"صفحتين" - Traduction Arabe en Turc

    • sayfa
        
    • iki sayfalık
        
    • sayfada
        
    • sayfadan
        
    Bak, sağ köşede intihar notu yer alan iki sayfalık sayfa düzeni. Open Subtitles النظرة، هو تخطيط صفحتين مع حق ملاحظة إنتحارها فوق هنا في الزاوية.
    Geçen ay, Guardian'da bir parça yer aldı. Manchester Guardian'da buna iki tam sayfa ayrılmıştı. TED وفي الشهر الماضي كان هنالك مقالة في الغارديان عنها في صحيفة الغارديان في مانشستر .. كانت مقالة من صفحتين
    Tüm bunları belirtmek neden iki sayfa tutuyor? Open Subtitles حسناً, لماذا يأخذ هذا صفحتين كاملتين لقوله؟
    Sana iki sayfalık bir misafir listesi verdim. Nerede o insanlar? Open Subtitles أعطيتك قائمة للمدعوين من صفحتين أين هم بحق الجحيم؟
    İlk iki sayfada sadece bulutları tasvir ettin. Open Subtitles لقد بدأت القصة بوصف للغيوم في صفحتين كاملتين
    2 sayfadan sonra okumaya bıraktığım kısa kitaplar oldu. Open Subtitles أحياناً أترك بعض الكتب الصغيرة بعد صفحتين
    Sana 2 sayfa dolusu konuk adı verdim. Hangi cehennemdeler? Open Subtitles أعطيتك قائمة للمدعوين من صفحتين أين هم بحق الجحيم؟
    Pekala, bu işte benimle olmak istiyorsan bu adam hakkında neden sadece iki sayfa olduğunu öğren. Open Subtitles حسنا, تريدين العمل معي على هذه, لنكتشف سبب وجود صفحتين فقط عن هذا الرجل.
    Çok uzun değil, sadece birkaç sayfa. İstediğin gibi düzeltebilirsin. Open Subtitles انها ليست كثيرة بل مجرد صفحتين وصحح بها على قدر إستطاعتك
    Sırf tatlılar iki sayfa. Open Subtitles فقائمة الحلويات فقط عبارة عن صفحتين كاملتين
    Chloe iki sayfa roman yazmış böylece Donnie'den ünlü oldu, böylece Will onun ortacısı oldu. Open Subtitles كلوي كتبت صفحتين من وراية لتحصل على خدمات دوني و يصبح ويل فتى مهماتها
    "Para beni mutlu etmiyor" ilk olarak bir dergide iki tam sayfa olarak basıldı. TED "المال لا يجعلني سعيدا" ظهرت اولا على مساحة صفحتين كاملتين في مجلة.
    İki sayfa okuyor ve yavaşça çoraplarını indirip ayakkabılarını çıkarıyor. Open Subtitles Well, she ain't read more than a couple of pages. . حسناً ، لم تقرأ أكثر من صفحتين
    Lütfen attım deme bana. Son iki sayfa kalmıştı! Open Subtitles أرجوكَ أخبرني بأنّك لم ترميه، أنا في آخر صفحتين!
    Cuma'ya iki sayfalık ödeviniz: Open Subtitles أريد منكم كتابة صفحتين وإحضارهم يوم الجمعة القادم..
    Yeni bir dava açıp oku ve yine iki sayfalık bir rapor yaz. Open Subtitles إفتح قضية جديدة, إقرأها وقدم تقريراً من صفحتين.
    Merhaba Bay Sheldrake. "İlk Vuruş", iki sayfalık bir özet yazdım. Open Subtitles مرحبا، سيد شيلدريك.بخصوص "القواعد المحملة" لقد غطيتها في صفحتين
    Son bloğu, yüzümün iki sayfalık incelemesinden oluşuyordu. Open Subtitles آخر مدونة كانت تتكون من صفحتين تصف وجهي
    Daha ikinci sayfada olayı çözerdin. Open Subtitles هل سيكون الرقم بها من قبل صفحتين.
    Kesinlikle iki sayfada olmaz. Open Subtitles بالتأكيد ليس في صفحتين.
    Hele kurtardığı kuşla ilgili olan 2 sayfadan sonra... Open Subtitles نعم، بعد صفحتين عند موضوع الطير الذي أنقذته...

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus