Adam bunun gerçek çim değil sentetik çim olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | البائع يقول ان هذا عشب صناعي لا احد سيكتشف ذلك |
Robot sentetik bir sesle konuştu, sizi antrenör ve hastalar örnek alınarak hazırlanan bir diyaloğa dahil etmek için. | TED | و تكلم الروبوت بصوت صناعي لتضمينك في حوار التدريب على غرار المدربين و المرضى و هكذا |
Bu nadiren doğada bulunan renktir, ama bazen suni bir rengin yanında doğal bir renk çok güzel olabilir. | TED | ونادرا ما يكون اللون الذي أجده في الطبيعة، إلا عندما يكون متراكبا مع لون صناعي فاللون الطبيعي جميل جدا، |
Bilincini kaybeder ya da suni solunuma ihtiyaç duyarsa hayata döndürülmek istemediğini belirtmiş. | Open Subtitles | ويشير أنه لا يمكن إسعافها، لو هي فاقدة الوعي أو على تنفس صناعي. |
Hey, dinle, 20 kilo aldım ve yapay popo yaptırdım. | Open Subtitles | اسمعي , وزني زاد 20 رطلاً و لديّ فخذ صناعي |
Çünkü, bir elit tabaka ve onun kolaylaştırıcıları... ...endüstriyel ölçekte ağaç kesiminin... ...desteklenmesinden uzun yıllardır milyonlarca dolar... ...kazanmaktadırlar. | TED | أيضا، لأن نخبة والمسهلين لها وقد تم صنع بملايين الدولارات من دعم قطع الأشجار على نطاق صناعي لسنوات عديدة. |
Fakat neyse ki, Internette mikrodalgayı kullanan sanayi fırınları için bir icat buldum. Ve 30 dakikalık tam güçle işlemi bitirebilmiştim. | TED | ولكن لحسن الحظ وجدت براءة اختراع لميكروويف صناعي يمكنه ان يقوم بالعملية خلال 30 دقيقة |
Burada protez bir uzuv var, aslında Irak'tan dönen bir askerinkiyle tamamen aynı... | TED | هذا طرف صناعي هنا مثل هذا الذي عند الجندي الذي عاد من العراق |
Bu, konserve yiyeceklerin iç kaplamasında bulunan sıkılaştırıcı ve sentetik bir madde olan östrojendir. bazı plastiklerde de bulunudr. | TED | إنه مادة صلبة وإستروجين صناعي يوجد في الأطعمة المعلبة وبعض المواد البلاستيكية. |
Bu bir tekstil mili sentetik ipek, petrol yanurunu. | TED | هذا معمل نسيج يصنع حرير صناعي ، وهو ناتج ثانوي للنفط. |
Bugün sizlere ilk sentetik, kendi kendini temizleyen, kuru yapıştırıcının üretildiğini duyurmaktan çok memnunum. | TED | وأنا سعيد جدا لأبلغكم اليوم أن أول لاصق صناعي جاف ذاتي التنظيف قد صنع. |
Ancak bugünlerde, çoğu dış taban, doğal kauçuk, kömür ve yağdan elde edilen yan ürünlerin sentetik bir karışımı ile yapılıyor. | TED | ولكن اليوم، تُصنع معظم النعال الخارجية من مزيج صناعي من المطاط الطبيعي والمنتجات الثانوية من الفحم والزيوت. |
Biliyoruz ki hasarlı kalçamızın yerine suni olanı takabiliyoruz. | TED | نحن نعلم أنه إذا كان مفصل الورك تالفًا نستطيع أن نستبدله بآخر صناعي |
Sonra bir bakmışım ki suni teneffüs uygulanıyor ve beyin hasarımın boyutunun belirlenmesi için aceleyle hastaneye kaldırılıyorum. | TED | الشيء الثاني الذي أتذكره، أنه تم عمل تنفس صناعي لي ونقلي سريعًا إلى المستشفى لتحديد مدى خسارة وظائف الدماغ. |
Vücut içine yapay maddeler aldığı zaman aslında bu madde kas hücresinin içine erişiyor bu hücredeki reseptörler ile birleşir.. | Open Subtitles | لذلك في الجسم ، عندما تأخذها بشكل صناعي فإنها تدخل إلى خلية العضلة و تثبت عند المستقبلات الموجودة في الخلية |
Girdiğin binanın 20 kat altında yapay bir rahimin içinde tutuluyor. | Open Subtitles | هو في رحم صناعي بأسفل حوالي عشرون طابق حيث كنتِ تبحثين |
endüstriyel bir ofis binasının zemin katındaki bir gündüz diskosu. | Open Subtitles | إنه ديسكو في النهار في الطابق الأرضي لمبنى مكتب صناعي. |
Bence sanayi modeli, üretim modeli çizgiselliğe dayalı uyum göstermeye, insanları kümelemeye dayalı bir eğitim modelinden vazgeçmeliyiz. | TED | علينا أن نذهب من ما هو أساساً نموذج صناعي للتعليم، نموذج مصنع، الذي يقوم على أساس خطي والتطبيق وتقسيم الناس. |
Şu anki manasıyla; arabaların, protez bir aletten ziyade, isteğe bağlı bir özgürlük aracı olduğu bir şehir denilebilir. | TED | حسنًا، للحصول على تعريف أفضل، فهي مدينة تكون فيها السيارة أداة اختيارية للحرية، بدلًا من جهاز صناعي لابد منه. |
İthalat-ihracat sektöründe büyük isim yapmış varlıklı bir Alman sanayici. | Open Subtitles | إنه صناعي ألماني ثري، اسم كبير في أعمال الاستيراد والتصدير |
Bu şekilde tarım ekonomisinden endüstri ekonomisine geçtik. | TED | لذا، فقد إنتقلنا من إقتصاد زراعي إلى إقتصاد صناعي. |
- Tahminimce Addison başka bir tüp bebek denemesinden söz ediyor, Violet ise... | Open Subtitles | حسناً . على حسب تخميني سأقول ان أديسون تتحدث عن عمل تلقيح صناعي آخر |
Ama bence bu iyi bir kemer olur... .. dildo kayışı için. | Open Subtitles | إذن سوف أصنع منه رباطاً جيداً لقضيب صناعي ذو حزام |
Ölümcül bir hataya yol açan her sentetiğe yaptığımız gibi. | Open Subtitles | مثل أي كائن صناعي فيه عطل تسبب بحادثة مميتة |