"ضحاياه" - Traduction Arabe en Turc

    • kurbanlarını
        
    • kurbanları
        
    • kurbanlarının
        
    • kurbanlarına
        
    • kurbanların
        
    • kurbanlarından
        
    • kurbanı
        
    • kurbanlarıyla
        
    • kurbanlar
        
    • kurbanını
        
    • kurbanının
        
    • kurbanın
        
    • onları
        
    • kurbanlara
        
    • kurbanlardan
        
    Yeni Zellanda pervane-kurt sineği genelde kurbanlarını açık yara veya kesiklerinden içeri tünel kazarak sadece bir kaç saniyede öldürürler. Open Subtitles مع ذلك نيوزيلندا ذبابة دودة برغي يقتل ضحاياه في أغلب الأحيان في لحظات مجرّد بالإختباء إلى جرح أو قطع مفتوح.
    Asetilkolin reseptörlerini bloke eder ve nefes darlığından ölene kadar kurbanlarını felç eder. Open Subtitles انه يوقف مستقبلات الاسيتل كولين , مما يشل ضحاياه حتى, يتسبب بموتهم خنقا
    Eğer şüpheli hastaysa ve güçten düşüyorsa kurbanları neden ağırlık bağlayıp atmadığı anlaşılır. Open Subtitles ان كان الجاني مريضا و يصبح ضعيفا فهذا سيفسر عدم قيامه بتثقيل ضحاياه
    Fakat robotik davranışına rağmen kurbanlarının pek hayal edemediği bir iç yaşama sahipti. TED ولكن برغم من سلوكه الآلي، فقد امتلك حياة داخليه لم يكن ضحاياه ليتخيلوها.
    kurbanlarına düşmanlarının kendileri olduklarını gördürmek için daha çok askeri işkence tekniklerini kullanıyor. Open Subtitles غالبا يستعمل أساليب التعذيب العسكرية ليجعل ضحاياه ينظرون إلى أعداءه على أنهم أعدائهم
    Bu kanı, ilgili kurbanların kanıyla karşılaştırırım. Bugün sonucu bildiririm. Open Subtitles سأقارنه مع دم ضحاياه المزعومين، وسأعلمك بوقت لاحق من اليوم
    Fakat diğer kurbanlarından farklı olarak aralarında hiç bir bağlantı yokmuş. Open Subtitles ولكن على عكس ضحاياه الباقيات لا يبدو ان هناك علاقة تربط بينهما
    Örneğin, saldırganın kurbanlarını bıçaklamadan önce vuruyor olması durumu hızlı ve etkili bir şekilde kontrol altına almaya ihtiyacı olduğunu gösterir. Open Subtitles على سبيل المثال, واقع ان المجرم يطلق النار على ضحاياه يشير الى انه يحتاج الى وسيلة سريعة وفعالة للسيطرة على الموقف
    Bu katil, kurbanlarını kalabalık yerlerden kaçırıyor ve ormana atıyor. Open Subtitles هذا القاتل يخطف ضحاياه منم اماكن عمومية ويرميهم في الغابات
    Kraft kurbanlarını yol kenarına atmadan önce tecavüz de ediyordu. Open Subtitles كرافت اغتصب ضحاياه ايضا قبل ان يرميهم على جانب الطريق
    kurbanlarını güzel bir tablo gibi düzenlemek onun bir geleneğiydi. Open Subtitles كان من عادته أن يرتب جثث ضحاياه كلوحة فنية جميلة
    Jack kurbanlarını fahişeler diye değil, Wesenlar diye seçiyordu yani. Open Subtitles جاك لم يختر ضحاياه لأنه عواهر اختارهم لأنهم كانو فيسن
    Diatom seviyelerine göre şimdi de kurbanları taşımayı tamamen bıraktı. Open Subtitles مستويات الطحالب تشير الى انه توقف عن نقل ضحاياه تماما
    Pekâlâ, zanlı kurbanları rast gele seçiyor, onları uyuşturuyor ve kanlarını boşaltıyor. Open Subtitles حسنا اذن لدينا جانٍ يختار ضحاياه عشوائيا يخدرهم,و من ثم يأخذ دمائهم
    Muhtemelen telefonuyla uçuşları izledi, gecikmeleri gördü ve aradığı tipte kurbanları buldu. Open Subtitles غالباً تتبع الرحلات على هاتفه رأى التأخير، وعلم بأنه عثر على ضحاياه
    kurbanlarının cesetlerini çıkarttırdı, ve her seferinde, müvekkili beraat etti. Open Subtitles قام بإستخراج جثث ضحاياه وفي كل مرة موكله يتم تبرئته
    kurbanlarının pislikle dolu olduğuna ve dünyayı onların kirinden arındırdığına inanıyordu. Open Subtitles يؤمن بأن ضحاياه مليئين بالقذاره. وأنه كان ينظف العالم من قذارتهم.
    Şüphelimiz, kurbanlarının eşlerine aşk mektupları göndermekten hoşlanıyor. Open Subtitles متهمنا يحب أن يرسل رسائل حب لزوجات ضحاياه
    Fotoğraflar çekiyor ve kurbanlarına dair kişisel bağlantılar topluyor-- cüzdanları ve saçları. Open Subtitles إنه يلتقط الصور و يجمع أمورا شخصية من ضحاياه محافظهم و شعرهم
    Aradığımız adam Rafael Acosta'ysa kurbanların ölen oğlunu temsil etmesi mantıklı görünmüyor. Open Subtitles حسناً .. أذا كان رافائيل أكوستا رجلنا لا معنى له بأن ضحاياه
    kurbanlarından daha sonra tatmin olmak için kullanmayı planladığı bir şeyler alıyor. Open Subtitles هذا يخبرنا غالبا انه مهووس يأخذ تذكارا من ضحاياه كي
    Üç kurbanı da, yaşları 25 ile 30 arasındaki genç kadınlarmış. Open Subtitles ضحاياه الثلاثة كانت كلّ الشابّات بعمر 25 إلى 30.
    Aralık 2018'de iddia edilen bazı kurbanlarıyla ilgili bir makale okudum. TED وفي يناير من عام 2018، قرأت مقالاً عن بعض ضحاياه المزعومين.
    Elbette ki tüm mantıklı kurbanlar görür görmez teslim oldular. TED لذا بالطبع استسلم كل ضحاياه المذعورون لدى رؤيته.
    İki kurbanını seçtiği barda. Open Subtitles نفس الحانة التي أقّل منها إثنتان من ضحاياه.
    Matador, kurbanının bir şekilde zararlı, zehirleyici biri olduğunu düşünüyormuş. Open Subtitles السفاح يؤمن بأن ضحاياه كانو سامّين بشكل ما، رجل سام
    Her kurbanın vücudundan yemeklerde kullanılan yerler kesilmiş. Open Subtitles كل ضحية من ضحاياه فقد جزءا من جسمه يستخدم في الطهي
    İnsan kuklalar yapmak aynı zaman da onları kutulara tıkıştırma şeklini de açıklar. Open Subtitles تعرف,ان كان يصنع دمى بشرية ذلك يفسر أيضا لم يحشر ضحاياه في صناديق
    Lakabını, kurbanlara demiryolu çivileriyle işkence ederek kazanmış. Çok hoş. Open Subtitles كسب لقبه هذا بتعذيب ضحاياه ببراغي السكة الحديد ، لطيف جداً
    Tommy Barnes ve Melissa Hawthorne'da diğer kurbanlardan çok savunma yarası vardı. Open Subtitles تومي بيرنز و ميليسا هافرثون حصلوآ على أشد الجروح بعكس ضحاياه الأخرين

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus