"صدقًا" - Traduction Arabe en Turc

    • Açıkçası
        
    • Cidden
        
    • Dürüst
        
    • Doğrusu
        
    • sayılmaz da
        
    Her şeyimi kaybettim. Açıkçası artık kim olduğumu dahi bilmiyorum. Open Subtitles لقد خسرت كلّ شيء، صدقًا لم أعد أعرف مَن أنا.
    Onu hergün tek başına ders çalışırken görüyorum. Açıkçası kendimi kötü hissettim. Open Subtitles أراها تذاكر بمفردها يوميًّا، وإنّي صدقًا أشفقت عليها.
    Ama şu an Açıkçası ondan çok keşke burada olsa diyebileceğim bir kişi bile yok. Open Subtitles لكن صدقًا في هذه اللحظة لا أتمنّى وجود أحد هنا أكثر من وجودها.
    Artık farklı bir insansın. Ama Cidden hayatının daha az çılgınca olmadığını söyleyebilir misin? Open Subtitles لكن أيمكنك إخباري صدقًا أن حياتك أقلّ جنونًا؟
    Hayır. Cidden, ne soracağımı düşünüyorsun? Open Subtitles لا، صدقًا ماذا تظن أني سأسألها؟
    Ve hikayeleri öyle korkunç, öyle akıl almaz ve insanlık dışıydı ki, Dürüst olmam lazım, dinlerken adeta ben parçalandım. TED وقصصهن كانت مأساوية جدًا ومفجعة للغاية , وكذلك لا تصدق أنها تصدر من الوجود البشري صدقًا , كنت قد تحطمت
    Pekala o zaman. Bir görev vereceğim. Daha Doğrusu sıkıcı bir ayak işi. Open Subtitles اتّفقنا، لديّ مهمّة، صدقًا هي بالأحرى مهمّة بغيضة.
    Açıkçası bu aptal kravatı takmaktansa kendimi bir bodruma kilitleyip her ay dönüşmeyi tercih ederim. Open Subtitles صدقًا أحبّذ سلسلة نفسي في قبوٍ والتحوّل كل شهر
    Açıkçası bunda sadece kuru öfke var. Zamanlama falan yok. Open Subtitles صدقًا ابنتك هذه تستشيط غضبًا في وقت لا يُذكر.
    Onu hergün tek başına ders çalışırken görüyorum. Açıkçası kendimi kötü hissettim. Open Subtitles أراها تذاكر بمفردها يوميًّا، وإنّي صدقًا أشفقت عليها.
    Açıkçası, daha fazla yapabileceğiniz birşey yoktu. Open Subtitles صدقًا ، لا أعرف ما بإستطاعتك فعله أكثر
    Açıkçası bu akşam beni neler bekliyor hiçbir fikrim yok. Open Subtitles صدقًا لا أعلم ما يحمله المساء.
    Açıkçası kimsenin onu özleyeceğini düşünmemiştim. Open Subtitles صدقًا لم أعلم أن أيّ أحد كان يفتقده.
    Denedim de. Cidden denedim dostum. Open Subtitles وقد حاولت، صدقًا حاولت يا صاح.
    Steven, Cidden bu şeyin yemek hizmetleri bütçesi manyak bir şey olmalı. Open Subtitles (ستيفن) صدقًا ميزاينة الطبخ لهذا الشيء لابد وأنها مهولة
    Cidden Oliver, bazen eve gelmeye neden zahmet ediyorsun bilmiyorum. Open Subtitles صدقًا يا (أوليفر)، أحيانًا أتسائل لمَ تزعج نفسكَ بالعودة للبيت من الأصل.
    Hayır, Cidden. Open Subtitles كلّا، إنّي صدقًا بخير.
    Hayır, Cidden. Open Subtitles كلّا، إنّي صدقًا بخير.
    Dürüst olmak gerekirse.. Bu gerdanlığı bana imparatorun kendisi verdi. Bunu asla satamam. Open Subtitles صدقًا هذه القلادة أهدانيها الإمبراطور الراحل ولن أبيعها بأيّ ثمن.
    Dürüst olmak gerekirse şu anda seninle dövüşme isteği yok içimde. Open Subtitles صدقًا لستُ أشعر برغبة في قتالك بالوقت الحاضر.
    Pekala o zaman. Bir görev vereceğim. Daha Doğrusu sıkıcı bir ayak işi. Open Subtitles اتّفقنا، لديّ مهمّة، صدقًا هي بالأحرى مهمّة بغيضة.
    Bence hiç de öyle harika biri sayılmaz da. Open Subtitles لأنّي صدقًا لم أظنّها بتلك الروعة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus