"شيئا واحدا" - Traduction Arabe en Turc

    • Bir şey
        
    • birşey
        
    • tek bir
        
    • tek şey
        
    • bir şeyin
        
    • sadece bir
        
    • bir şeyi
        
    Bir şey biliyorum. Bugüne kadar her gün üç pound kaybettim. Open Subtitles أنا اعرف شيئا واحدا,أنا افقد ثلاثة ارطال في اليوم حتي اليوم
    Önümüzde bir mücadele olsa da bizde Voldemort'ta olmayan Bir şey var. Open Subtitles رغم أن هناك معركة تنتظرنا نحن نملك شيئا واحدا لا يملكه فولدمورت
    Hayatın bana öğrettiği Bir şey varsa, o da kesinlikle sensiz yaşayabileceğimdir. Open Subtitles لو علمتني الحياة شيئا واحدا لكان أنني أستطيع العيش بدونك بكل تأكيد
    Ama çoktan çözdüklerini bildiğiniz birşey var ki, o da çok sayıda kiracı var. TED لكن هناك شيئا واحدا قد قامو بمعالجته انه هناك العديد من المستاجرين.
    Ve sadece tek bir garanti var: Hiç birimiz cenneti görmeyeceğiz. Open Subtitles وهناك فقط شيئا واحدا مؤكد أن أحد منا لن يرى الجنة
    Yapabileceğimiz tek şey var. Ben istifa ederim ve çıkarız. Open Subtitles دعينا نفعل شيئا واحدا انا سوف استقيل ثم سأذهب معكي
    William Bell bu şirketi kurduğunda bir şeyin doğruluğundan emindi. Open Subtitles عندما خلق وليام جرس هذه الشركة، كان يعرف شيئا واحدا ليكون صحيحا.
    Dizime vurdu ve şöyle dedi, "Hey Rich, sadece bir şeyi bilmeni istiyorum. TED ربت على ركبتي وقال لي: "ريتش، أود منك فقط أن تعرف شيئا واحدا.
    Bunu niçin yaptığını bilmiyorum ama bildiğim Bir şey var. Open Subtitles أنا لا أعرف لماذا تفعل هذا, ولكننى أعرف شيئا واحدا
    Yeni doğmuş bebekler çok fazla Bir şey yapamazlar ama gerçekten iyi oldukları tek şey emmektir. TED الأطفال حديثي الولادة لا يمكنهم القيام بالكثير من الأشياء، عدى شيئا واحدا يجيدونه حقا ألا وهو المص.
    Utanç ve aşağılamadan ıstırap çeken herkesin bilmesi gereken Bir şey var: Bunu atlatabilirsiniz. TED كل من يعاني من الفضح و الإذلال العلني يحتاج أن يعرف شيئا واحدا: يمكنك النجاة من ذلك.
    Ayrıca sonra yine bu problemi nasıl çözeceğimiz konusunda hiçbir fikrim olmadığını fark ettim. Ancak tek Bir şey biliyordum: Bu konuşmanın üslubunu değiştirmek zorundayız. TED ثم عرفت بأنه ليست لدي أي فكرة عن كيفية حل هذه المشكلة، و لكني أعرف شيئا واحدا: أن علينا أن نغير نبرة هذا الحديث.
    Gün boyunca, etrafımda benim yaşımda erkekler var ve toplum onlardan tek Bir şey bekliyor. TED وعند منتصف النهار، في الحقيقة أكون محاطة برجال من سني، والمجتمع يريد منهم شيئا واحدا.
    Şimdiye kadar, politikada yenemeyeceğim Bir şey olduğunu ve onun tamamen dürüst bir adam olduğunu bilmeliydim. Open Subtitles كان يجب ان اعرف قبل الان ان هناك شيئا واحدا لا يمكن هزيمته بالسياسة وذاك هو الرجل كامل الاخلاص
    Savaş birşey yaratıyorsa, o da bir sürü mezarlık. Open Subtitles إذا كانت الحرب تنتج شيئا واحدا فهي العديد من المقابر
    - Baba, birşey söylemek zorunda değilsin. - Bir tek şeyi bil... Open Subtitles أبى ، لست مضطرا لقول شئ يجب أن تعلمى شيئا واحدا
    Güvenin bana, burdan pek çok erkeği dışarıya attım, Bunu biliyordum ama birşey söylemedim. Open Subtitles ولكن ثقوا بى أمام كل فتى طردته من هنا كان هناك خمسة علمت بأمرهم ولم أقل شيئا واحدا
    Karşı cinse çay teklif etmek, yalnızca tek bir anlama gelir. Open Subtitles تقديم الشاي لشخص من الجنس الآخر يمكنه أن يعني شيئا واحدا
    Bu resimlerin kanıtladığı tek şey Gantry'nin herkes kadar insan olduğudur. Open Subtitles هذه الصور الغبية تثبت شيئا واحدا فقط ان جانتري انسان مثل أي شخص آخر
    Çılgın gece vakti ritüeline eklemek zorunda kalmayacağın bir şeyin garantisini verebilirim, o da, benimle yatağa girmek. Open Subtitles يمكنني أن أضمن لك أنكِ لن تضيفي شيئا واحدا إلى قائمتك الغبية لتلك الطقوس الليلية أن استلقي معكِ على الفراش
    "Ateş" ipucu sadece bir anlama geliyor olabilir. Open Subtitles ومن الواضح أن النار فكرة يمكن أن يعني شيئا واحدا فقط.
    Baylar, bir şeyi açıklayayım: Nil'in yukarsına hiç bir ordu göndermeyeceğim. Open Subtitles أيها النبلاء دعونى أوضح شيئا واحدا لن ارسل جيوشا أعالى النيل

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus