"صحيحه" - Traduction Arabe en Turc

    • doğruysa
        
    • düzgün
        
    • doğruymuş
        
    • doğruydu
        
    • yanlış
        
    • geçerli
        
    Eğer söylentiler doğruysa... bunların sebebi bir insan dönüşümü olmalı. Open Subtitles اذا كانت الاشاعات صحيحه, لابد ان لها علاقه بكيمياء الإنسان
    Bu rakamlar doğruysa on dakika içinde dünyanın sonu gelecek. Open Subtitles إذا كانت أرقامي صحيحه سينتهي العالم في خلال 10 دقائق
    Bu adam grameri düzgün cümle yazamıyor bile. Open Subtitles السيد مان لا يستطيع حتى ان يكتب جمل قواعديه صحيحه
    Of Ferdi, şunu bir kere başından sonunda kadar doğru düzgün yapacaktık hani? Open Subtitles فيردي, لايمكن ان نفعلها بطريقه صحيحه لمره واحده؟
    İyi tarafından bakacak olursak Oxford'un çalışması doğruymuş. Open Subtitles الجانب المشرق ان دراسه اوكسفورد اتضح انها صحيحه
    Cevabı doğruydu onu bırakmayacak mıydın? Open Subtitles لقد أجاب اجابة صحيحه كان يجب ان تدعه يذهب
    Sırası gelmişken, eğer semboller yanlış olursa hemen anlarız. Open Subtitles بالمناسبة , سنعلم مباشرة إذا كانت الرموز غير صحيحه
    Sonuçların geçerli olabilmesi için... ..testin 5 saatlik arada uygulanması gerekir. Open Subtitles الاختبار يجب أن يكتمل خلال مدة خمس ساعات حتى تكون الدرجات صحيحه
    doğruysa gözlerini kapayıp, devam edersin. Open Subtitles لو الامور صحيحه سوف تغلق عينيك ولمع اسنانك وتتماسك
    Eğer Ginkaku'nun sözleri doğruysa Sanada Kudo dağından zaten ayrıldı. Open Subtitles إذا كانت كلماتِ جينكاكو صحيحه اذا سانادا قد تَرك جبل كودو
    Eğer Ginkaku'nun sözleri doğruysa Sanada Kudo dağından zaten ayrıldı. Open Subtitles إذا كانت كلماتِ جينكاكو صحيحه اذا سانادا قد تَرك جبل كودو
    Şimdi söyle ağabeyim ve ablam hakkındaki çirkin iddialar doğruysa Jamie'nin seni öldürme ihtimali yüksek mi olur yoksa düşük mü? Open Subtitles أخبرني لو ان الإدعائات القذره علي أخي وأختي صحيحه
    Şu bizim harita doğruysa eğer Trident Kayalıkları şu yönde yaklaşık 2,5 km uzakta olmalı. Open Subtitles إذا كانت خريطتنا صحيحه فعندها قمة الجرف يجب أن تبعد حوالي ميل ونصف من هذا الإتجاه
    Önümüzü görebiliyor ve sesli harfleri düzgün söyleyebiliyorken... Open Subtitles بينما لا نزال نستطيع النظر بشكل سليم والتعبير بصوره صحيحه
    İyi biri, ve mesajlarında düzgün noktalama kullanıyor. Open Subtitles حسناً , انه لطيف وهو يستعمل علامات ترقيم صحيحه في الرسائل
    Buraya anneleri en bencil kararı vererek gittikten sonra hayatları asla düzgün, bir bütün olamayacak 2 kızın olduğunu söylemeye geldim. Open Subtitles أنا فقط جئت هنا لأخبرك أن لديك أبنتين فى الخارج حياتهم لن تكون صحيحه أبداً و لا كامله أبداً
    Ve eğer MCC sigorta yaparsa bütün sistem çöker dedikleri kesinlikle doğruymuş. Open Subtitles وكل تلك الضوضاء بشأن سقوط الشركه إن بدأت "إم سي سي" بتغطية الفوائد إنها 100% صحيحه
    Tüm araştırmalarım doğruymuş. Open Subtitles كل افكاري باتت صحيحه
    Efendim, kehanet doğruymuş. Open Subtitles سيدي , النبوءة صحيحه
    Sanırım Bayan Gilbert'ın, annene yaptığı değerlendirme doğruydu. Open Subtitles أعتقد أن أقوال الآنسة. جلبرت لأمّك كانت صحيحه
    İcra konusunda noksandık ama fikir doğruydu. Open Subtitles عذرنا كان الافتقار لكن الفكره كانت صحيحه
    -Aksini iddia edermiş gibi olmayayım ama bazen yanlış sebepler işe heyecan katar. Open Subtitles حسنا، لا أريد المعارضه، لكن الأسباب الغير صحيحه ترفع كل شيء لمستوى أعلى أريد أن أتأكد
    Biliyorum, yanlış yaptım. Ama doğru bir sebebim vardı. Open Subtitles أعلم فقد قمت بالعمل الخاطيء ولكني فعلته لأجل أسباب صحيحه
    Bunların hiçbiri geçerli değil! Alete henüz kalibrasyon yapılmadı. Open Subtitles كلها ليست صحيحه إننا لم نضع المعايير بعد

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus