Bu şey Posta kutusu anahtarınla_BAR_harekete geçebilirdi. | Open Subtitles | يمكن تشغيل هذة بواسطة مفتاح صندوق البريد الخاص بك |
O sırada Charlie ve Billy, Ace ve Eyeball ile birlikte... Posta kutusu beyzbolu oynuyordu. | Open Subtitles | في ذلك الحين شارلي وبيلي كانوا يلعبون لعبة بيسبول صندوق البريد مع آيس وآيبل |
O zaman posta kutusuna sizin için bir not bıraktığını bilmeniz sorun olmaz. | Open Subtitles | إذًا لن يزعجك أن تعرف أنها تركت رسالة من أجلك في صندوق البريد |
O zaman posta kutusuna sizin için bir not bıraktığını bilmeniz sorun olmaz. | Open Subtitles | إذًا لن يزعجك أن تعرف أنها تركت رسالة من أجلك في صندوق البريد |
Yürüyüşe falan çıkarsam diye bir de posta kutusunun altına koymuştum. | Open Subtitles | وأيضاً اضع علبة تحت صندوق البريد لأخذ منها حينما أذهب للجري. |
Bazı cevaplara ulaşmanın ilk adımı da tam orada, o posta kutusunda olabilir. | Open Subtitles | و الخطوة الأولى للعثور على أحد الإجابات. ربما يكون هناك في صندوق البريد. |
Posta kutusu, isimlerini ve adreslerini belirtmek istemeyen kişiler içindir. | Open Subtitles | صندوق البريد هو للذين لا يريدون كشف اسمهم وعنوانهم |
Ön cama bir Posta kutusu saplandı ve yolun dışına çıktım. | Open Subtitles | اصطدم صندوق البريد بزجاج سيارتي الأمامي وانحرفت عن الطريق |
Posta kutusu dolu. Demek ki yoklar. | Open Subtitles | صندوق البريد ممتلئ، لا بدّ وأنهم مسافرون. |
Dağlarda sadece 325 kahverengi ayı kaldığını ve bu Posta kutusu numarasını sembolik olarak istediğimi söyledim. | Open Subtitles | وقـلت ,لقد كـان هنـاك فقط 325 دب بني عاشوا في جبالـنا ونريـد أن يكـون هـذا الرقم هو رقم صندوق البريد |
Devlet, Siyah Posta kutusu üzerinde bir tür sinir zehri kullandı. | Open Subtitles | الحكومة إستخدمت نوعا من الطلاء السام على صندوق البريد الأسود |
Hükümet, Siyah Posta kutusu üzerinde bit tür nörotoksik boya kullandı. | Open Subtitles | الحكومة إستخدمت نوعا من الطلاء السام على صندوق البريد الأسود |
Nasıl programlayacağınızı çözersiniz ve bir posta kutusuna koyarsınız. | TED | وتم تصميمها وبرمجتها وتم وضعها في صندوق البريد |
Yine aynı posta kutusuna göndermek üzere, mektup yazmasını istedi. | Open Subtitles | وطلبت الإستمرار بالكتابة إليها على نفس صندوق البريد |
Anahtarı posta kutusuna bırak, olur mu? Teşekkürler. | Open Subtitles | إترك المفتاح فى صندوق البريد . هلا تفعل ذلك ؟ |
- Hayır, sadece o çeklerin bir şekilde posta kutusunun yolunu bulduğundan eminim diyorum, hepsi bu. | Open Subtitles | أنا فقط متأكدة من أن تلك الشيكات قد وجدت طريقها إلى صندوق البريد هذا كل شىء |
Herkes senin gibi posta kutusunun önünde Chilton bülteninin gelmesini bekleyip, içeriğini 3 saniye içinde ezberleyemiyor. | Open Subtitles | ليس كل شخص يستطيع أن ينتظر بالخارج عند صندوق البريد لينتظر نشرة أخبار تشيلتن ويعرض المحتويات فورًا في ثلاث ثواني |
posta kutusunda, üzerinde el yazım olan bir zarf var. | Open Subtitles | فى صندوق البريد,داخل مكتب البريد, هناك مظروف مكتوب عليه بخط يدى, |
Victor'un ev sahibi kirayı nakit olarak her ayın ilk günü posta kutusunda buluyormuş. | Open Subtitles | مالك الأرض قال أنه كان يوجد نقود فى صندوق البريد المكتب 000 وكانت توجد فى كل أول شهر :كما قال أيضا |
Yanlışlıkla benim posta kutuma koymuşlar galiba. | Open Subtitles | لا بد أنهم وضعوها في صندوق البريد خاصتي بالخطأ |
Telefon numarası var ve adresi posta kutusundan 10 mil uzaklıkta. | Open Subtitles | هُناك رقم هاتف على بعد 10 أميال من صندوق البريد ذلك. |
Neredeyse altı yıl, her Allah'ın günü, Elimde bir şey yoktu ancak posta kutumda red mektupları beni bekliyordu. | TED | إذن، طوال ست سنوات تقريبا، كل يوم، لم أكن أتوصل إلا برسائل الرفض التي كانت تنتظرني داخل صندوق البريد. |
- Sesli Mesaj kutusu şuanda dolu ve herhangi bir mesaj kabul edilemiyor, hoşçakalın. | Open Subtitles | إن صندوق البريد ممتلئ ولا يمكن قبول أية رسائل في الوقت الحالي. إلى اللقاء |
İsmin ve daire numaran posta kutusundaydı ve kapı da kilitsizdi. | Open Subtitles | اسمك و رقم الشقة كانوا على صندوق البريد و الباب كان غير مغلق |
Ailesinin evde olmadığından emin oldum. Birkaç mendil alıp çakmak gazına buladım. Hepsini yakıp posta kutularına bıraktım. | Open Subtitles | بللت بعض الاوراق ثم اشعلتها ووضعتها في صندوق البريد |
Kızların dış dünya ile tek bağlantıları posta kutularını dolduran kataloglar ve broşürlerdi; | Open Subtitles | الإتصال الوحيد للفتيات مع العالم الخارجي كان عن طريق المجلات التي طلبوها حيث أن صندوق البريد ممتلئ بها... |
Konforlu, ortalama bir aileye uygun yalnız, posta kutusunu bulmak için pusula gerekiyordu. | Open Subtitles | فقط انت تحتاج الى بوصلة للذهاب الى صندوق البريد |