15 yaşındaki araba kazası kurbanına Acil omurga korpektomisi yapmaya çalıştım. | Open Subtitles | لقد أجريت عملية فصل فقري طاريء لضحية سيارة بعمر 15 عاماً |
Yakıt nedeniyle bir Acil durum değilse daha fazla alamam. | Open Subtitles | أنا لا أَستطيعُ أَخْذ أكثر مالم يكن هناك نقص طاريء في وقود الطائرة. |
Bay Korman, bir hemşire bunun çok Acil olduğunu söyledi. | Open Subtitles | مستر كورمان لقد قالت ممرضه ان هذا امر طاريء |
Acil bir tahliye durumunda, lütfen size en yakın çıkış kapısını kullanın. | Open Subtitles | في حالة حدوث حدث طاريء رجاء أسلك طريقك بهدوء إلى مخرج الطواريء الأقرب إليك |
Sayın Başkan, muhtemelen size de, acilen dikkat vermemi gerektiren bir durum geliştiği bilgisi verilmiştir. | Open Subtitles | سيدي الرئيس، كما يبدو أنك علمت هناك موقف طاريء يحتاج لاهتمامي الكامل |
Acil bir şekilde dişçi randevusu olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قائلة فيه أن لديها موعد طاريء عند طبيب الأسنان |
Kampüs güvenliği Acil bir sorunla karşılaştı bu yüzden tüm öğrencilerin derhal Hammonds Hall'ı boşaltması gerekiyor. | Open Subtitles | حرس الجامعة لديه دلائل تدفعه لطلب إخلاء طاريء وفوري للمبنى |
Çamaşırhanedeki gardiyanları uyarın. Acil durum söz konusu. | Open Subtitles | نبهوا الحرّاس بالمغسلة.لدينا أمرٌ طاريء. |
Avrupa Birliği bakanları Acil durum toplantısını kabul etmişler. | Open Subtitles | وافق وزراء الإتحاد الأوروبي على إجراء إجتماع طاريء. |
Diyor ki görüşmek istiyormuş. Acil olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد قال أنه يريد ان يلتقي بك قال أن الأمر طاريء |
- Bak, kimseyi telaşa düşürmek istemem ama Acil bir durum var. | Open Subtitles | استمع، لا أريد أن ينتبه أحد ولكن هناك أمرٌ طاريء - ماذا؟ |
Evet, aslında Acil bir durum. Bariz bir Asyalı aksanı var. | Open Subtitles | أجل، إنه أمر طاريء لديه لكنة آسيوية ظاهرة |
Böyle Acil bir durumun ortaya çıkacağını bilemezdim, değil mi? | Open Subtitles | حسناً، لم أعلم أنه سيكون هناك أمر طاريء جلل، أليس كذلك؟ |
Şimdi beni dikkatle dinle Acil bir durum olursa onu satmanı istiyorum. | Open Subtitles | الآن انصتي بعناية: أريدكِ ان تأخذيها في حالة حدوث أمر طاريء. |
Yüzbaşı için. Lütfen Acil bir durum olduğunu söleyin. | Open Subtitles | أريد مهاتفة القائد،أخبريه أن الأمر طاريء |
Yüzbaşıyı arıyorum. Lütfen ona Acil bir durum olduğunu söyleyin. | Open Subtitles | أريد مهاتفة القائد،أخبريه أن الأمر طاريء |
- Evet, şu anda Acil bir durum söz konusu. Kocamı aramam gerekiyor. | Open Subtitles | أجل، لكن لديّ أمرٌ طاريء يجب أن أتصل بزوجي |
- Evet, şu anda Acil bir durum söz konusu. Kocamı aramam gerekiyor. | Open Subtitles | أجل، لكن لديّ أمرٌ طاريء يجب أن أتصل بزوجي |
Sağlayıcıya sızmak yerine, durum yeterince Acil olursa senin için bloke edilmiş bir çağrıyı takip etmelerini isteyebilirsin. | Open Subtitles | بدلًا من إختراق الشركة إن كان الوضع طاريء يمكنك أن تطلب منهم تتبع مكالمة من أجلك |
acilen bin tane askere ihtiyacımız var. General Zhang'a yardımcı ol. | Open Subtitles | نحتاج بشكل طاريء لألف جندي من هنا |
acilen doktorun, kaptanı görmesi gerekir. | Open Subtitles | الطبيب يجب ان يرى القائد انه امر طاريء |