"ضعفًا" - Traduction Arabe en Turc

• zayıflık
• zayıf

Sana şifreyi verdi çünkü sende bir zayıflık gördü.
لقد أعطاكِ الرّمز لأنّه رأى ضعفًا في عينيْكِ.

Bu bir zayıflık değil ki, alsine güç göstergesi ve seni daha çok sevip saygı duymama sebep olur ancak.
ليس ضعفًا. إنها قوة، وسأحبك وأحترمك أكثر.

Aşk zayıflık veya saçmalık değil.
الحب ليس ضعفًا أو مثير للسخرية.

Yorgun gözükürsün, bunu da zayıflık belirtisi olarak algılarlar.
ستبدو متعبًا, وسيعتبرون ذلك ضعفًا.

Buna karşın, fakirler ve toplumumuzdaki en zayıf kişiler, onları gözetime karşı tamamen zayıf kılan cihazlar kullanmaktadırlar.
في المقابل، الفقراء والفئات الأكثر ضعفًا في مجتمعاتنا يستخدمون أجهزة تتركهم عرضة تمامًا للمراقبة.

Bu sosyal çevreler zayıfladığında, ülkenin kendisi daha zayıf hale gelir.
حينما يتم إضعاف الروابط الاجتماعية، تزداد الدولة ضعفًا.

Ve bunu bir zayıflık olarak görebilecek insanlar var.
ويوجد أناس يرونا ذلك ضعفًا

Babanın emirlerine karşı gelmek zayıflık değildir.
-عصيان أوامر والدك ليس ضعفًا .

Bu zayıflık değil.
ليس ضعفًا.

Fark ettim ki mahkumlar ve şartlı tahliye edilmiş suçlular, şaşırtıcı bir şekilde toplumun en zayıf üyeleri arasında.
لقد أتيتُ للاعتراف بأن هؤلاء المسجونين ومن هم تحت المراقبة، هم من بين أكثر فئات المجتمع ضعفًا على غير المتوقع.

FIREBall bilinen en zayıf yapılardan birini gözlemlemek için tasarlandı: devasa hidrojen gazı bulutlarını.
كرة النار تم تصميمه لمراقبة بعض الهياكل الأكثر ضعفًا والمعروفة: بغيوم ضخمة من غاز الهيدروجين.