- Hayır, ama telefonuyla fotoğrafını çekmiş. Bakın içinden kim çıkacak. | Open Subtitles | كلاّ، لكنّها إلتقطت صُورة بهاتفها، ألقيا نظرة من يقف وراء عجلة القيادة. |
Kadının bir fotoğrafını bile bulamıyorum. | Open Subtitles | لا أقدر حتى على إيجاد صُورة للمرأة. |
Eğer size bunun gibi bir resim gösterirsem kartlarınızdan bununla eşleşen ya da... | Open Subtitles | لو أريتكم صُورة مثل هذه، فأريدكم أن تُروني الصُورة من بطاقتكم... المُطابقة أو... |
Bir fotoğraf çektirilmesi için kim bu kadar para öder ki? | Open Subtitles | لمَ سيدفع شخص هذا القدر من المال لتزييف صُورة في الأصل؟ |
Lütfen yanınızdaki tableti alın. Duygularınızı ifade eden resmi seçin. | Open Subtitles | أرجوك التقط الكمبيوتر اللوحي الذي بجانبك، واختر صُورة تتحدّث إلى عاطفتك. |
Sana maktulün kafatasından çıkardığım bir tırnak parçasının resmini gönderiyorum. | Open Subtitles | سأرسل لكِ صُورة لجزءٍ من ظفرٍ استخرجتُه من فروة رأس الضحيّة. |
Neyse, fotoğraf patlamış bir trafoya ait. İnternetten bir trafo fotoğrafı indirdim. | Open Subtitles | على أيّة حال، الصُورة هي لمُحوّل مُنفجر، لذا استخرجتُ صُورة عشوائيّة لمُحوّل من الإنترنت، |
Aslında, bana bir arkadaşının fotoğrafını getirmişti. | Open Subtitles | في الواقع، جلب لي صُورة لصديقة لها. |
Bir şey daha. Peg Baily'nin bilgisayarında Lily Stoppard'ın fotoğrafını bulduk. | Open Subtitles | أمر أخير، فقد وجدنا صُورة لـ(ليلي ستوبارد) على حاسوب (بيغ بايلي). |
Belki C.T ile orada buluşmuştur dedik ama garsonların hiçbiri Medina'nın fotoğrafını hatırlamadı. | Open Subtitles | تي) هناك، لكن لمْ تتعرّف أيّ من النادلات على صُورة (مادينا). |
Jason'nın akrabalarından hiç kimse Val'in fotoğrafını tanımadı mı? | Open Subtitles | ولا واحد من أقارب (جايسون) يتعرّف على صُورة (فال)؟ |
Tüm başvurulanların resim de vermesi gerekiyormuş. | Open Subtitles | نعم، واستمارة المُتسابق كان يجب أن تتضمّن صُورة. |
Çocuklardan biri, yürüyüşe çıkmadan hemen önce bir resim tweetlemiş. | Open Subtitles | أحد الأطفال غرّد صُورة قبل ذهابهم للتنزّه. |
Ama Caroline resim gönderecek. | Open Subtitles | لكن كان يُفترض بـ(كارولاين) أن تُرسل صُورة له. |
Gitmeden önce bir fotoğraf çekilelim mi? | Open Subtitles | ألا تُريدون أخذ صُورة أخري قبل أن تذهبوا ؟ |
Tanıyıp tanımadığınızı söylemeniz için size bir fotoğraf göstereceğim. | Open Subtitles | سأريكِ صُورة للمرأة لأرى لو كنتِ تعرفينها. |
Bize Motorlu Taşıtlar Bakanlığı'ındaki resmi göster lütfen. | Open Subtitles | فلتُريهم صُورة إدارة تسجيل المركبات، من فضلكِ. |
Cüzdanında bebek resmi yok. Ticari araç kullanma ehliyeti var. | Open Subtitles | ليس هُناك صُورة للرضيع في محفظته، ولديه رخصة قيادة تجاريّة... |
Daha önce buna benzer bir şey görmemiştim. Bu yüzden de o görmeden gizlice resmini çektim. | Open Subtitles | لمْ يسبق أن رأيتُ شيئاً مُماثلاً لها من قبل، لذا إلتقطتُ صُورة لها عندما لمْ تكن تنظر. |
Adamın bir resmini buldum. | Open Subtitles | ولديّ صُورة له. |
- İsmen tanıyorum. Reklam kampanyalarından birinin fotoğrafı bu. | Open Subtitles | هذه صُورة من إحدى حملاته الإعلانيّة. |
Bu, kurbanın kayıp olan arabasının fotoğrafı. | Open Subtitles | هذه هي صُورة سيّارة الضحيّة المفقودة. |