Barton, beni dinle. hiçbir şey olmamış gibi davranmalısın. | Open Subtitles | أنصت إليّ، يجب أن تتصرّف وكأن شيئا لم يكن. |
Borden orada sanki hiçbir şey olmamış gibi yaşayıp gidiyor bir de benim durumuma bak. | Open Subtitles | انه يعيش حياته كما رسمها وكأن شيئا لم يكن ، اما أنا ؟ |
İki kız kayıp, biri ölü, ama hayat hiçbir şey olmamış gibi devam ediyor. | Open Subtitles | فتاتان مفقودتان,واحدة منهن ميتة و تستمر الحياة و كأن شيئا لم يكن |
Eğer kitabı bana verirsen, hayatına hiçbir şey olmamış gibi devam edebilirsin. | Open Subtitles | إذا أعطيتني الكتاب ستستمر حياتك وكأن شيئا لم يكن |
Senden daha yaşlı bir adam ile çantalarınızı değiştiriyordunuz sonra da hiçbir şey olmamış gibi yoluna devam ediyordun. | Open Subtitles | قمت بتبادلٍ لحقائب متشابهة مع رجل عجوز ثم ذهبت كأن شيئا لم يكن |
Ne yani, hiçbir şey olmamış gibi hayatıma girebileceğini mi sandın? | Open Subtitles | ماذا ، هل تعتقد انك ستعود الى حياتي كأن شيئا لم يكن ؟ |
Koridorda seni görmezden gelemem veya hiçbir şey olmamış gibi gülümseyemem. | Open Subtitles | لا يمكنني المرور بك في الردهة وابتسم كما لو أن شيئا لم يكن |
Yarın işe git ve hiçbir şey olmamış gibi davran. | Open Subtitles | اذهبي إلى العمل غدًا وتصرفي كأن شيئا لم يكن |
Ve oğlun babasının arkasından hiçbir şey olmamış gibi geliyor. | Open Subtitles | ابنكِ , وراء والده وكأن شيئا لم يكن. |
Yarım saat sonra da, hiçbir şey olmamış gibi kalkıp oynamaya devam ediyor. | Open Subtitles | بعد نصف ساعة ينهض كأن شيئا لم يكن |
Sonra da kalkıp hiçbir şey olmamış gibi davranıyorsun. | Open Subtitles | ثم تتراجعين وكأن شيئا لم يكن. |