Elçilikten hemen ayrıldı ve Saul Berenson'ın kaldığı otele gitti doğrudan. | Open Subtitles | غادرت السفارة على الفور وذهبت مباشرة إلى الفندق حيث يقيم (صول) |
Baskan, Amerikan halki adina buna bir nokta koymak istiyor Saul. | Open Subtitles | اسمع، الرئيس يريد قفل هذا الموضوع من أجل الشعب الأمريكي، (صول). |
Elçilikten hemen ayrıldı ve Saul Berenson'ın kaldığı otele gitti doğrudan. | Open Subtitles | غادرت السفارة على الفور وذهبت مباشرة إلى الفندق حيث يقيم (صول) |
Bu adam, CIA Şefi Saul Berenson kardeşlerimizi bize geri getirecek. | Open Subtitles | هذا الرجل، (صول بيرينسون) مدير وكالة الاستخبارات، سوف يعيد إلينا أشقاءنا |
Tahminlerine göre Haqqani ve Saul hâlâ o evde midir? | Open Subtitles | في تقديرك، هل (حقاني) و(صول) لا يزالان في ذلك المنزل؟ |
- Adımı kutuya Saul'un koyduğundan emin değilsin o zaman. - Tanrım. | Open Subtitles | إذن لا تعلم بشكل مؤكد أن (صول) من وضع اسمي في الصندوق |
Saul gelip alana kadar bekleyeceğiz. Onu görür görmez gideceğiz. | Open Subtitles | ننتظر قدوم (صول) ليلتقط الصورة وحين يظهر سنغادر على الفور |
Artı, size ne dersem diyeyim... Saul Berenson iki ateş arasında kalıyor. | Open Subtitles | زد أن أيما أخبركم به، سيصيب (صول برينسون) في تبادل إطلاق النار |
Uzun zaman sonra nihayet Saul seni ziyarete gelmiş, ne güzel. | Open Subtitles | ويا لها من مفاجأة سارة قدوم (صول) لزيارتك منذ وقت طويل |
Bu konuda tedirgin olduğumu da söylemiştim çünkü Saul için sorun olur. | Open Subtitles | قلت أيضا أني مترددة بشأن القيام بذلك (لأنّه سيشكل مشكلة بالنسبة لـ(صول |
Saul, şişeleri doldur. | Open Subtitles | صول .. أملأ القارورات |
Onun gücü asla ölmeyecek Saul. | Open Subtitles | لن تموت قوته أبدا يا صول |
Sonra Saul ve takımına bir ilham geldi, birkaç haftada gökyüzünün geniş açılı özdeş resimlerini çekmek ve otomatik bir programla onlarda süpernova ışınımları aramak. | Open Subtitles | لذا فـ(صول) وفريقه جائهم لمحة ملهمة الأخذ بصورة واسعة للسماء في خلال عدة أسابيع متفرقة واستخدام برنامج |
5 yıl içerisinde Saul ve takımı, 38 farklı galakside 38 farklı süpernovaya giden noktalar buldu. | Open Subtitles | فقط وبخلال خمسة أعوام حدد (صول) وفريقه 38 نجم مختلفا و38 مجرة مختلفة قد جائتها السوبر نوافا |
Saul'un takımı kademeli bir şekilde evreni parçalayacak, tamamen beklenmeyen ve açıklanamayan, galaksiler arasında bir itme bir antipati keşfetmişlerdi. | Open Subtitles | أكتشف فريق (صول) قوة تنافر بين المجرات غير متوقعة وغير مفهومة والتي ستفجر الكون |
Yani Saul birkaç generalin kovanına çomağı sokacak biz de adamlarımıza mesajı kimin getirdiğini görene kadar bekleyeceğiz. | Open Subtitles | إذن (صول) يضغط على لواء ثمّ ننتظر لنرى من يحمل الرسالة إلى ضباطنا |
Yapma bunu Saul. Bu artık senin meselen değil. | Open Subtitles | لا تفعل هذا يا (صول) لم يعد حتى عملك بعد الآن |
Yoksa eski CIA Amiri Saul Berenson mı? | Open Subtitles | أم هو (صول بيرنسون) المدير السابق للاستخبارات؟ |
Saul'la az önce konuştum. Ortalık karışacak. | Open Subtitles | لقد أنهيت توي الاتصال مع (صول) اعتبروا أنّه حدثت اضطرابات |
Güzeldi. Şimdi tekrar deneyeceğiz sonra G minöre gideceğiz -- | Open Subtitles | لا ، كان هذا جيد ، صحيح سنحاول الآن مفتاح صول صغير |
G, F, E, D, C, F. | Open Subtitles | "صول" ، "فـا" ، "مي"، "ري" ، "دو" ، "فـا". |