Nick, eğer bana bir şey olursa, başka birinin bunları bilmesi gerçekten önemli. | Open Subtitles | نيك، من المهم ان يعرف شخص اخر هذا في حالة حدوث شيء لي. |
Sana söylüyorum, sen artık bana bir şey yapamazsın | Open Subtitles | انني أقولها لك، لا يمكنك عمل شيء لي بعد الآن |
Sen her şeyi bana ve senden önceki eşcinsellere borçlusun. | Open Subtitles | أنت مدين بكل شيء لي وكل المثليين الذين أتو قبلك. |
Bu sabah Benim için bir şey yapmanı isteyebilir miyim? | Open Subtitles | هل يمكن أن أطلب منك عمل شيء لي هذا الصباح؟ |
Ama eğer bana birşey olursa, kasayı aç ve mektupları adreslerine gönder. | Open Subtitles | لكن لو حدث شيء لي أفتحيه وحدك وأرسلي الخطاب حسب التوجيهات المذكورة |
bana bir şey olduğu taktirde, Gort'a gitmelisin. | Open Subtitles | إذا حدث اي شيء لي , ، يجب عليك الذهاب إلى غورت |
Köpekler onları görünce huzursuz oldular, çünkü bana bir şey olursa yemeklerini yiyemeyeceklerdi. | Open Subtitles | ولكن الكلاب بالسيارة شاهدتهما يسحباني فإنزعجَت لأنه إذا حصل شيء لي فهي لن تأكل الهامبرغر الليلة |
Eğer bana bir şey olduysa, neden olduğunu anlaman gerek. | Open Subtitles | إذا حدث أي شيء لي فيجب أن أتأكد بأنك تعرف السبب |
bana bir şey olursa, oğluma göz kulak olun. | Open Subtitles | رائغ وإذا حدث شيء لي أريدكم أن تهتموا بطفلي |
bana bir şey olursa veya bir saat içinde benden bir haber alamazsanız gemiyi alın ve beni kurtarmaya gelin. | Open Subtitles | إذا حدث أي شيء لي و إذا لم تسمعوا مني في غضون ساعة خذوا السفينة و تعالوا لإنقاذي |
Her şeyi bana bırakmanı istiyorum. | Open Subtitles | هذا ما أريد أن تفعليه أريدك أن تتركي كل شيء لي الآن |
Tatlım, düşündüğün için teşekkürler ama sen her şeyi bana bırak. | Open Subtitles | عزيزي ، اقدر لك مساعدتك، لكن دع كل شيء لي |
Bir süre önce tekrar bu konu hakkında konuştuk. Ve her şeyi bana bırakmaya karar verdik. | Open Subtitles | لكن أعدنا الحديث عنها بعد مرور بعض الوقت وقررنا التغيير وترك كل شيء لي |
Örgütün liderini bulmanıza yardım edeceğim ama her zamanki gibi karşılığında Benim için bir şey yapmalısınız. | Open Subtitles | أنا سأساعدك حدّد مكان قيادة سي آر إف، لكن، كدائما، أنت يجب أن تعمل شيء لي بالمقابل. |
Benim için bir şey yapmanı isteyebilir miyim? | Open Subtitles | هل يمكن أن أطلب منك عمل شيء لي هذا الصباح؟ |
Git ve Benim için bir şey bulabilecek misin bak. | Open Subtitles | امضِ إلى هناك وانظر إنْ كان باستطاعتك العثور على شيء لي |
Eğer bana birşey olursa, bu karar vermeyi daha da kolaylaştıracaktır. | Open Subtitles | بشأن سولان.. لو حدث شيء لي هذا سيجعل القرار أسهل |
ama biri bana birşey söyledi... ve herşey düzeldi. | Open Subtitles | كَنت متوتر إلى حدٍّ ما. لكن شخص ما قالَ شيء لي وكُلّ شيء أصبح بخير. |
Ben bir şey istemiyorum. | Open Subtitles | و لا شيء لي |
Parayı sağlamak zorunda değilim, çünkü artık sen Bana hiçbir şey yapamazsın. | Open Subtitles | لست مضطرة للحصول عليه لأنه لا يمكنك فعل شيء لي بعد الآن |
Evime birilerini göndermeden önce Bana bir şeyler söyleyebilirdin. | Open Subtitles | اتعلمين كان بامكانك قول شيء لي قبل ارسال فارسك الى شقتي |
Benim için bir şeyin var mı, Esteban? | Open Subtitles | هل لديك شيء لي يا إيستيبان؟ |
Malcolm her şeyini bana bıraktı, ama oğlu benden hiçbir zaman hoşlanmadı. | Open Subtitles | ترك مالكوم كل شيء لي ولكن ابنه لم يكن يطيقني |