Uydularımızı bize karşı kullandıkları gibi, kendi sinyallerini onlara karşı kullanabiliriz. | Open Subtitles | هذا صحيح تماما كما استخدموا أقمارنا ضدنا يمكننا استخدام اشارتهم ضدهم |
Jaffa'nın özgürlüğe olan isteğini onlara karşı güç kazanmak için kullanmış. | Open Subtitles | إستعمل رغبة الجافا بالحرية ضدهم لذا هو يمكن أن يكسب القوة |
Aslında McLennen-Forster'ın saldırgan hareketlerde bulunması, onlara karşı kanıt sayılır. | Open Subtitles | مجرد أن تقوم الشركة بهذه الأعمال العدوانية فهذا دليل ضدهم |
Şu Batılıların kafamızı şişirmelerine izin vermek yerine onları evlerine gönderirdik. | Open Subtitles | نحن سنكون ركوب هذه الغربيون المنزل، بدلا من الضرب رؤوسنا ضدهم. |
Bu grup insan değildir. onlarla birlikte at bindim, onlardan kaçtım. | Open Subtitles | القوات ليسوا أناس ، ركبت معهم ، وركبت ضدهم |
Aileni tehdit ettiklerinde onların aleyhine tanıklık yapmamalıydın. | Open Subtitles | كان يجب أن تشهد ضدهم حتى لو هددوا عائلتك |
Ama bu eşkıyalar, onlara karşı savaşmış olan bu adamın peşine düştüler. | Open Subtitles | وهؤلاء المحتالين ذهبوا للضابط الذي كان قد حارب ضدهم في أيام الحرب |
Bence bir sürü insanın kendilerine karşı olduğunu görünce çok korktular. | Open Subtitles | أعتقد أن الخوف أصابهم عندما رأوا العديد العديد من الناس ضدهم |
Birini vurduktan sonraki hisler, korku ve pişmanlık, burda bize karşı. | Open Subtitles | المشاعر الطبيعية للذنب والندم بعد إطلاق النار صعد بالشعور بإننا ضدهم |
Tedaviyi ele geçirdiğimizde, bunların hiçbirinin önemi kalmayacak çünkü onu, onlara karşı kullanabiliriz. | Open Subtitles | حالما نجد الترياق، فلن يهم أيّ من ذلك إذ سيكون بوسعنا استخدامه ضدهم |
Eğer onlara karşı herhangi bir şey varsa, o zaman muhalif bir gazete olduğumuzu düşünüyorlar. | TED | هم يعتقدون انه ما ان ننشر شيئاً ضدهم .. فاننا صحيفة معارضة لهم ولسنا مستقلين |
Böylece, onlara karşı dava açmaya karar verdim, çünkü bu bilgiye sahip olmak istedim. | TED | لذا قررتُ أن أرفع دعوى ضدهم ، لأنني أردتُ الحصول على تلك البيانات. |
Birlikte ilerlemek zorundayız. Artık bize karşı onlar diye bir şey yok. | TED | علينا المضي قدمًا معًا. لم يعد هناك المزيد منا ضدهم. |
İki grup da sizi kendi tarafına istiyordu. Ya onlarlaydınız ya da onlara karşı. | TED | يريدك الطرفان في جانبهما. أنت إما معهم أو أنك ضدهم. |
Asla ve asla olmaması gereken bir şey olan onlara karşı biz olgusunu fark etmeye başladık. | TED | وبدأنا ندرك أنه لم يكن يجدر بنا أن نكون نحن ضدهم. |
Ama treefolk vuruş yapmış olmalı ve karşı takımın bir vuruş yapmış olması da yanlış. | TED | لكن شعب الأشجار يجب أن يكون ق حقّق بعض الضربات، ومن الخطأ أنهم حققوا ضربة واحدة فقط ضدهم. |
Meechum'a karşı bir taktiğiniz var mı, Koç? | Open Subtitles | هل لديك أي إستراتيجية ضدهم ايها المدرب ؟ |
Ama pişman olduğumda onlara karşı ıslah edici yasal bir işlem başlatmıyorum. | Open Subtitles | لكن عندما أندم لا أقدم تهمة تأديبية ضدهم |
Ama bu yüzden onları suçlamak imkansız. Onlar sadece bildikleri gibi yaşadılar. | Open Subtitles | لكنه من المستحيل الاستمرار ضدهم هم لم يعرفوا شيءً آخر |
Japonya hakkında bildiğim tek şey, onlarla savaş halinde olmamızdı. | Open Subtitles | الشيئ الوحيد الذي عرفته عن اليابانيين, .اننا كنا في حالة حرب ضدهم |
Fakat ordu Viyana önlerine geldiğinde, hava koşulları onların aleyhine döndü. | Open Subtitles | ولكن وعندما كان الجيش العثمانى المسلح تسليحا ثقيلا يتجه صوب فيينا إنقلب الطقس ضدهم |
Onlara aleyhinde oy kullandık, kimse dinlemedi. İnsanların dinlemesini sağlamanın tek yolu canımızı feda etmek. | Open Subtitles | لقد صوّتنا ضدهم ، لا أحد إستمع الطريقة الوحيدة التي ستجعل الناس تستمع ان نضحي بحياتنا |
Hepsi de aynı dezavantaja sahip. | Open Subtitles | لديهم جميعاً نفس الشيء يعمل ضدهم |