Ve ister inanın ister inanmayın, seyircilerden ıslık çalanlar oldu. | TED | و صدقوا او لا تصدقوا سمعت أصوات استهجان من الجمهور |
Çünkü ister inanın ister inanmayın, ben de bir zamanlar sizin gibiydim. | Open Subtitles | لأنه .. صدقوا او لا تصدقوا لقد كنت يوماً ما في مكانكم |
İster inanın ister inanmayın cezaevinde düğün yapmak için çok başvuru oluyor. | Open Subtitles | صدقوا او لا تصدقوا نحصل على العديد من طلبات الزواج في السجن |
Müdüre rüşvet vermeye çalıştığım anlaşılmıştı ama ister inanın ister inanmayın hâlâ o ödülü Luke kazansın diye bir yol düşünüyordum. | Open Subtitles | لقد امُسك بي وانا احاول ان ارشي المدير لكن صدقوا او لا تصدقوا كنت لا ازال احاول ان افكر في طريقة |
Sözümona her yönden sekse açık bekar arkadaşlarımızdan daha çok seks yapıyoruz. İster inanın ister inanmayın. Hatta daha uzun yaşıyoruz, | TED | والكثير من الجنس اكثر من أصدقاءنا الغير متزوجين صدقوا او لا تصدقوا أننا نعيش فترة اطول |
Şimdi, aranızdan beni tanımayanlar için ki bu hepiniz oluyorsunuz adım Lacie Pound ve ister inanın ister inanmayın, ben Naomi'nin en eski arkadaşlarından biriyim. | Open Subtitles | للأشخاص الذين لا يعرفونني اي جميعكم اسمي هو لايسي باوند صدقوا او لا تصدقوا انا اقدم صديقة لنعاومي |
Bayanlar baylar, ister inanın, ister inanmayın | Open Subtitles | و صدقوا او لا تصدقوا سيداتي سادتي |
İster inanın ister inanmayın, ben her zaman bugünkü kadar harika biri değildim. | Open Subtitles | صدقوا او لا تصدقوا ... لم اكن دائماً بنفس رهابتي الحالية |
Bayanlar baylar, ister inanın, ister inanmayın | Open Subtitles | و صدقوا او لا تصدقوا سيداتي سادتي |