Evet, içeri girdi. Yüzünün sol yanında koca bir bandaj vardı. | Open Subtitles | نعم لقد دخل و ضمادة كبيرة على الجزء الايسر من وجهه |
Bir tek bandaj daha kaldı, sonra senin gerçekten canını yakabilirim. | Open Subtitles | فقط أكثر ضمادة واحد. ثم يمكن أن تضر حقا لك. |
Bak ne diyeceğim. Eve gidip, üstümü değiştireceğim üzerine bandaj yapıştıracağım. | Open Subtitles | سأذهب للبيت، سأغير ملابسي سأضع ضمادة عليه |
Sıkıştırmak yerine, içe doğru bastırıp üstüne yara bandı yapıştırdım. | Open Subtitles | بدلا من اخفائها سوف اقوم بابرازها كمؤخرة واضع لها ضمادة |
Bileğinde bir çeşit sakatlanma olduğunu hatırlıyorum, bir sargı ve koltuk değnekleri vardı. | TED | مازلت أذكر , كان كاحلها مصابا نوعا ما ضمادة آس وعكازات |
Yapacağım. Boynunuzu ısıracağım, acıyacak. bant yapıştırın. | Open Subtitles | سأفعلها، سأعض رقبك وسيؤلمكِ وستضعين ضمادة |
Bak ne diyorum, Sarge'ın pis bir bandajla dolaşması umurumda bile değil. | Open Subtitles | اتعلمين ماذا انا لا اهتم اذا ماكان سارج يمشي بالانحاء وعليه ضمادة |
Yaşıyor. Yaraya baskı yap. bandaj getir. | Open Subtitles | ما زالت حية، إضغطي على الجرح أحضري ضمادة من الخزانة |
Bir parça masa örtüsü daha getir. Başka bandaj da lazım. | Open Subtitles | آتي إليّ بمفرش طاولة آخر، أودّ صناعة ضمادة أخرى، إتّفقنا؟ |
Evdeki kadının iki gözü morarmış ayrıca burnunda bandaj var. | Open Subtitles | هناك إمرأة سوداء العينين, و عليها ضمادة على أنفها |
Yanık kurbanlarının giydiği, ...dev bir bandaj gibi. | Open Subtitles | إنها مثل ضمادة وحش جليدي عملاق مثل شيئاً ، سيرتديه ضحية حريق |
Sonra temiz bir bandaj koy ki tekrar kirlenmesin. | Open Subtitles | ثم ضعي عليها ضمادة نقية حتى لا تجمع الأوساخ. |
Elinde gizemli bir bandaj var ve bir tanık Todd'un kavanozu düşürüp kaçtığını görmüş. | Open Subtitles | لدية ضمادة غامضه على يده و لدينا شاهد عيان رأه يسقط الوعاء ويهرب |
Ceset üzerinde bulunan ve senin DNA'nı taşıyan bir yara bandı. | Open Subtitles | كانت ضمادة لاصقة، قطعة منها وُجدت على الجثة عليها حمضك النووي. |
Eminim hepiniz en az bir kere yara bandı sökmüşsünüzdür, ve bunu nasıl yapmanın daha iyi olacağını düşünmüşsünüzdür. | TED | بالطبع، جميعكم مر بتجربة نزع ضمادة في مرة من المرات وبالتأكيد فكرتم في الطريقة الصحيحة لنزعها. |
"Dikiş at, yara bandı yapıştır ve beni eve gönder." | Open Subtitles | "قم فقط بتقطيبي، ضع ضمادة عليها و دعني اذهب للبيت" |
Havan mermisi kafanın ortasına vuruyordu. Onlar sargı bezini yapıştırıyordu ve üstünde şöyle yazardı: | Open Subtitles | تصاب في الرأس بقذيفة هاون ويضعون ضمادة طبية عليه ويقولون |
- Bruce. - Kesilen yere bant yapıştırmalısın. | Open Subtitles | بروس عليك أن تضع ضمادة على هذا الجرح |
Birisi onu ensesinde bir bandajla hastanenin acil girişinde bırakmış. | Open Subtitles | شخص ما تركه في الخارج عند غرفة الطوارئ مع ضمادة على مؤخرة عنقه |
Şu bandajı olan adamı ve naylon torba tutan diğer adamı unutma. | Open Subtitles | تذكر أن الرجل لديه ضمادة والآخر بالكيس البلاستيكي |
Garaja gidip bez falan getir. | Open Subtitles | اذهب إلى الكراج و أحضر لي قميصا أو ضمادة |
Bu olaydan bahsetmeyeceğim, sadece dikkatli ol. Yara bandını iyi yapıştırmamışsın. | Open Subtitles | لقد قلت لي مسبقًا بأنه يتعين علي اسخدام ضمادة ضد الآثار، وها أنت الآن تلصق ضمادة جروح في وجهك! |
Pekalâ, steril bir bandaja ve biraz beze ihtiyacım var. | Open Subtitles | حسنًا، أحتاج إلى ضمادة مُعقّمة وملابس نظيفة |
Kanama için ped verdiler. | Open Subtitles | أعطوني ضمادة من أجل النزيف |
Çok hoş ama boğazımda aniden sargılı bir el hissetmek istemem. | Open Subtitles | جميل، أنا فقط لا أريد الشعور بـ "ضمادة" حول رقبتي |
Yeni bir sargıya ihtiyacım var. | Open Subtitles | أحتاج إلي ضمادة جديدة |
Keşke biraz nane ya da okaliptüs olsaydı. Bir plaster yapabilirdim. | Open Subtitles | أتمنى لو كان لديك بعض النعناع أو الـ"أوكالبتوس" لأصنع ضمادة. |
Gel elini saralım, hı? | Open Subtitles | لنضع ضمادة على الجرح |