Eğer aynıysalar, o zaman, bu iyi bir şey mi? | Open Subtitles | حسناً، إذا كانت نحن، رُبما يكون هذا شيء جيّد ؟ |
Çok anlamsız olur. Elinizde iyi bir şey varsa, neden onu bırakasınız? | Open Subtitles | لا يُعقل ، يجب أن تحصل على شيء جيّد ، لماذا تتركه هكذا؟ |
Romantik olmasa da yine de iyi bir şey. | Open Subtitles | رغم أنها ليست ملائمة للرومانسية لكنها ما تزال شيء جيّد |
Şimdi kiliseye karşı iyiyim, onlar da bana karşı iyiler. Her şey yolunda. | Open Subtitles | أنا الآن جيّدة مع الكنيسة ، والكنيسة جيّدة معي كل شيء جيّد |
Ama şimdi, yağmur da var, mısır da, her şey yolunda. | Open Subtitles | ولكن الآن هناك مطر وذرة وكلّ شيء جيّد |
Sağol. Gördüğüm kadarıyla biraz bodursun. Bu iyi birşey. | Open Subtitles | شكراً، مِن الواضح أن لديكَ معايير مُنخفضة، هذا شيء جيّد. |
"Jimmy Nichols gangster" yazan özel plakamı kaldırmam iyi olmuş desene. | Open Subtitles | حسناً، هذا شيء جيّد أنني تخلّصتُ من لوحة (جيمي نيكولز) للعصابات |
Ilımanlık tabi ki güzel bir şey ama ılımanlılık hâlinde. | Open Subtitles | الاعتدال، بطبيعة الحال شيء جيّد في الاعتدال |
Japonlar, iyi bir şey bulduklarında kullanmasını bilirler. | Open Subtitles | يسلّمه إلى اليابانيين، عرفوا شيء جيّد عندما رأوه. |
Bazen dürtü iyi bir şey olabiliyor. | Open Subtitles | أحيانًا الإندفاع يمكن أن يكون شيء جيّد جدّاً. |
Ama bu iyi bir şey, çünkü bunun anlamı bacağının iyileşeceği. | Open Subtitles | ولكن هذا شيء جيّد, لأنه يعني أنه سيجعلك ساقيك أفضل, حسناً ؟ |
Düşüncelerinden dolayı insanların seni yargılayamaması iyi bir şey. | Open Subtitles | ربّما. إنّه شيء جيّد أنّ ليس بإمكانهم محاسبتكَ لما يجول في عقلك |
17 yaşımdayken babam kendini öldürdüğünden bu yana başıma iyi bir şey hiç gelmedi. | Open Subtitles | مذ قتل والدي نفسه عندما كنت بعمر 17، لا شيء جيّد حدث لي أبدًا. |
Dışarıda her zaman kötülüğün dolaştığı bir dünyaya.... ...nasıl iyi bir şey getirebilirim ki? | Open Subtitles | كيف أستطيع إحضار شيء جيّد إلى عالَمٍ فيه شيءٌ سيّءٌ طليق؟ |
- Buna ihtiyacı var. İyi bir şey. | Open Subtitles | إنّها تحتاج إلى هذا الشيء , هذا شيء جيّد لها |
Yani her şey yolunda mı? | Open Subtitles | إذاً، هل كل شيء جيّد ؟ |
Benimkinde her şey yolunda. | Open Subtitles | كل شيء جيّد على نهايتي. |
Sana hiçbir şey olmayacak. Her şey yolunda. | Open Subtitles | ستكون بخير، كل شيء جيّد |
Neden "Beleş" sütununu okuyorsun, Homer? Asla iyi birşey olmaz orada. | Open Subtitles | لماذا تقرأ العامود "مجاني" إنهم لا يكتبون به شيء جيّد |
Aslında Trotter bizi aldığında orada olmamam iyi olmuş. | Open Subtitles | كان شيء جيّد أنّك لم تكوني هنا حين سجنتنا (تروتر) |
Aynı pozu 30 kez çekmeniz güzel bir şey. | Open Subtitles | حسناً ، هذا شيء جيّد أنّكِ إلتقطتِ 30 صورة بشكل واحد |