Ki Böyle küçük bir kasabada büyük ihtimalle akrabaları ya da geçmişinden insanlardır. | Open Subtitles | والذي على الأرجح من الممكن أن يكون ببلدة صغيرة كهذه معارف أو أشخاص كان يعرفهم بالماضي |
Eğer Böyle küçük bir şey yüzünden elin ayağına dolaşırsa seninle işimiz var demektir. | Open Subtitles | ... لو تأثرتِ بخدعة صغيرة كهذه ستظهرين كأنك شخص ضعيف |
Bunun gibi küçük bir arabanın ön tekerleklerindeki 202 beygir büyük bir miktar. | Open Subtitles | هذه قوة أحصنة ضخمة لتُطلقها عبر العجلات الأمامية لسيارة صغيرة كهذه |
Bunun gibi küçük bir şehirde saklanamazsın. Bill? | Open Subtitles | لا يمكنك الإختباء في بلدة صغيرة كهذه |
Böylesine küçük bir kasabada, bir çocuk telefon direğine çarparsa ya uyuşturucu ya da alkol yüzündendir. | Open Subtitles | في قرية صغيرة كهذه عندما يصطدم طفل بعمود غالباً ما يكون مخدرات أو كحوليات |
Bilirsin ki böyle ufak şeyler evliliği özel kılıyor. | Open Subtitles | أتعلم أن أمور صغيرة كهذه التي تجعل من الزواج مميزاً |
Böylesi kısa bir parçada beş değişiklik ve hepsi sebepsiz yere yapılan bazı değişiklikler. | Open Subtitles | خمسة تغييرات في قطعة صغيرة كهذه |
Böyle küçük bir şehirde. -Ben de öyle düşündüm. | Open Subtitles | في مدينة صغيرة كهذه - هذا ما فكرت فيه - |
Aynı Böyle küçük bir kiliseden seslenmiş. | Open Subtitles | هكذا، من كنيسة صغيرة كهذه |
Böyle küçük şeyler yüzünden... | Open Subtitles | يتأثّر بأشياءٌ صغيرة كهذه. |
Böyle küçük şeyler... | Open Subtitles | أشياء صغيرة كهذه تجعل... |
Bunun gibi küçük bir kasabada insanlar birbirini tanır. | Open Subtitles | الناس تعرف بعضها في بلدات صغيرة كهذه |
Raylan, Harlan gibi küçük bir kasabada bile bence elma varili artık demode. | Open Subtitles | حسناً " ريلين " حتى في مدينة صغيرة كهذه أظن الصندوق كله عفا عليه الزمن |
Bunun gibi küçük bir şehirde saklanamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك الإختباء في بلدة صغيرة كهذه (بيل)؟ |
Manganez yumruları olan bunun gibi küçük kayalar derin deniz tabanının büyük bir kısmına saçılmıştır. | Open Subtitles | عُقيدات المنجنيز. صخور صغيرة كهذه كانت مُتناثرة على أغلب قاع البحر. |
Ama bunun gibi küçük fırtınalarda çatıdan sorunsuzca geçecektir. | Open Subtitles | ,لكن عاصفة صغيرة كهذه من السقف سيكون جيداً |
Nasıl oldu da Böylesine küçük ve gizli bir birim gezegendeki en büyük konvansiyonel savaşı ele geçirmişti? | Open Subtitles | كيف لوحدة سرية صغيرة كهذه أن تسيطر على أكبر حرب حقيقية في العالم؟ |
Böylesine küçük bir kasabada bu kadar cinayet olabileceğini düşünememiş. | Open Subtitles | لم يستصوب إنتاج بلدة صغيرة كهذه هذا الكم الكبير من جرائم القتل. |
Dekan Reuther, gününüz böyle ufak tefek meselelere ayırmak zorunda kaldığınız için özür dilerim. | Open Subtitles | أيها العميدة (روثر), أنا آسفة أنه عليك إزعاج يومكِ بمشكلة صغيرة كهذه |
Böylesi kısa bir parçada beş değişiklik ve hepsi sebepsiz yere yapılan bazı değişiklikler. | Open Subtitles | خمسة تغييرات في قطعة صغيرة كهذه |