| Bana, sizlerle de paylaşmak istediğim Önemli bir şey öğrettiler. | TED | تعلمت فيها شيئًا مهمًا أود مشاركته معكم. |
| Gökyüzündeki en parlak yıldızdır ama astronomi, fizik, kimya, termodinamik alanlarında yüzyıllardır çalışan bizler, Güneş hakkında çok Önemli bir şey öğrendik. | TED | إنها ألمع كائن في السماء، لكن دراسة الفضاء والفيزياء والكيمياء والتحريك الحراري لقرون تعلمنا شيئًا مهمًا جدًا حول الشمس. |
| Önemli bir şey başlamıyorsa bu benim sonum olur. | Open Subtitles | إنها النهاية لو لم يبدأ شيئًا مهمًا |
| Önemli bir şey başlamıyorsa bu benim sonum olur. | Open Subtitles | إنها النهاية لو لم يبدأ شيئًا مهمًا |
| Bu kadar güvenlik önlemi aldıklarına göre, odada Önemli bir şey gizliyorlar demek ki. | Open Subtitles | لابد وأنهم يخفون شيئًا مهمًا بتلك الغرفة التي بالسكن... لكي يحمونها بهذا الشكل... . |
| Önemli bir şey yapıyorum. | Open Subtitles | .. أنا أفعل شيئًا مهمًا |
| Yine "Martha, sormam gereken Önemli bir şey var" bakışı var. | Open Subtitles | لديك نظرة "(مارثا)، أريد سؤالكِ شيئًا مهمًا" |
| Önemli bir şey yazmıyordu. | Open Subtitles | لم يكن بها شيئًا مهمًا... |
| - Ama Önemli bir şey öğrendim. | Open Subtitles | -لكنني تعلمتُ شيئًا مهمًا . |
| Bu işi yaptım çünkü tüm toplumlardaki görmezden gelinen insanların bize kim olduğumuz ile ilgili önemli bir şeyler söylediğine inanıyorum. | TED | أنا اقوم بهذا العمل لأنني أشعر أن الناس المهملين في كل مجتمعاتنا يقولون لنا شيئًا مهمًا عن ماهيتنا |
| Bu rakamları her gördüğümde önemli bir anlamları oluyor. | Open Subtitles | أرى فيها هذهِ الأرقام فهيَ تعني شيئًا مهمًا |