Aslına bakarsanız bunu ifade edebilmek için yepyeni bir yalancı şahitlik tanımı bulmaları gerekir. | Open Subtitles | في الواقع، عليهم إبتكار فئة جديدة تماماً مِن شهادة الزور لوصف هذا. |
İlk başta Clifford Danner sonra şu tanıklar meselesi sonra da yalancı şahitlik, birleşmeyi engellemek için yaptığımız 17 şeyden bahsetmiyorum bile. | Open Subtitles | أولاً كانت هنالك قضية كلافرد دانيير وبعدها الشهود .. وبعدها التحريض على شهادة الزور.. |
Bayan Helm, mahkemede yalan yemin etmenin ne demek olduğunu biliyor olmalısınız. | Open Subtitles | مسز هيلم ، اٍننى أفترض أنك تعرفين معنى كلمة شهادة الزور بالانجليزية |
- Ito'nun tek taktığı yalan yemin. | Open Subtitles | -كل ما إهتم به (إيتو) هو شهادة الزور |
Cevap vermeden önce, Bayan Helm, sizi bu ülkede yalancı şahitlikle ilgili kanunun çok ciddi cezalar öngördüğü konusunda uyarmak isterim. | Open Subtitles | قبل الاٍجابة يا مسز هيلم أحب أن أحذرك أن القانون فى هذا البلد يكون قاسيا جدا تجاه شهادة الزور |
Peki bu ülkede Bayan Helm, mahkemede Yalancı tanıklık yapmanın cezasının çok ağır hapis cezası olduğunu biliyor musunuz? | Open Subtitles | و هل أنت مدركة مسز هيلم أن عقوبة شهادة الزور فى هذا البلد هى مدة ثقيلة من السجن ؟ |
Beni yalancı şahit olarak gösterdin ve şimdi bizimkiler bunu didikliyorlar. | Open Subtitles | لقد أقحمتني في شهادة الزور الخاص بكَ والآن وحدة المراقبة العامة يحقق بذلك |
Tanrıların huzurunda yalancı şahitlik yapmanın diğer günahlardan farkı yoktur leydim. | Open Subtitles | شهادة الزور في حضرة الآلهة خطيئة كغيرها، سيدتي |
Bana ne yaptırdığını umursuyorum, çünkü yalancı şahitlik yapacak değilim. | Open Subtitles | ما يهمني هو ما تجعلني أقوم به لأنّني لن أحرّض على شهادة الزور |
İki türlü de bana yalancı şahitlik yaptırtacaktı. | Open Subtitles | فعلى أيّة حال، كان سيجعلني أحرّضه على شهادة الزور |
Çünkü adalete engel olma, yalancı şahitlik tanığa karşı tehdit bunlar herkesin bildiği suçlar ve bunlar sadece sizi başkanlıktan etmez sizi hapse de attırır. | Open Subtitles | لأن عرقلة سير العدالة ، شهادة الزور ، العبث بالشاهد هذه هي جرائم يفهمها الجميع وانهم لن يكلفونك رئاستك فقط |
Beni yalancı şahitlik yapmaya zorladınız. | Open Subtitles | لقد اجبرتموني على شهادة الزور |
- Ito'nun tek taktığı yalan yemin. | Open Subtitles | -كل ما إهتم به (إيتو) هو شهادة الزور |
Yargıcın söylediklerini duydunuz. yalancı şahitlikle suçlanacaksınız. | Open Subtitles | لقد سمعتى القاضى بالتأكيد ستوجه لك تهمة شهادة الزور |
yalancı şahitlikle ilgili bir makale yazıyorum da merak ettim, bir avukat olarak, birinin bir şey sakladığını nasıl anlarsın? | Open Subtitles | حسناً أنا أكتب مقالة عن شهادة الزور حسناً لقد كنتُ أتساءل بصفتكَ محامٍ |
Benim umurumda çünkü en iyi ihtimal iftira ile en kötü de yalancı şahitlikle suçlarlar. | Open Subtitles | أنا يهمّني ، لأنّه سيُشهّر بي في الأفضل الأحوال وتهمة شهادة الزور في أسوأها |
Yalancı tanıklık davalarına çok seyrek rastlanır. | Open Subtitles | محاكمة شهادة الزور في القضايا العامة نادرة جداً |
Yalancı tanıklık yaptı. | Open Subtitles | لقد إرتكب شهادة الزور. |
Yalan yere yemin bir suçtur ve Lily eğer bunu... herkese söylersem kodeste uzun bir süre... geçirebilir. | Open Subtitles | ... حسن ... شهادة الزور تعتبر جريمة ... و ... |