"شيء سيكون بخير" - Traduction Arabe en Turc

• şey yoluna girecek
• şey düzelecek
• şeyin yoluna gireceğini
• şey güzel olacak
• şey yoluna girer
• şeyin düzeleceğini
• şey yolunda gidecek
• şeyin iyi olacağını
• şeyin yoluna gireceğine
• şey iyi olacak

Kendimi çok kötü hissediyorum şu anda ve kollarına atlayıp her şey yoluna girecek diyerek beni sallamanı istemeliyim ama böyle hissetmiyorum.
أشعر بسوء الآن , و لم يكن يجب علي اسقط على ذراعيكي و ادعكي تعانقينني و تخبرينني أن كل شيء سيكون بخير

Annen artık yanında ve her şey yoluna girecek, tamam mı?
والدتك هنا الآن وكل شيء سيكون بخير ، اليس كذلك ؟

Yakında evleneceksin, o zaman her şey yoluna girecek.
ستتزوجين قريباً وكل شيء سيكون بخير حينها

Her şey düzelecek. İçeri girelim. Estes bana saldırdı.
كل شيء سيكون بخير فقط علينا الدخول هناك، لقدهاجمني استوس

Sadece bana getirdiklerin sayesinde her şeyin yoluna gireceğini bil.
اعلمي فقط أنه بما جلبته لي كل شيء سيكون بخير

Her şey yoluna girecek. koltuğunuza dönmenize yardım edeceğiz.
كل شيء سيكون بخير. سوف نساعدك للعودة إلى مقعدك.

Merak etme bebeğim her şey yoluna girecek...
لا تقلقي يا عزيزتي كل شيء سيكون بخير أبي

- Bir şey olmayacak. - Evet, her şey yoluna girecek. Endişelenme.
سيكون كل شيء بخير نعم، كلّ شيء سيكون بخير لاداعي للقلق

Sana söz veriyorum, her şey yoluna girecek.
أعدك ، كل شيء سيكون بخير عليك أن لا تفقد الأمل

Film çekimlerinde her zaman problemler olur. Her şey yoluna girecek.
هناك دائما مشاكل بتصوير الافلام كل شيء سيكون بخير

Kızgın olmanı anlıyorum, ama her şey yoluna girecek.
أستطيع أن أرى غضبك, لكن كل شيء سيكون بخير

Her şey yoluna girecek, evlat. Her şey yoluna girecek.
كل شيء سيكون بخير يا ولدي ستكون الأمور بخير

Her şey yoluna girecek. Tamamen yırttık.
كل شيء سيكون بخير, لقد تخلصنا من هذا الامر

Olumlu düşünmelisin ve her şey yoluna girecek.
يجب أن تكوني إيجابية وكلّ شيء سيكون بخير.

Birisi görmeden önce arabaya girmeliyim, her şey yoluna girecek.
لا أحد سيراني إصعد بالسيارة و أحضر بعض الثياب و كل شيء سيكون بخير

Her şey düzelecek.
ليس لدينا شيء نقلق لأجله كل شيء سيكون بخير

Dışarı çıkacaktır. Bunu konuşursunuz. Her şey düzelecek.
سوف يخرج وتتناقشون في الامر وكل شيء سيكون بخير.

Git ve ailene her şeyin yoluna gireceğini söyle.
إذهب وأخبر والدَيك أن كلّ شيء سيكون بخير.

Biraz daha dayan. Her şey güzel olacak.
-أجل, لذا أجلس مستريحاً و كل شيء سيكون بخير

İşimde ne kadar iyi olduğumu kasabadakiler anladığı zaman her şey yoluna girer.
أَنا جيّدة في ما أعْمَل وحالما تكتشف البلدة ذلك كل شيء سيكون بخير

Sonra kamyonette seni gördüm ve bana sarılıp her şeyin düzeleceğini söyledin.
ثم رأيتك بالشاحنة وضممتني بذراعيك وقلت أن كل شيء سيكون بخير

- Sonra da çıkış yolu buluruz. - Her şey yolunda gidecek.
ـ وبعد ذلك نبحث عن مخرج ـ كل شيء سيكون بخير

Her şey iyi mi olacak? Hey! Sattu her şeyin iyi olacağını söyledi.
كل شيء سيكون بخير ساتو " يقول أن كل شيء سيكون بخير "

"Her şeyin yoluna gireceğine eminim" dediğin an başka bir terslik patlak verir.
،تخبرُ نفسك "بالتأكيد، كُل شيء سيكون بخير ثُم شيءٌ سيء يحصلُ مجددًا

Gerçekten, her şey iyi olacak. Eğer bir şey gelir, seni ararım.
حقاً ، كل شيء سيكون بخير إذا حصل أي شيء ، سأتصل بك