Şükran gününden önce yapılan market alışverişlerinden daha kötü bir şey yoktur. | Open Subtitles | ليسَ هناك شيء أسوأ من التسوق للأغراض في اليوم قبل .عيد الشكر |
Beni güldürmek isteyen bir grup palyaçodan daha kötü bir şey düşünemiyorum. | Open Subtitles | لا شيء أسوأ مِن مجموعة مُهرِّجين يُحاولونَ إضْحاكك |
Bu da harika birşey, çünkü hayatta sıradan olmak kadar kötü birşey yoktur. | Open Subtitles | و هذا عظيم، لأن ليس هناك شيء أسوأ في الحياة من كونك عادية. |
- Sıradan olmak kadar kötü birşey olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد هناك أيّ شيء أسوأ من أن يكون الشخص عاديا. |
Devleti devirmeye çalışan bir asi isen Daha kötüsü olamaz. | Open Subtitles | عندما تكون ثائراً تحاول الإطاحة بالحكومة، فما من شيء أسوأ. |
Öyle sanıyorum ki... bu çocukların ölmesinden daha kötü şeyler olacak. | Open Subtitles | أعتقد أن هناك شيء أسوأ من هذا شيء ما أسوأ من موت الفتيات سوف يحصل |
Eğer ödemeyi yapsaydım bu senin için her şeyi daha kötü hale getirirdi. | Open Subtitles | إذا كنت قد دفعت لهم، أنها سوف لقد جعلت كل شيء أسوأ من ذلك بكثير بالنسبة لك. |
Ama hayatınızın en büyük kararıyla yüzleşip bir yere varamamak kadar kötüsü yoktur. | Open Subtitles | لكن لا شيء أسوأ من مواجهة أهم قرار في حياتك بلا الوصول لنتيجة |
Pazar günü evde tek başına olmaktan daha beter bir şey yoktur. | Open Subtitles | لا شيء أسوأ من البقاء في البيت وحيدًا يوم الأحد. |
Oğlanın bedbaht yüzünden daha kötü bir şey varsa o da: | Open Subtitles | لا شيء أسوأ من النظر لوجه طفل عندما يقول |
Sabah ilk iş olarak, baş düşmanınıza rastlamaktan daha kötü bir şey olamaz. | Open Subtitles | لا شيء أسوأ من المرور بجانب عدوّ لدود أوّل شيء في الصباح |
Polisin nesnelliğini yitirmesinden daha kötü bir şey yoktur. | Open Subtitles | هناك لا شيء أسوأ من شرطي هذه قلة في الموضوعيةِ |
Birinin evine gelip, senden para istemesinden daha kötü bir şey yok. | Open Subtitles | فليس هناك شيء أسوأ من أن يأتي شخص إلى باحة منزلك محاولا ان يأخذ بعض النقود منك |
Bazen, nereye koyacağını bilemediğin bir hayalinin olmasının çok kötü bir şey olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أحياناً أقول بأنه لا شيء أسوأ من خيالٍ لا تجد له مجالاً لتتصوّره |
Ama hayatımı kaybetmekten daha kötü birşey var. | Open Subtitles | لكن هناك أحرزنا شيء أسوأ من فقدان حياتي. |
Daha kötü birşey. | Open Subtitles | شيء أسوأ من هذا. |
Kötü kahveden daha kötü birşey olamaz. | Open Subtitles | -لا شيء أسوأ من قهوة سيئة . |
Soyulabilir ya da uyuşturulabilirdim, Daha kötüsü de olabilirdi. | TED | يمكن أن أٌسرق أو يتم تخدري، أو شيء أسوأ من ذلك، |
Yetişkin bir insan için yarım saatlik öğle tatilinden Daha kötüsü yoktur. | Open Subtitles | لا شيء أسوأ من استراحة غداء نصف ساعة لرجل راشد |
Ama bana inanın çok daha kötü şeyler olmak üzere. | Open Subtitles | ولكن صدقوني، هناك شيء أسوأ بكثير قي طريقه إلينا |
Kız arkadaşını kaybetmekten çok daha kötü şeyler var. | Open Subtitles | هذا شيء أسوأ من أن تفقد صديقتك |
Şimdi, sanki herşeyi daha kötü hale getirmişim gibi geliyor | Open Subtitles | الآن أحسّ أننى جعلت كلّ شيء أسوأ |
Seni sürekli hayal kırıklığına uğratan birini sevmek kadar kötüsü yoktur. | Open Subtitles | لا شيء أسوأ من أن تغرم بشخصٍ لن يكف أبداً عن تخييب أملكَ |
Polisten Daha kötüsü olamaz. | Open Subtitles | إذاً , لاتوجد مشكلة ! لا شيء أسوأ من رجال الشرطة |
Ya da o sana daha beter bir şey yaptı ve keyifli bir anını kolluyor. | Open Subtitles | أو هو فعل شيء أسوأ من ذلك لك ويريدك ان تصبح في مزاج جيد |