"طالع" - Traduction Arabe en Turc

    • kehanet
        
    • işaret
        
    • alamet
        
    • falı
        
    • uğursuzluk
        
    Köyün duvarlarına yaklaştıklarında gökyüzünde parlak bir yıldız kayıyor— başka bir kehanet daha, ama neyin kehaneti? TED وهم يقتربون من أسوار القرية يضرب شعاع مضيء السماء إنه طالع آخر، ولكن عن ماذا؟
    Bazi adamlarin kuyrukluyildiz ile ilgili konustuklarini duydum. Bir kehanet oldugunu söylüyorlar. Open Subtitles سمعت بضع الرجال يتحدثون عن المذنب، يقولون أنه حسن طالع
    Belki saçmaladığımı düşüneceksin ama madalyonu bulamamış olmamın kötü bir işaret olduğunu düşünüyorum hâlâ. Open Subtitles سوف تظن بأنني مجنونة ولكني لازلت أفكر بأنه طالع سيء أنني لم أجد تلك القلادة أبداً
    Kırık zincir, başka bir kötü işaret... Open Subtitles كسر السلسلة طالع سيئ أيضاً ؟
    Bazılarının kuyrukluyıldızdan bahsettiğini duydum. Onun bir alamet olduğunu söylüyorlar. Open Subtitles سمعت بضع الرجال يتحدثون عن المذنب، يقولون أنه حسن طالع
    bir dakika! rüyalar iyiye alamet olabilir. Open Subtitles يبدو هذا طالع سيئ
    Ve biliyor musun, çok iyi tarot falı bakıyormuş. Open Subtitles وأنتِ تعرفين أنها قارئةُ طالع مشهورة
    Direk dimdik durmalıdır aksi takdirde Tibet için uğursuzluk alameti sayılır. Open Subtitles الاعلام يجب أن ترفع مباشرة أو هو سيكون طالع سيئ للتبتيين.
    Hanımefendi, ne kehanet ettiğini asla anımsamıyor. Kendisine dair kehanette de bulunamıyor. Open Subtitles سيّدتي لا تذكر أيّ طالع تتنبأه، ولا يمكنها قراءة طالعها الخاص.
    Bu bir kehanet! Kendimi bu akşam nasıl küçük düşürdüğümü açıklıyor. Open Subtitles قد يكون ذلك طالع جيد
    Burada bir kehanet mi vardı? Open Subtitles هل كان هناك طالع خاص؟
    Bu alarm, bu adamla ilgil kötü bir kehanet. Open Subtitles طالع سيء لهذا الرجل
    Bu Persliler için kötü bir kehanet. Open Subtitles -هذا طالع سيىء بالنسبة للفرس
    Kesinlikle muhteşem bir işaret. Madem öyle, işte böyle. Open Subtitles -ذلك طالع خير جيّد
    Kötüye işaret. Open Subtitles طالع سيئة
    Kötü bir işaret. Open Subtitles طالع سيئة
    Bu pekte iyiye alamet değil. Open Subtitles حَسناً، ذلك لَيسَ بالضبط a طالع جيد.
    Bu çok iyi bir alamet. Open Subtitles هذا طالع جيد
    Hayra alamet değil. Open Subtitles ليس طالع جيّد
    -Astrologla konuştuk, yeni düğün gününün yıldız falı, bir öncekinden bile daha iyiymiş. Open Subtitles -لقد تحدثنا إلى المُنجّم و هو يقول أن طالع تاريخ الزواج الجديد أفضل بكثير من التاريخ السابق
    Hayır! Sana'nın çok iyi bir falı var. Open Subtitles سنا عِنْدَها طالع لطيف جداً
    Mm, peynir küplerinden tek rakamlı miktarda yemek uğursuzluk getirir. Open Subtitles إنه طالع سيئ أن تأكل رقم مفرد من مكعبات الجبن

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus