Sonraki şarkımız için, turne menajerimiz sevgilisine özel bir şey yapmak istedi. | Open Subtitles | بالنسبة إلى الأغنية القادمة أراد مدير جولتنا أن يقدم شيئاً مميزاً لحبيبته |
özel bir şey olsun istedim. Çocuklar bana zaman ayırmış. | Open Subtitles | أردت شيئاً مميزاً الأولاد يقيمون حفلة من أجلي |
Zaten onuncu yıldönümümüz, özel bir şey yapmalıyız. | Open Subtitles | هذا عيد زواجنا الـ 10 يجب أن نفعل شيئاً مميزاً |
özel bir şeyler olmadığını söyleme. | Open Subtitles | لا تستطيعين القول أننا لم نفعل شيئاً مميزاً |
Bana ne bulmuşlar biliyor musun? Benim için özel bir şeyler hazırladıklarını söylediler. | Open Subtitles | لقد قالوا لي أنهم قد أحضروا لي شيئاً مميزاً |
Sende özel bir şey sezdiğim için seninle anlaşmıştım Nat Cole ya da Charles Brown gibi çaldığın için değil. | Open Subtitles | لقد اتفقت معك لأني شعرت أن بك شيئاً مميزاً و ليس لأنك تشبه نات كول أو تشارلز براون |
Ve şunu dinle... oraya gidersen, Todd sana özel bir şey alabilir. | Open Subtitles | اذا ذهبت الى هناك وحلصلت علية الآن قد يشتري لك تود شيئاً مميزاً. |
Bana ne getirdiler biliyor musun? Çok özel bir şey ayarladıklarını söylediler. | Open Subtitles | لقد قالوا لي أنهم قد أحضروا لي شيئاً مميزاً |
özel bir şey yapmam gerekiyordu. | Open Subtitles | حسناً، هذا أمر هام بالنسبة لي كان يجب أن أقدم شيئاً مميزاً |
Okul sonrası aktivitelerin yok. Ve gerçekten seninle ilgili özel bir şey yok. Josh! | Open Subtitles | وانتِ لم تحصلي على أي نشاطات خارج المدرسة، ولا يوجد شيئاً مميزاً بكِ حقاً. |
Buraya geldiğinde beraberinde sana özel bir şey getirdi, öyle değil mi? | Open Subtitles | لقد اعطَتك شيئاً مميزاً عندما قدِمت الى هنا ، اليس كذلك؟ |
Çünkü özel bir şey yapmak için bir fırsatınız vardı, ama siz mahvettiniz, çünkü ciddiye almadınız. | Open Subtitles | انت فعلت كلكم فعل لأنكم كان لديكم فرصة لتفعلوا شيئاً مميزاً |
Adamım, o son sezon yaptıkların, çok özel bir şey olmalı. | Open Subtitles | لقد رزقت بفتىً خلال الموسم الماضي ولابد من أن ذلك كان شيئاً مميزاً |
En sevdiğin olay için bana özel bir şey çizebilir misin? | Open Subtitles | هل بإمكانك أن ترسم لي شيئاً مميزاً عن نشاطك المفضل؟ |
Bu gece özel bir şeyler yapacağımızı sanıyordum. | Open Subtitles | اعتقدت أنه كان يفترض بنا أن نفعل شيئاً مميزاً الليلة |
özel bir şeyler yap. | Open Subtitles | أظنُّ أنّ عليك التحضير اصنع شيئاً مميزاً |
O zamanlar bile özel bir şeyler olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | حتى حينها، كنت أعلم أن شيئاً مميزاً يحدث |
Senin Chloe'n ve benim Papi'min bu büyük gününde gerçekten çok özel bir şeyler yapmak istedim, biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعرفين, انا اريد ان افعل شيئاً مميزاً لكلوي وبابي في يومهم الكبير. |
Senin buraya geleceğini duyunca, bu kayalıklara geldim ve seninle tanışınca özel bir şeyler olur diye hayaller kurdum. | Open Subtitles | عندما سمعت أنك قادم إلى هنا، تمشيت على هذه الصخور وتخيلت أننا سنلتقي وأن شيئاً مميزاً قد يحدث |
Bebeklere bayılır, ben de doğumgünü için özel birşeyler yapmak istiyorum. | Open Subtitles | ستعجبها الدمية كثيراً، وأنا أريد أن أفعل شيئاً مميزاً جداً لعيد ميلادها |
Bütün seyirciler, onun çok özel birşey yaptığını farketti. | Open Subtitles | و الجمهور كله تمكن من أن يرَ أنه فعلاً فعل شيئاً مميزاً |