"صالون التجميل" - Traduction Arabe en Turc

    • güzellik salonuna
        
    • Güzellik salonunda
        
    • kuaföre
        
    • salonun
        
    • Güzellik salonu
        
    Düzeltmeye çalıştım ama muhtemelen bir güzellik salonuna götürmen gerekecek. Open Subtitles و لكن ستحتاج على الأرجح لأخذها إلى صالون التجميل
    Büyük bir şirketle çalışmanın faydası bu işte... Kaynak bolluğu. Sekreterim güzellik salonuna gitti. Open Subtitles تلك جمالُية العَمَل في شركة كبيرة المصادر سكرتيري في صالون التجميل
    Tammy Lee beni güzellik salonuna geri aldı, sabah vardiyasını verdi. Open Subtitles ايفا : تامي لي أعادتني لوظيفة صالون التجميل
    Güzellik salonunda. Open Subtitles إنهـا في صالون التجميل لإصلاح نفسها سريعاً
    Haydi, gidelim, Priya. Sen, kuaföre daha gideceksin. Open Subtitles دعينا نذهب بريا يجب أن تذهبى إلى صالون التجميل
    Bir grup değil. - Gina, işe iyi tarafından bakalım. Kendi güzellik salonun var. Open Subtitles انظري إلى النعمة في الأمر يا ـ جينا ـ لقد حصلت على صالون التجميل الخاص بك
    Burcunu öğrendim. Doğuştan buralı, Güzellik salonu ve dahası... Open Subtitles لديّ برجها الفلكيّ, مكانها الأصليّ صالون التجميل, والكثير.
    Çünkü biliyorsun, bir güzellik salonuna gidip saatlerce oturabilirim, saçlarımı yaptırıp, tırnaklarımı cilalatabilirim ama daha genç hissetmem. Open Subtitles السبب، كما تعلمون، أنه يمكنني أن أذهب إلى صالون التجميل والجلوس فيه لساعات انتهي من شعري، وأصقل أظافري ولكنني لا أشعر بشباب أكثر
    Evet. Halasının güzellik salonuna gidiyordum. Open Subtitles أذهب إلى صالون التجميل الذي تملكه عمته
    güzellik salonuna fazla gitmezsen... Open Subtitles إذا لم تذهبي إلى صالون التجميل كثيراً
    Ne diye güzellik salonuna gidiyor ki? Ona bakan tek kişi benim. Open Subtitles لماذا عليها الذهاب إلى صالون التجميل ؟
    Gözyaşlarım kurur kurumaz, hemen güzellik salonuna gittim. Open Subtitles "بمجرّد أن جفّت دموعي قصدت صالون التجميل"
    - Neden güzellik salonuna gittin? Open Subtitles - ولماذا كنت في صالون التجميل ؟
    Onu güzellik salonuna götürdüğünde, Paul Mitchell'ın resmini görmesinin bir faydası olmayacaktır. Open Subtitles ويرى هذا الملصق العرضي لـ (باول ميتشيل) أي وقت عندما تأخذه إلى صالون التجميل لن يجدي ذلك نفعا!
    Peki Maya. - güzellik salonuna gitti. Open Subtitles - ذهبت إلى صالون التجميل
    Rose, güzellik salonuna gidemeyecek kadar yaşlanmıştı. Open Subtitles (روز) أصبحت ضعيفة جداً للذهاب إلى صالون التجميل لذا...
    Güzellik salonunda bunu telafi ederken bayanlardan bir tanesi o kadar müteşekkir oldu ki, teşekkür etmek için bana ölmüş kocasının en iyi takımını hediye etti. Open Subtitles على أية حال كنت في صالون التجميل لأعوض عن ذلك واحدى العجائز كانت ممتنة ٌ جدا ً فقد أعطتني أفضل بدلة لزوجها الميت كشكر ٍ لي
    Güzellik salonunda değillerse bütün homoları burada bulabilirsin. Open Subtitles نأتي دائما هنا عندما لا نكون في صالون التجميل.
    Güzellik salonunda yere dökülen ayak tırnaklarını süpürüyor. Open Subtitles {\pos(190,210)} لقد انتهى هذا إلى مسمعي في صالون التجميل
    Doğru ya, kuaföre gitmem lazım değil mi? Open Subtitles هذا صـحيح علي ان اذهب الى صالون التجميل صح؟
    - Şimdiye kuaföre varmıştır. Open Subtitles ربما في صالون التجميل
    Kendine ait güzellik salonun olimpik yüzme havuzu, spa, her sabah hizmetçin olabilir. Open Subtitles يمكن ان يكون لديك صالون التجميل الخاص بك حوض سباحة أولمبي , حمام بخار خدمة فنادق كل صباح
    - Güzellik salonu bugün biraz para kazanacak desene. Open Subtitles صالون التجميل سيجني بعض النقود في هذا اليوم.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus