| Basitçe diyorum ki amacımızın yanında gereksiz bir risk gibi görünüyor, efendim! | Open Subtitles | انما أقول ببساطه.. أن ذلك يبدو مخاطرة غير ضروريّة نظرا لهدفنا يا سيّدي |
| gereksiz bir şişe öksürük şurubu. | Open Subtitles | وأتحدّث عن قنينة كاملة غير ضروريّة من شراب السعال |
| Harika, kıza gereksiz radyasyon verelim bir de. Bozuk para bu. | Open Subtitles | عظيم، فلتعطها إذن جرعة غير ضروريّة من الإشعاع، إنّه دايم |
| Aslında kıvrılmış kenarlar gerekli çünkü apandisite açılan yer orası. | Open Subtitles | -الحواف المرتفعةُ ضروريّة إذ أنّ هذه هي فتحة الزّائدة |
| "Benim yaptığım şey gerekli olan bir fedakârlıktı. "Ve korkarım ki bunun gibi başkaları da olacak. | Open Subtitles | "ما قمتُ بهِ تضحية ضروريّة وأخشى أنّها أولى تضحيات عدّة مقبلة" |
| Eğer direnirlerse ne gerekiyorsa yapın hâlledin. | Open Subtitles | اذا كان لك صمود , فصّححه بأي وسيلة . ضروريّة |
| Seni fiziksel olarak incitmeyeceğim ama onun dışında ne gerekiyorsa yapacağım. | Open Subtitles | لن أؤذيك جسدياً، ولكن بخلاف ذلك، بأيّ وسيلة ضروريّة. |
| Tamam, anlasma gerekliydi. | Open Subtitles | حسناً، فهمت كانت الاتّفاقيّة ضروريّة |
| Halihazırda buruk olan bir tablo için ne kadar da gereksiz bir son. | Open Subtitles | ويالها من خاتمة غير ضروريّة لقصّة مأسويّة من الأصل |
| gereksiz sorular istemeyiz. | Open Subtitles | فنحن لا نرغب فى أى أسئلة غير ضروريّة |
| İnsanların gereksiz yer değiştirmeleri, beklenmedik kazalara yol açabilir. | Open Subtitles | "يُرجّح وقوع الحوادث حين يُقدم الناس على تحرّكات غير ضروريّة" |
| Bak ben bencil biriyim. Narsistim, gereksiz yere şiddet gösterme eğilimindeyim... | Open Subtitles | أنصتي، إنّي أنانيّ ونرجسيّ أميل لنوبات عنف غير ضروريّة... |
| gereksiz tüm ekipmanları kapatın. | Open Subtitles | أطفئوا كل الأجهزة الغير ضروريّة |
| Onlar herkesin iyiliği için gerekli kurbanlardı. | Open Subtitles | كانوا تضحية ضروريّة للصالح عام |
| Vardığı sonuç, erkeklerin üremek için mühim olduğu ama zevk için gerekli olmadıkları. | Open Subtitles | إنّهُ يقدمّ إستنتاجاً بأن الرجال جوهر الإنجاب.. لكن ، عندما يأتي الأمر للملذّات... فهي غير ضروريّة. |
| - gerekli değişiklikler mi? | Open Subtitles | -لقد سهّلتُ عمليّة تغيير ضروريّة |
| Ben de bu yüzden gerekli düzeltmeleri yaptım bile. | Open Subtitles | ولهذا أجريت تصحيحات ضروريّة |
| Şimdiden çok sayıda kayıp verildi. Ne gerekiyorsa onu yapacağız. | Open Subtitles | وقع بالفعل عدّة ضحايا، سنستخدم أيّ وسيلة ضروريّة. |
| - Ne gerekiyorsa kullanın. - Anlaşıldı. | Open Subtitles | ـ استخدموا كلّ قوة ضروريّة ـ عُـلـم |
| Tamam, anlaşma gerekliydi. | Open Subtitles | حسناً، فهمت، كانت الاتّفاقيّة ضروريّة. |
| Archie için agresif teknikler onu motive etmek için gerekliydi. | Open Subtitles | مع (آرتشي)، التقنيات العدوانيّة كانت ضروريّة لإبقائه مُحفزاً. |