade etmek isteyen bambaşka biri olduğunu... hissetmiş miydin hiç? | Open Subtitles | هل شعرتي بأن شخص ما يعيش في قلبك يحاول فقط البحث عن طريق للخروج؟ |
| Bu seni nasıl hissettirdi? | Open Subtitles | و كيف شعرتي بهذا الكلام ؟ |
| Siz de bazen bir dahaki sefere ne olacağını biliyormuş gibi hissediyor musunuz? | Open Subtitles | هل سبق لك أن شعرتي بهذا وكأنك تعرفين ما سوف يحدث بعد ذلك؟ |
| Jennifer Conover (Charlie Crews'ın eski eşi) Ve suçlamalardan beraat ettiğinde Siz nasıl hissettiniz? | Open Subtitles | وكيف شعرتي عندما علمتي بأنه ستتم تبرئته ؟ |
| O üfürdü ve daha iyi hissetmiştin, değil mi? | Open Subtitles | نعم أجابتك صحيحة لقد نفخت على الجرح وبعد ذلك شعرتي بتحسن |
| Ne gördüğünü ya da ne hissettiğini tam olarak bilmiyorsun. | Open Subtitles | لا تعرفين ما الذي رأيتهِ بالضبط أو حتى كيف شعرتي |