Minibüsün şoförünün çocuklarını okula götüren bir baba olduğu anlaşıldı. | Open Subtitles | إتضح أنْ سائق الشاحنة، كان والد يأخذ طفليه إلى المدرسة. |
Onun yerine, çocuklarını bir yabancıya veriyor, raylara atlıyor, adamı rayların arasına yerleştiriyor, adamın üzerine yatıyor, metro üzerlerinden geçiyor. | TED | ولكن، لقد قام بإعطاء طفليه لأحد الغرباء، وقفز إلى السكة، ثم مد الشاب بين السكتين، ثم انبطح فوقه، عندها مر القطار فوقه. |
Nasser Ali yardım için çocuklarını çağırdı.. gitmek son fikriydi. | Open Subtitles | استدعى ناصر علي طفليه ليعطيهما آخر أفكاره. |
Kokainden beyni bulanmış, karısını döven hayvanın teki belki. Ama çocuklarını yüzüstü bırakmayı reddediyor. | Open Subtitles | "قد يكون مدمن كوكايين وممتهن زوجة جاهل ولكنه يرفض أن يهجر طفليه" |
Az kalsın çocuklarını öldürmeyecekti. | Open Subtitles | ما كان ليوشك على قتل طفليه |
çocuklarını görmek istediğini söyledi. | Open Subtitles | -أجلس؟ الرّجل قال أنّه يريد رؤية طفليه. |
Bay Kent'in içine girip çocuklarını yerken neler hissettin? | Open Subtitles | عندما استحوذت على السيد (كينت) والتهمت طفليه ما الشعور الذي ساورك حينها؟ |
çocuklarını yediğinde... | Open Subtitles | عندما التهمت طفليه |