"ضل" - Traduction Arabe en Turc

    • kaybetmiş
        
    • kaybetti
        
    • kayboldu
        
    • kaybetmişti
        
    • kaybolmuştur
        
    • kaybolmuş
        
    • kaybetmiştir
        
    Ama asla, eskilerin hafızalarında bile yolunu kaybetmiş bir karavan yok. Open Subtitles ولكن حتى اكبرنا سنا لايتذكر ابدا انه ضل طريقه ذات مرة
    Şu konuşmanın arasına girmeseler mala vuracak olan yolunu kaybetmiş bir yabancı. Open Subtitles أجل. سائح ضل سبيله قد يركل مؤخرة أحد يسعى لعزلي من الحديث
    Aslında, bir keresinde neredeyse oluyordu ama galiba adam yolunu kaybetti. Open Subtitles كاد أن يحدث هذا مرة لكن شعرت أنه ضل الطريق
    Sırf biri tökezledi, yolunu kaybetti diye ondan sonsuza dek ümidi kesemezsin. Open Subtitles بمجرد أحدهم تعثر وفقد صوابه، لا يعني إنه ضل طريقه للأبد.
    Jim Saudough'un ruhuna fatiha. 1898 senesi cuma günü karda kayboldu. Open Subtitles هنا يرقد جيم سوردوج ضل في العاصفة يوم الجمعة 1898
    Ve onu ilk gördüğümde Tanrı'yı kaybetmişti. Open Subtitles وكما رأيته لأول مرة. ضل بالنسبة للرب.
    Belki de kaybolmuştur. Open Subtitles ربما يكون - ربما يكون فقط ضل الطريق
    Yıllar önce, kaybolmuş bir gezgin varmış ve iki gözü iki çeşme ağlıyormuş, çünkü eve dönüş yolunu bulamıyormuş. Open Subtitles من عده سنوات مضت كان هناك مسافراً ضل الطريق وهو كان يبكى خيبه امل لانه لا يستطيع ان يجد طريقه الى وطنه
    Eğer Beckett'ten söz ediyorsan, herhalde bara giderken yolunu kaybetmiştir. Open Subtitles إذا كان باكت من تتحدث عنه ، فلا بد أنه ضل الطريق وهو ذاهب للحانة
    Ben yolunu kaybetmiş aptal biriyim ve tekrar nasıl bulacağımı bilmiyorum. Open Subtitles إنني رجلٍ أحمق ضل طريقه ولا أعلم تماماً كيف أجده مجدداً
    Yolunu kaybetmiş orta yaşlı bir adam zamanda geri gider ve kendini çocukken oynadığı parkta bulur. Open Subtitles إنها قصة حول رجل في منتصف العمر ضل طريقه فعاد في الزمن إلى الحديقة التي كان يلعب فيها
    Kendi yolunu kaybetmiş bir çoban, sürüsüne rehberlik edemez. Open Subtitles لايمكن للراعي أن يقود رعيته إذا ضل هو نفسه عن الطريق
    Bunlar yolunu kaybetmiş bir cadının külleri. Ve bu bizim yolumuzu bulmamızın anahtarı olabilir. Open Subtitles هذا رماد ساحر ضل سبيله، ولعله يكون مفتاح إيجادنا سبيلنا.
    Zavallı adam, ormanda yolunu kaybetmiş olmalı. Open Subtitles -رجل مسكين يبدو انه ضل طريقه في الغابة. -اسكت واهدأ ربما يرحل
    ...ancak görünüşe göre kurbağa prensimiz yolunu kaybetmiş. Open Subtitles ولكن يبدو أن أميرنا الضفدع قد ضل الطريق
    Sırf biri tökezledi, yolunu kaybetti diye ondan sonsuza dek ümidi kesemezsin. Open Subtitles بمجرد أحدهم تعثر وفقد صوابه، لا يعني إنه ضل طريقه للأبد.
    Tabii, evet, o yolunu ... kaybetti, fakat onu tanıyorum, tamam mı? Open Subtitles إنه نوعا ما... . قد ضل الطريق ولكننى أعرفه,حسنا؟
    Diyelim ki biraz kontrolünü kaybetti. Open Subtitles حسناً لنقل أنه ضل بعض طريقه
    kayboldu herif ya, tüh. Bırakmayacaktım yalnız. Open Subtitles لا بد انه ضل طريقه ما كان يجب أن أتركه يمضي وحده
    Yerel polis, kayboldu mu yoksa öldürüldü mü belirleyememiş. Open Subtitles الضابط المحليين لم يعرفوا إن ضل طريقه أم قتل
    Yolunu kaybetmişti. Open Subtitles لقد ضل الطريق
    Belki de kaybolmuştur. Open Subtitles لا أعرف. ربما ضل طريقه
    Ailesinden ayrılıp tek başına dolaşırken kaybolmuş. Open Subtitles و ضل عن عائلته و ضاع في الغابة
    - Yolunu kaybetmiştir. Open Subtitles -لقد ضل الطريق, هذه الأمور تحدث .

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus