Burada istediğin kadar bedavaya kalabilirsin. | Open Subtitles | هل يمكن أن يعيش مجانا طالما تريد. |
Beklememi istediğin kadar bekleyeceğim. | Open Subtitles | أستطيع الإنتظار طالما تريد مني |
Peter, istediğin kadar burada kalabilirsin. | Open Subtitles | أنت مرحب بالجلوس معنا طالما تريد |
Burada istediğiniz kadar kalabilirsiniz. Garsonluk kolay bir iş değildir. | Open Subtitles | يمكنك أن تبقى طالما تريد ليس من السهل أن يكون نادل .. |
- Sen de evin, Vinnie. İstediğiniz kadar kalın. | Open Subtitles | أنه منزلك أيضا، فيني يمكنك البقاء طالما تريد |
Yani burada istediğin kadar kalabilirsiniz. | Open Subtitles | أقصد.. يمكنك البقاء هنا طالما تريد. |
Onu istediğin kadar tutabiliriz. | Open Subtitles | نعم، نحن يمكن أن تبقي لها طالما تريد. |
Sorun değil tatlım. İstediğin kadar oturabilirsin. | Open Subtitles | لا مشكلة، ابق طالما تريد البقاء |
İstediğin kadar burada kalabilirsin. | Open Subtitles | مُرحب بك بالبقاء هنا طالما تريد |
Aç ve istediğin kadar kullan. | Open Subtitles | قٌم بتشغيله. دعه معك طالما تريد. |
CIeveIand, çok üzgünüm. Burada istediğin kadar kalabilirsin. | Open Subtitles | (كليفلاند) ، أنا آسفة جداً يمكنك البقاء هنا طالما تريد |
İstediğin kadar kalabilirsin. | Open Subtitles | البقاء طالما تريد. |
Burda istediğin kadar kalabilirsin...kedisiz. | Open Subtitles | هل يمكن أن يعيش هنا طالما تريد... دون القطط. [الضحك] |
- İstediğin kadar kal. | Open Subtitles | - طالما تريد. |
Hoşgeldiniz, istediğiniz kadar kalabilirsiniz hepiniz. | Open Subtitles | انكم مدعوون الى البقاء طالما تريد. كلكم. |
Burada istediğiniz kadar kalabilirsiniz, hiç sorun değil. | Open Subtitles | يمكنها الإقامة معنا طالما تريد |