Dinlenemem, çünkü senin çocuğun saçma sapan müziğini benim salonumda çalmakla meşgul. | Open Subtitles | لا يمكنني الإسترخاء لأن طفلتك اللعينة تعزف موسيقى الشيطان في غرفة معيشتي |
Umut ederim bir gün... Beni affedebilir misin? Bu senin bebeğin. | Open Subtitles | وأتمنى في يوم ما يمكنك أن تسامحني ؟ هذه طفلتك .. |
Eğer paraların herhangi birisi işaretliyse karını ve çocuğunu asla bir daha göremezsin. | Open Subtitles | إذا أيّ من الدولارات مُعلمة، أنت لن ترى أبدًا زوجتك أو طفلتك ثانيةً. |
Kaç yaşındasın sen, dokuz mu? kızın az önce kustu. | Open Subtitles | مابك هل أنت بالتاسعه طفلتك قد تقيأت للتو |
Kendi Çocuğunun açlıktan ölmesine izin vermezsin değil mi? | Open Subtitles | لن تتركى طفلتك الوحيدة جائعة , أليس كذلك ؟ |
Bebeğini istiyorum, bunu zaten biliyoruz, anoreksi sınırındaki yeni hemşireye söyle de, bir sandviç yesin. | Open Subtitles | ،أريد طفلتك وتحدثنا عن هذا مسبقاً وأريد أن تطلبي من الممرضة المصابة بمرض فقدان الشهية |
Ve eğer kızını geri istiyorsan,... - ...bizimle ortaklık yapman gerekir, öyle değil mi? | Open Subtitles | إذا أردت أن تستعيد طفلتك عليك أن تتعاون أفضل من هذا |
Parayı bana verdikten sonra, karın ve çocuğun birlikte bırakılacak. | Open Subtitles | بعد أن تعطيه لي, سوف نرجع طفلتك إلي أمها. |
Karın ve çocuğun onun elindeyken nasıl bu kadar sakin olabiliyorsun? | Open Subtitles | كيف أنت هادىء هكذا ؟ ! بينما زوجتك و طفلتك معه |
Çünkü senin çocuğun yanında. Bu yüzden karşındakini yargılayabiliyorsun. | Open Subtitles | بالطبـع لديك طفلتك , فـ يمكنك ان تحكم عليي |
Üzgünüm ama unutmadan bebeğin doğum günü partisine gelemeyiz. | Open Subtitles | قبل أن ننسى لن نستطيع الذهاب غداَ لحفلة عيد نصف ميلاد طفلتك |
Buraya geldin ve bebeğin oldu. | Open Subtitles | لقد ذهبنا إلي المشفي لكي تحصلي علي طفلتك |
Ama tatlım, en kötü durumda bebeğin yaşayacak kadar büyümüş. | Open Subtitles | ولكن عزيزتي طفلتك قادرة على العيش لوحدها |
Beni yani tek çocuğunu terk etmen sorun değil. Bunu tamamen anlıyorum. | Open Subtitles | لابأس أنك سلمتني وانا طفلتك الوحيده أتفهم ذلك تماما |
- çocuğunu suistimal ediyorsun. - Kendi sorunlarım olduğunu görmüyor musun? | Open Subtitles | أنت تضايق طفلتك - ألا ترى أن لدى مشاكلى الخاصة ؟ |
Evet. 7 yaşındaki kızın yatağını ıslatıyor. | Open Subtitles | نعم, مازالت طفلتك ذات السبع سنوات تبلل فراشها |
Alınma Henry ama, kızın oldukça ürkütücü. | Open Subtitles | لا أقصد التجريح يا هنري ولكن طفلتك بصريح العبارة مخيفة |
Evde oturup Çocuğunun saçını yapmaya karar vermeden önce mi sonra mı kendine bu konuşmayı yaptın? | Open Subtitles | هل قلت لنفسك هذا الكلام قبل أو بعد أن قررت الجلوس و العناية بشعر طفلتك ؟ |
Hayır Bebeğini bırakamazsın Delirdin mi ? | Open Subtitles | لا ، لا لايمكنك ترك طفلتك ، هل أنت أحمق؟ |
Senin evinde seni mi yoksa anneannenin evindeki karınla kızını mı? | Open Subtitles | أزورك فى منزلك أم زوجتك و طفلتك عند الجدة؟ |
Muhtemelen biliyorsundur, Kızının onkolojistinin anlattıklarından... | Open Subtitles | لربما تعرف من الحديث مع اخصائي الأورام لدي طفلتك |
Bebeğinin nereye satıldığıyla ilgili sana yardım edemediğim için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسفة لم أستطع مساعدتك بالعثور على طفلتك أين إنباعت |
Böylece, hayatınızda sizi düş kırıklığına uğratan iki kadın yani karınız ve çocuğunuz, bir daha asla bir araya gelemeyecekti. | Open Subtitles | من أجل جعل المرأتين اللاتى فى حياتك وتسببن فى خذلانك زوجتك و طفلتك الا يتحدوا ابدا |
bebeğiniz harika! Ona Florida'da ders verilebilir. | Open Subtitles | طفلتك عبقرية " يمكنها التعليم في ولاية " فلوريدا |
Rüyanı gerçekleştirmek yerine, çocuk mu doğurdun yani? | Open Subtitles | إذاً فقد أنجبتي طفلتك بدلاً من تحقيق حلمك |
Onun sizin kızınız olmadığını gerçekten anlamadınız mı? | Open Subtitles | اذا انتى حقا لم تستطيعى معرفة اذا ما كانت طفلتك ؟ |
Yani çocuğunuzu okuldan aldığınızı ve bunu neden yaptığınızı bilmediğinizi mi söylüyorsunuz? | Open Subtitles | أتعني أنك تخرج طفلتك من المدرسة ولا تعرف لماذا؟ |
bebek acıktığında, sen de acıkacaksın. | Open Subtitles | نعم. لذا عندما تكون طفلتك جائعةُ, أنت سَتَكُونُين جائعة, أيضاً. |