O zaman, tıpkı önceden olduğumuz gibi hiçbir şey olmamış gibi devam edeceğiz. | Open Subtitles | حسناً, حينها إذاً يمكننا أن نستمر كما كنا, و كأن شيئاً لم يكن |
Üsse dön ve hiçbir şey olmamış gibi normal davran. | Open Subtitles | عُد إلى القاعدة وتصرف بشكل طبيعي كأنّ شيئاً لم يكن |
Marie, hiçbir şey olmamış gibi işlerinin başına döndü. | Open Subtitles | ماري فقط إهتمّتْ بعملها كأَنَّ شيئاً لم يكن. |
Tamam, şimdi yukarı çıkıp misafirlerine hiçbir şey yokmuş gibi davran. | Open Subtitles | حسناً، يجب أن تصعدي إلى هناك وتلعبي دور المضيفة، كأن شيئاً لم يكن. |
fakat Jonathan ödemek için ısrar etti, bu yüzden dükkana gitti ve bozukluğu tamamlamak için ihtiyacı olmayan bir şey aldı. | TED | ولكن جوناثان أصر على الدفع، فذهب إلى المتجر وأشترى شيئاً لم يكن يحتاجة للحصول على الفكة. |
Biz, biz bunu sadece geride bırakalım ve hiç yaşanmamış gibi devam edelim. | Open Subtitles | دعنا ننسى ذلك ونواصل وكأن شيئاً لم يكن. |
Bir yerlerde alemdedir bir iki hafta içinde geri gelir sanki hiç bir şey olmamış gibi. | Open Subtitles | هي ترحل لمكان آخر وخلال .. أسبوع أو اثنين سوف تعود وكأن شيئاً لم يكن |
Yüzüne sıçrayan kanlarla hiçbir şey olmamış gibi film izleyecek. | Open Subtitles | ثم سيأكل ويشاهد الأفلام و كأن شيئاً لم يكن |
Buna karşın yeniden var olmana müsaade edildiği anda hiçbir şey olmamış gibi davranmaya devam ettin. | Open Subtitles | ،مع ذلك كله، ميساكي، فور إعفاءك من دور غير الموجود تصرفت كأن شيئاً لم يكن |
Daha sonra sessizce çekildiniz ve hiçbir şey olmamış gibi Chicago'da ortaya çıkıyorsunuz. | Open Subtitles | " ثم تختفين عن الأنظار وتظهرين في " شيكاغو وكأن شيئاً لم يكن |
Ertesi gün de hiçbir şey olmamış gibi davranırdı. | Open Subtitles | في اليوم التالي، تتظاهر وكأن شيئاً لم يكن. |
Baban eve gelir, duşunu alır ve hiçbir şey olmamış gibi yanıma yatardı. | Open Subtitles | جاء والدك للمنزل، وأستحم ونام بجانبي في السرير وكأن شيئاً لم يكن |
Birkaç saat sonra işe gidip hiçbir şey olmamış gibi davrandın. | Open Subtitles | بعد عدّة ساعات رجعت إلى العمل وكأنّ شيئاً لم يكن |
Şimdi gelmiş bana öyle hissetmediğini söylüyorsun, ve benden hiçbir şey olmamış gibi davranmamı mı bekliyorsun? | Open Subtitles | وجئت الآن لتقول إنك لم تعن ذلك؟ وإن علي التظاهر بأن شيئاً لم يكن |
Yarın sabah hiçbir şey olmamış gibi salona git. | Open Subtitles | غداً صباحاً يجب أن تذهب إلى النادي الرياضي وكأن شيئاً لم يكن |
Yani ofisi Federaller basıyor sonra hemen hiçbir şey olmamış gibi burada bitiyoruz. | Open Subtitles | , في ثانية الفدراليون يغيرون على المكتب والان نحن هنا كأن شيئاً لم يكن |
Fakat sert biri hastaneden döndüğünde sanki hiçbir şey olmamış gibi işine devam etti. | Open Subtitles | -لكنها كانت قوية -حتى انها عندما عادت من المستشفى الغربية -استمرت في العمل وكأن شيئاً لم يكن |
Hatta toplu tecavüze uğradıktan iki gün sonra hiçbir şey yokmuş gibi derse girmiştim. | Open Subtitles | تباً، لقد تعرضت لإغتصاب جماعي، وبعد يومين عدت إلى الصف وكأن شيئاً لم يكن |
Sen birini seviyorsun ve onu hiçbir şey yokmuş gibi bir kenara fırlatamazsın. | Open Subtitles | انت تحب شخص ما لا تلقي بذلك وكأن شيئاً لم يكن |
Hayrınıza olmayan bir şey bulmuş olmalısınız. | Open Subtitles | من المؤكد بانك وجدت شيئاً لم يكن جيدا بالنسبة لك |
Ama burada, önceleri hiç olmayan bir şey daha vardı. | Open Subtitles | ولكن كان هناك شيئاً لم يكن لدينا من قبل |
Ucuz bir kısa hikâye okuyormuşum gibiydi çünkü dürüst olmak gerekirse, hiç yaşanmamış gibi hissediyorum. Bilgi amaçlı bir şeydi. Daha fazlası değil. | Open Subtitles | -بأمانة أشعر وكأن شيئاً لم يكن انها فقط معلومة , هل تفهم ؟ |
Benimle gel, hiç bir şey olmamış gibi davranacağım. | Open Subtitles | غادر معي وسأعتبر كأن شيئاً لم يكن |
Oh-- hiçbirşey olmamış gibi davranacağız, ve yemeği bitirince, buradan herşeyi kabullenmiş gibi çıkıp gideceğiz. | Open Subtitles | سنتظاهر بأن شيئاً لم يكن ثم ننهي الطعام و نخرج من هنا بكل ما تبقى لدينا من كرامة |