| Bunu atacağım ama jestin için çok teşekkürler. | Open Subtitles | سأتخلص من هذه ولكن شكراً جزيلاً على الايماءة |
| Bu sabah bize katıldığınız için çok teşekkürler. - Elbette. | Open Subtitles | شكراً جزيلاً على إنضمامك معنا هذا الصباح - العفو - |
| Gidiyor musunuz? Harika. Teşekkürler, geldiğiniz için çok teşekkürler. | Open Subtitles | انت سترحل, حسناً, رائع, شكراً شكراً جزيلاً على حضورك |
| CA: Pekâlâ. Peki, teşekkürler konuşmanız için. Teşekkürler. | TED | ك أن: طيب، حسناً، شكراً جزيلاً على محاضرتكم. شكراً. |
| Bana inanmayıp önemsemediğini söylesen de yardım ettiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً جزيلاً على مساعدتي، بالرغم من أنك قلت أنك لا تصدق ذلك وستتفاداه |
| Vaka geçmişi için teşekkür ederim doktor. | Open Subtitles | شكراً جزيلاً على شرح تاريخ الحالة , أيها الطبيب |
| Biletler için çok sağ ol. | Open Subtitles | شكراً جزيلاً على البطاقات، تشاندلر. |
| Geldiğin için çok teşekkürler. Dün gece için annem adına... | Open Subtitles | شكراً جزيلاً على حضوركَ، لقد أردت الاعتذار، |
| Mason Preparatory Akademisi, katıldığınız için çok teşekkürler... - Çok teşekkürler. | Open Subtitles | أكاديمية ماسون التحضيرية شكراً جزيلاً على حسن الإنصات |
| Umarım ben de bu şansı yakalarım. Şarap için çok teşekkürler. | Open Subtitles | آمل أن أحظى بتلك الفرصة، شكراً جزيلاً على النبيذ |
| İyi akşamlar bayanlar baylar. Geldiğiniz için çok teşekkürler. | Open Subtitles | مساء الخير سيداتي سادتي شكراً جزيلاً على حضوركم. |
| Yardımlarınız için çok teşekkürler ama buradan sonrasını biz devralıyoruz. | Open Subtitles | شكراً جزيلاً على المساعدة ولكننا سنتولى الأمور من هنا |
| Bizi davet ettiğiniz için çok teşekkürler. Bu bizim için büyük şeref. | Open Subtitles | شكراً جزيلاً على دعوتكم لنا هنا هذه متعة حقيقية بالنسبة لنا |
| Tamam, geldiğiniz için teşekkürler, ön tarafta kahve ve kakaolu kek var. | Open Subtitles | حسناً، شكراً جزيلاً على قدومكم نقدّم القهوة والكعك بالشوكولا في الأمام |
| Beklediğiniz için teşekkürler, millet. | Open Subtitles | شكراً جزيلاً على الإنتظار و آسف على تخييب الظن |
| Peki. Hayır, anlıyorum. Zaman ayırdığınız için teşekkürler. | Open Subtitles | حسناً، لا لقد فهمت شكراً جزيلاً على وقتك |
| Zaman ayırdığınız için teşekkürler. | Open Subtitles | حسناً. شكراً جزيلاً على وقتك. أقدّر لك ذلك. |
| Söylediklerimi kelimesi kelimesine tekrarladığın için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكراً جزيلاً على إيضاحك لملحوظتي بتكرارها كلمة فكلمة |
| - Aradığın için çok sağ ol. - Çok tatlısın Colin. | Open Subtitles | لكن شكراً جزيلاً على اتصالك لقد كانت رقة منك يا (كولين) |
| Bizi götürdüğünüz için sağ olun. Çok makbule geçti. | Open Subtitles | شكراً جزيلاً على الجولة، كان ذلك لطفاً منّك |
| DG: Tamam. Bu harika başlangıç için çok teşekkür ederim. | TED | دانيا جيرهاردت: شكراً جزيلاً على هذه البداية الرائعة. |
| Yardımınız için çok teşekkür ederiz. Güle güle. | Open Subtitles | شكراً جزيلاً على مساعدتك مع السلامة |