şef yardımcısı oldum. | Open Subtitles | لقد حصلت على تثبيت يا رجل أصبحت مُساعِد طاهي |
Gerçek bir şef alacağız yani güven belgesi, ödülleri ve dövmeleri olan birini. | Open Subtitles | نحن سنوظف طاهي حقيقي معك شهادة و جوائز.. ووشم |
İyi bir aşçı için çok büyükler. | Open Subtitles | انها كبيرة جدا على اعتبار انك طاهي جبد هذه مشكلة لي ايضا |
Bak, tatlım aşçı olmaktan bahsediyorsun ve bunun da okulu var böylece harika bir yaşam elde etme olasılığı var. | Open Subtitles | حسنا, كما تعرف عزيزي, ما تتكلم عنه هو انك ستصبح طاهي وهناك مدارس للطهي, وامكانية صنع حياة ممتازة منها |
Görünüşe göre aşçılık öğrencisi olmak ve sos şefi stajyerliği finansal özgürlük için bir yöntem değil. Neden beni aramadın? | Open Subtitles | اتضح أنه كوني طالب في مدرسة الطهي و طاهي مشرف متدرب ليس طريق الحرية المالية |
Aslında şimdi sadece aşçıyım ama benim bir gün olacak. | Open Subtitles | لا اني مجرد طاهي في الوقت الحالي ولكني اود ان امتلك مطعما يوما ما |
Ahlaklı ve kurnaz bir şef olarak satamadığım bononun işe yaramaz tüm parçalarını bu güvecin içine koyacağım. | Open Subtitles | أن تكون طاهي ماكر ومتعب أخلاقياً والذي هو انا، أياً كانت مستويات السندات التي لا أبيعها، أرميها في الحساء البحري. |
İyi bir şef tarafından pişirilmiş bir yemeği tercih ederim. | Open Subtitles | أفضّل أن آكل طعاماً مطبوخ من قبل طاهي أفضل. |
Burada beş sene şef yardımcılığı yaptım, bu yüzden benimle ilgilendiler. | Open Subtitles | لقد كنت مساعد طاهي هنا لـ 5 أعوام، لذا أنهم يعتنون بيّ. |
Restoranın bütün yönlerini öğrenmek için çeşitlik görevlerde çalışıyoruz bunlara şef, garsonluk ve mutfak bakımı dahil. | Open Subtitles | نحن نخدم في كل المجالات هنا في المطعم بما في ذلك, طاهي والمطبخ وعمل النادل والصيانة |
Bir şef olduğuna inanan herkes için yeterince güzel yemek yaptığını biliyorum fakat tüm bu yaptıkların iki yakanı bir araya getiriyor mu? | Open Subtitles | أعرف أنك تطهو جيدًا لتدع الجميع يعتقد أنك طاهي لكن هل كل ما تفعله عائده جيد ؟ |
İspanya'da Ferran Adria adında bir şef var. | TED | هناك طاهي في اسبانيا اسمه فيران ادريا |
Her iyi aşçı, yemeği sıcakken yemek gerektiğini söyler. | Open Subtitles | كما تعلمين، كل طاهي يقول عليكِ تناول اللحم وهو ساخن. |
Servis sektörü. aşçı. Gardiyan. | Open Subtitles | مثلاً، تكون عامل مصنع، طاهي طعام، حارس سجن. |
Burası bir aşçı olmadan siki tutacak. | Open Subtitles | سيتحول هذا المكان إلى نفاية بدون طاهي ، كما تعلمين |
Metro istasyonunda çalışan bir suşi şefi hakkında belgesel izliyordum ben de. | Open Subtitles | كنت اشاهد للتو فيلما وثائقيا عن طاهي سوشي يعمل في محطة قطار نفقي |
Sana pasta yaptım. Ben aşçıyım. | Open Subtitles | أعددت لك كيكا فكما تعرف فأنا طاهي |
Kırpılıp içine bir parçacık havyar konan yumurta güvensiz ve hayal gücünden yoksun bir şefin hesabı kabartmak için bahanesi olabilir. | Open Subtitles | بيضة مهلهلة مُزينة بالكافيار المُمِل الذي هو عُذر كل طاهي ليجعلنا ندفع أموالاً زائدة مقابل إنعدام ثقته، وضحالة خياله |
Duyduğuma göre Stanford'ın aşçısı yiyecekleri doğadan direkt sofraya koyuyormuş. | Open Subtitles | سمعت أن "ستانفورد" لديهم طاهي يطبخ أطباقًا خاصة. |
Tuvaletleri temizlemiyorsun, şefsin sen. | Open Subtitles | لن تنظف مراحيضه أنت طاهي |
Pazar öğleden sonra büyük bir restoranda menüyü hazırlayan bir şefim. | Open Subtitles | حسناً إنني طاهي في مطعم يوم الأحد بعد الظهيرة في مطعم كبير |
Clara ve ben karakola gidip suşi şefinin eşiyle konuşacağız, bakalım kocasının olayı neymiş. | Open Subtitles | كارلا و أنا سنتوجه مركز الشرطة لمقابلة زوجة طاهي السوشي لنرى ما هي قصة زوجها |
Sana bir aşçıbaşı şapkası yapabiliyor muyuz bir bakalım. | Open Subtitles | دعينا نرى لو عملنا لكِ قبعة طاهي |
Anna stajyer aşçıyla kaçtı. | Open Subtitles | و آنآ ذهبت مع طاهي اعداد |
Bütün şeflerin bunu tüm ulusa... yeğlemiş olmalarının dışında. | Open Subtitles | عدا ان كل طاهي حرف فيه عبر البلد كلها |
Alt tarafı kampın aşçısıyım. | Open Subtitles | أنا مجرد طاهي للمخيم. |
Aşçıbaşıyım ama müşterilerimi seçmem. | Open Subtitles | أنا طاهي لكنني لا أقوم بأختيار عملائي |