bakterilerin nasıl olup da herhangi bir şey yapabildikleri idi. | TED | السؤال الذي طرحناه هو كيف بآستطاعتها القيام بأي شي على الاطلاق |
Henüz değil ama artık dayım da geldiğine göre her şey düzelecektir umarım. | Open Subtitles | ليس بعد، لكن وبعد ان حضر خالي الى هنا، اتمنى ان يكون كل شي على مايرام. |
Doktor her şey yolunda mı dedi? | Open Subtitles | إذاً الأطباء يقولون أن كل شي على ما يُرام؟ |
Oh, hayır. Hayır, hayır, hayır. yok birşey. | Open Subtitles | لا,لا, لا يوجد شيء أنا بخير, كل شي على مايرام |
Bir şeyim yok Andy, sadece bolonez sosu! | Open Subtitles | كل شي على مايرام آندي اصابع من الشوكلاته فحسب |
Bir şeyim yok Andy, sadece bolonez sosu! | Open Subtitles | كل شي على مايرام آندي اصابع من الشوكلاته فحسب |
...oynamaz, potanın yakınından basket atmaz ve her şey için Beyaz Adamı suçlarlar. | Open Subtitles | انهم ياخذون خمس خطوات دائما ليصلون للشبك ثم يريدون اللف والدوران ووضع كل شي على الرجل الابيض |
Her şey yolunda, Penny. Her şey yolunda. | Open Subtitles | كل شي على ما يرام بيني , كل شي على مايرام |
- Bir şey anlamadın, değil mi? - Hem de hiç. | Open Subtitles | ليس لديك اي فكره اليس كذلك لا شي على الاطلاق |
Mesajını aldım. Her şey yolunda mı? | Open Subtitles | مرحبا، لقد وصلتني رسالتك أكل شي على مايرام؟ |
Benim tavsiyem, bundan sonra hiçbir konuda, hiç kimseye hiçbir şey sormaman. | Open Subtitles | نصيحتي ان لا تسالي اي حد عن اي شي على الاطلاق |
şey, sosyal medyada bir şey yok, ama ailesinin sabit hattını ve telefonlarını takibe aldım, ayrıca birkaç okul arkadaşının da. | Open Subtitles | لا شي على شبكات التواصل الاجتماعي لكني أراقب الخط الارضي لبيت والديها و كذلك هواتف بعض اصدقائها من الثانوية |
Telefonumu geri aldım. Her şey yolunda hallettim. | Open Subtitles | لقد إسترجعت هاتفي، كل شي على مايرام، لقد أصلحت الأُمور |
İki adamı kaçarken gördüğünü söyledi, ofisin her yerinde kan vardı ama elimizde hiç kan izi yok ve güvenlik kamerlarından da bir şey çıkmadı. | Open Subtitles | قال بانه رأى شخصين يهربان الدماء في كافة ارجاء المكتب لكن خارج المكتب لايوجد اثار للدماء ولا شي على الكاميرات |
Eve girerken kendimi kesene kadar her şey iyiydi. | Open Subtitles | كان كل شي على ما يرام حتى حتى جرحت نفسي و انا اقتحم ذلك المنزل |
Sorun yok ahbap, benim. | Open Subtitles | كل شي على ما يورام انه انا مذا تفعلين هنـا ؟ |
Sorun yok, Mags. Her şey yoluna girecek, tamam mı? | Open Subtitles | لا بأس، (ماجس) سيكون كل شي على ما يرام، حسناً |
Birşey yok bebeğim. Tamam. | Open Subtitles | كل شي على مايرام عزيزتي |