| Aslında, bu tamamen formalite gereği yapılacak, çünkü ceset, doğum belgesi ve diş röntgenleriyle birlikte gömülmüş. | Open Subtitles | ذلك، على أية حال، مجرّد شكلية في هذه النقطةِ، |
| Aslında, bu tamamen formalite gereği yapılacak, çünkü.. | Open Subtitles | ذلك، على أية حال، مجرّد شكلية في هذه النقطةِ، |
| Yani, formalite icabı bir görüşme, öyle mi? | Open Subtitles | نتابع أمورنا جميعاً إذاً هذه مقابلة شكلية للتأييد؟ |
| Gelecek hafta bir soruşturma olacak ama bu sadece bir formalite. | Open Subtitles | سوف يكون هنالك تحقيق الأسبوع القادم لكنه شكلية فحسب |
| Mahkeme formaliteden ibaret. Artık ölmesini istiyorum. Bu işin sona ermesini. | Open Subtitles | كانت المحاكمة شكلية الآن أريده ميتاً , ووضع حد لهذا |
| Belgeleri imzalayabilmek için altı üstü formalite. | Open Subtitles | هذه أمور شكلية لينتهو من أعمالهم الكتابية سنجيب على أسئلتهم |
| formalite icabı. Bir kâğıt parçasında bir cümle. | Open Subtitles | إنها عبارة شكلية,إنها جملة واحدة على قطعة ورقٍ واحدة. |
| Sadece formalite gereği, çünkü evlatlık edinmek istiyoruz. | Open Subtitles | ،على أيّة حال، هو فقط شكلية في حال أردنا أن نتبنى |
| Bu bağlamda... Adını Creed olarak değiştirmeliyiz. formalite icabı. | Open Subtitles | سنحتاج منك أن تغير اسمك الى جريد, أنها مجرد أمور شكلية |
| Üç hakkın var. Bu küçük bir formalite. | Open Subtitles | نعم، ثلاث رغبات، تلك شكلية بسيطة. |
| Hayatlarımız gibi bildiğinizi bildiğimi bildirmem sadece bir formalite. | Open Subtitles | هذه شكلية مجرّد... إلى أعلمك أعرف بأنّك تعرف. |
| Bu formalite icabı bir kutlama değil. | Open Subtitles | هذه الرسالة من التهاني ليس فقط شكلية. |
| formalite gereği soruyorum, bana Bay Grisworld'un numarasını verebilir misiniz? | Open Subtitles | هذه فقط a شكلية لكن يُمْكِنُ أَنْ نَحْصلُ على رقمِ هاتف السّيدِ جريسولد؟ |
| - Gerçekten mi? - Hayır, gerçekten değil. Biraz formalite sayılırdı. | Open Subtitles | في الحقيقة كلا التجربة كانت شكلية أكثر |
| Ve öldüğünde her şey formalite icabıydı. | Open Subtitles | وعندما توفّي، كانت الاجراءات شكلية |
| Bak, bu sadece formalite icabı, Ted. İşini tekrar alacaksın. | Open Subtitles | أنظر أنها فقط مقابلة شكلية لتسترجع عملك |
| Yani evlenmek ve boşanmak bugünlerde artık her şeyden daha çok bir formalite. | Open Subtitles | أَعْني، زواج وأُطلّقُ هذه الأيامِ مثل أكثر مِنْ a شكلية مِنْ أي شئ آخر. |
| - Anlıyorsunuzdur. formalite icabı. | Open Subtitles | تتفهمون، إنها مجرد أجراءات شكلية. |
| Bu, firar nedeniyle askeri mahkemeye çıkmadan önce ruhsal durumunuzu değerlendirmek için yapılan küçük bir formalite. | Open Subtitles | هذا... فقط شكلية بسيطة للوصول ألى حالتك العقلية قبل محاكمتك العسكرية بتهمة الانشقاق |
| Teslim olursa, ardından olacak her şey formaliteden ibaret. | Open Subtitles | اذا أمسكوه ، سوف تكون أجراءات شكلية |
| Efendim, bunun sadece bir mühürlük iş olmadığını bilmenizi istedim. | Open Subtitles | سيدي أردت فقط ان أعلمك أن هذهـ ليست حالة موافقة شكلية ذلك كل شيء |