Dondurmanı çalmak, tamamen anlamsız ama çok lezzetli bir eşek şakası. | Open Subtitles | سرقةُ البوظةِ منك هي بلا معنى أيضاً رغم أنّها مزحةٌ شهيّة |
Uzun yıllardır tutsak olduğumdan lezzetli bir yemeği kaçırmak bana ters. | Open Subtitles | لقد كنتُ مسجوناً لسنوات عديدة و سأكره أن أُضيّع وجبةً شهيّة |
Erkek arkadaşının cinsel iştahı, onu çok yoruyordu. | Open Subtitles | شهيّة حبيبها الجنسية كانت منهِكة جداً |
Eğer dün akşam yemekte enfes bir Şili usulü levrek yediğimi söyleseydim "bu konuda ne hissediyorsun?" der miydin? | Open Subtitles | لو قلتُ لك أنّني تناولتُ سمكةَ قاروسٍ شهيّة على العشاء البارحة فهل ستسألني: "وما شعورك"؟ |
Bir teorim var, General, ama hiçbir peynir çeşidi ne kadar leziz olursa olsun, bana bunu asla söylettiremez. | Open Subtitles | لديّ نظرية حضرة اللواء لكن... كلّ أصناف الجبن... ومهما كانت شهيّة لن ترغمني على إخبارك |
Bugünlerde pek iştahım yok zaten. | Open Subtitles | لم أعد أملك شهيّة كبيرة هذه الأيّام , على أي حال |
O yüzden rahatlayıp bu güzel ve lezzetli yemeğin tadını çıkartalım mı? | Open Subtitles | الآن، فلنفترض أننا نستمتع بوجة شهيّة على تُؤدة |
Çok lezzetli.Harika görünüyorlar di mi ? | Open Subtitles | كم هي شهيّة, تبدو لذيذة فعلاً, أليس كذلك؟ |
İtalyanlar ve İspanyolların domateslerin aslında çok lezzetli olduğunu anladılar. | Open Subtitles | أدرك الإيطاليون والإسبان... بعد فترة أنّ الطماطم شهيّة |
Bu ipek lif, öylesine inanılmaz derecede incedir ki gördüğünüz karıncalar gibi yaman avcı böcekler, milimetrelerce yakındaki lezzetli yemeklerin farkına bile varamadan, yanlarından geçip gidiyorlar. | Open Subtitles | ذلك الخيط الحريري رفيع جداً لدرجة أن مفترسي الحشرات كهذا النمل يمرّ مباشرة بجواره دون أن يدرك وجود وجبة شهيّة على بُعد ملليمترات منه. |
Bu gece dışarıda güzel ve lezzetli bir yemeğe ne dersin? | Open Subtitles | ماذا لو خرجنا لتناول وجبة شهيّة الليلة؟ |
Bu pastadan biraz da olsa yemelisin. Çok lezzetli. | Open Subtitles | عليك أنْ تتذوّق هذه الكعكة إنّها شهيّة |
Erkek arkadaşının cinsel iştahı, onu çok yoruyordu. | Open Subtitles | شهيّة حبيبها الجنسية كانت منهِكة جداً |
İştahı da yerli yerinde. | Open Subtitles | يملك شهيّة حماسيّة. |
Volverinin iştahı efsanevidir. | Open Subtitles | شهيّة الشَرَه ذائعة الصيت |
Spaghetti enfes görünüyor. | Open Subtitles | أُوه "السباجيتى" تبدو شهيّة. |
Kız! Elbise enfes duruyor! | Open Subtitles | تلك الفتاة تبدو شهيّة! |
Çok leziz kokuyorsun. | Open Subtitles | رآئحتُكِ شهيّة ماهذا؟ |
Elman leziz gözüküyor. | Open Subtitles | تبدو تلك التفّاحة شهيّة |
Hayata karşı bir iştahım var. | Open Subtitles | لديّ شهيّة نحو الحياة! |
O kadar iştahım yok. | Open Subtitles | -ليس لديّ شهيّة . |
- Çok güzel kokuyor, acayip acıktım. - Hayır, dur. Sen... | Open Subtitles | الرائحة شهيّة و أنا أتضوّر جوعاً |