Buradaki tek özel durum bana karşı hiçbir kanıtınızın olmayışıdır, Dedektif. | Open Subtitles | الظرف الخاص الوحيد هنا أيّتها المُحققة، هو إفتقاركِ الكامل للأدلّة ضدّي. |
bana karşı bir kanıtları yok. - Tüm bunları uyduruyorlar. | Open Subtitles | لا يملكون أيّ دليل ضدّي إنّهم يخلقون كلّ هذا الهراء |
bana karşı kullanılmaması için bozmuştum. | Open Subtitles | عطلته. جهّزته حتى لا يستطيع جيمي أن يستعمله ضدّي |
Herhangi bir yerde iş bulamam. Michael, aleyhimde konuşuyor. Emin misin bundan? | Open Subtitles | لا أستطيع الحصول عمل في أي مكان مايكل يصوّت ضدّي هل أنت متأكّد حول هذا؟ |
Peki ya o adam şu her an beraber olmak isteyenler gibiyse, ve oğlundan bile kıskanırsa ve... bana karşı olursa? | Open Subtitles | ماذا إذا كان من الذين يُريدون أن يَكُونوا مَعها كُلّ دقيقة وغيور مِنْ إبنِها ويُحرّضْها ضدّي ؟ |
Ama buraya gelip iki başınıza bana karşı çıkıyorsunuz. | Open Subtitles | أنت لا تَجيءُ في هنا وتَنضمُّ ضدّي مَعها. |
- Ne de bana karşı çıkanları. - İstediğin şey bende değil. | Open Subtitles | وأيضاً الذين يقفون ضدّي ليس لديّ ما تريده |
İki yıldan beri dosyanın gelmesini bekliyorum. İdari mahkemeler bana karşı dava açtı. | Open Subtitles | سنتان وأنا أنتظر الملف للظهور؛ قضية الحكومة ضدّي |
New Orleans'a hiç gitmem yani bana karşı kan davası gütmemen gerek. | Open Subtitles | "أنالا أذهبالقربمن"نيوأورلينز .. لذا، لا يجب أن يكون لديك ثأر شخصيّ ضدّي |
Nişanımı duyduktan hemen sonra bana karşı onun tarafına geçtin. Tabii ya, öyle olmalı. | Open Subtitles | لقد أخذتَ جانبها ضدّي فور سماعكَ بمسألة خطوبتي |
İhtimaller bana karşı olsa da kazanan ben oldum. | Open Subtitles | الاحتمالات كانت ضدّي ومع ذلك , لقد كنت السيدة التي فازت |
O yüzden bana karşı hamle yapmaya çalışan biri olursa misilleme yapma isteğinde bulunabilirler. | Open Subtitles | لذا إن بادر أي امريءٍ بحركة ضدّي ربّما يشعرون بإلتزام الردع و الثأر عنّي |
O kazığı sana ancak, bu bedende bana karşı kullanılamaz hâle geldiğinde verebilirim. | Open Subtitles | ستناله حين لا يكون ممكنًا استخدامه ضدّي وأنا في هذا الجسد. |
bana karşı bir savaş başlatmış durumda ve bunu neden yaptığı konusunda hiçbir fikrim yok. | Open Subtitles | إنّه يشنّ حرباً ضدّي ولا فكرة لديّ عن السبب. |
Oysa ona verdiğim hediyeleri bana karşı kullandı. | Open Subtitles | والآن تستخدم تلك الهِبات التي أعطيتها ضدّي |
bana karşı yöneltilen tüm suçlamaları samimi ve kesin olarak reddediyorum. | Open Subtitles | أنا بكُل شجاعة وأصرار أنكر جميع الإدعاءت الموجهة ضدّي. |
Bunların arasında da bana karşı kullanamamanız için onu yok etmek de var. | Open Subtitles | بالأخص تدميره حتّى لا يتسنّى لكم استخدامه ضدّي |
Lanet olası pislik, aleyhimde şahitlik yapacaktı, bense yemin ederim ölmesine üzülüyorum. | Open Subtitles | الوغد كان سيشهد ضدّي وأقسم بالرب أني أشعر بالسوء لمقتله |
Hediyeni aleyhimde kullanacağını hiç düşünmezdim. | Open Subtitles | كاميرا فيديو لعيد ميلادك لم أكن أعلم انك ستستخدم هديتي ضدّي |
aleyhime bir şey yapmazsınız. | Open Subtitles | أنا أَعْرفُ بأنّك لا تَعمَلُي أيّ شئُ ضدّي |
Ayrıca anlamıyorum, saat gibi sorunsuz işleyen bir ilişki kurduğum biri, neden aniden değişikliklerle karşıma gelmeye başlar. | Open Subtitles | أو لما لديّ شخص مناسب للعمل ولديّ علاقة جيدة معه .وربما تنقلب ضدّي فجأةً |
Hele bir yaklaş da büyüleri olmayan cadı karşımda nasıl oluyormuş görelim. | Open Subtitles | اقتربي ودعينا نرَ كيف ستبلي ساحرة بلا سحر ضدّي. |
Arkamdan konuşuyor, herkesi bana düşman ediyorsun anlamadığımı mı sanıyorsun? | Open Subtitles | قول أشياء من غير علمي جعل الكل ضدّي تعتقد أني لا أرى ذلك ؟ |
aleyhimdeki kanıtı bilmek istiyorum! | Open Subtitles | أنا أطالب بمعرفة ماهو الدليل الذي تملكه ضدّي |
Onu bana karşı kışkırttın. | Open Subtitles | لقد قمت بقلبها ضدّي |