"شيئان" - Traduction Arabe en Turc

    • İki şey
        
    • şeylerdir
        
    • şeyin
        
    • iki şey
        
    • şeyden
        
    • iki şeye
        
    • iki şeyi
        
    • şey vardır
        
    New York'ta kayıplar ve toparlanmalarla uğraşırken iki şey oldu. TED حصل شيئان عندما تعاملنا مع الخسارة والتعافي في مدينة نيويورك.
    Dünya da önemli olan iki şey vardır. Erkekler... Kadınlar... Open Subtitles أهم شيئان في الحياة للرجال النساء ، و للنساء المال
    Dikkat etmemiz gereken iki şey var ve ikincisi arabamızı isteyecek insanlar. Open Subtitles هناك شيئان يجب أن نحترس منهما والثانية النّـاس الّـذين ربّـما يريدون سيّـارتنا
    Öldürmek ve affetmek bir liderin öğrenmesi gereken son şeylerdir. Open Subtitles القتل والشفقة هم آخر شيئان يجب على قائد ان يتعلمهما
    Ama günbatımına kadar iki şeyin gerçekleşmiş olması gerekiyor. Open Subtitles ولكن مع غروب الشمس سيكون هناك شيئان صحيحان هما حتى الآن خطأ
    Ve yaptığım iki şey var: Bir galeriye gittiğimde, her şeyden önce, oldukça hızlı hareket eder, her şeye bakarım ve bir şekilde beni yavaşlatanları kafamda işaretlerim. TED وهناك شيئان أقوم بفعلهما عندما أذهب لمعرض أول شيء أقوم بفعله هو المشي بسرعة والنظر إلى كل شي وأقوم بتحديد الأشياء التي تدعوني للتمهل لسبب أو لآخر
    Ev tanıtımlarına iki şey götürürüm. Uğurlu kalemim ve gülümsemem. Open Subtitles شيئان أحضرها للمنزل المعروض قلمي الجالب للحظ , و إبتسامة
    Sosyal medyasız hayattan size iki şey bildirmek isterim. TED هناك شيئان يمكن أن أُقِرّهم في عالم لا يستخدم وسائل التواصل الاجتماعي.
    Şöyle derdi: "Müzik'te sadece iki şey önemlidir: Ne ve nasıl. TED فقد قال: هناك شيئان فقط يجب أخذهما بعين الاعتبار في الموسيقى ماذا وكيف
    Bu konuyla ilgili iki şey var. TED حسنًا، هناك شيئان أحبهما في هذه العملية.
    Ve müdür olduğumda öğrendiğim iki şey oldu. TED وهنالك شيئان تعلمتهما عندما أصبحت مفوضة.
    Burada görmekte olduğunuz çok ilginç bir model, her şeyden önce, iki şey aşırı derecede abartılı tahmin edilmiş, hortumlar ve havai fişekler; TED الآن، ترون أنماطاً مثيرة للإهتمام هنا، التي هي بداية، شيئان تم تقديرهم بصورة مبالغة، هما الأعاصير والحرائق.
    Yargılama ve değerlendirme beynimizin hesaplaması için karmaşık şeylerdir. TED الحكم والتقييم شيئان معقدان على أدمغتنا لحسابهما
    Gerçekle yüzleşelim: Bir doktorun dediği ve kastettiği genelde farklı şeylerdir. Open Subtitles ما يقوله الطبيب وما يعنيه، شيئان مختلفان عادة
    Fakat bazen görünenle olan farklı şeylerdir. Open Subtitles ولكن في بعض الأحيان كيف يبدو الأمر وحقيقته الفعلية، شيئان مختلفان.
    Tek bildiğim, eğer gece yarısı bir çiftliğe girmeye kalkarsak iki şeyin olması garanti. Open Subtitles كلّ أعرف , بأنّ إذا تنسلّ على ضيعة ماشية في منتصف الليل شيئان مضمون للحدث:
    Bu dertli dünyada başarılı olmak için iki şeye ihtiyacınız var. Open Subtitles هناك شيئان فقط تحتاجانهما كي تنجحا في هذا العالم المضطرب
    Büyümem sırasında duygusal olarak oldukça zorlandılar, hem annem hem de babam bana hep nasihat ettiler, çok önemli olan iki şeyi hatırlıyorum. TED كانا قاسيين بالمعنى الذي حين كنت اكبر كلا أبي وأمي كانا دائما يقولان لي, انه من المهم حقا ان تتذكر دائما شيئان.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus