Peggy, sana o el bombalarıyla dikkatli ol demiştim ama. | Open Subtitles | بيجي، طلبت منك أن إرضاء كن حذرا مع قنابل يدوية. |
Yavaş git demiştim. Memur bey, yavaş gitmesini söylemiştim. | Open Subtitles | طلبت منك أن تهدّئي السرعة، طلبت منها ذلك أيها الضابط. |
Senden yatağını yapmanı istemiştim. Değil mi? Hayır. | Open Subtitles | لقد ''طلبت'' منك أن ترتبى فراشك، ألم أفعل؟ |
Patlak lastik. Garaj yolundaki çivileri temizlemeni istemiştim senden. | Open Subtitles | إنها عجلة فارغة، طلبت منك أن تتفقد العجلات قبل القيادة. |
sizden kendinizi o evde hayal etmenizi istedim, çünkü aklınızı karıştıran şeyi merak ettim. | TED | طلبت منك أن تتخيل نفسك داخل هذا المنزل، لأنني أتساءل ما الذي يخطر ببالك. |
Gelecek hafta harika bir günün neye benzediğini düşünmenizi istesem, bunu daha genel ifadelerle anlatabilirsiniz. | TED | إن طلبت منك أن تتخيل ما يبدو عليه يوم رائع في الأسبوع القادم، يمكن أن تصفه بمفردات عامة أكثر. |
Tek bir şey istedim senden! | Open Subtitles | صاح طلبت منك أن تفعل شيء واحدا |
Kirli çoraplarını burada bırakma demiştim. | Open Subtitles | لقد طلبت منك أن لا تترك جواربك المتسخة في الخلف. |
Eşyalarımı almadan önce en azından sor demiştim sanırım. | Open Subtitles | أعتقد أنني طلبت منك أن تستأذني قبل أن تستعيري أغراضي |
Kahretsin, sana yavaş git demiştim. Boku yedik. | Open Subtitles | تباً، طلبت منك أن تخفف السرعة لقد أخفقنا |
Kızacaksan gelme demiştim. | Open Subtitles | طلبت منك أن لا تأتي إن كنت ستصبح غاضباً. |
Ona bundan bahset demiştim, tanıştır demedim. | Open Subtitles | طلبت منك أن تخبرها بشأن الأمر، وليس تقديمها له وجهاً لوجه. |
- Teknik olarak, hayır, ama ben- - Senden atmosferi sağlamanı istemiştim. | Open Subtitles | تقنياً, لا ولكن لقد طلبت منك أن تخلق روحا في المكان |
Tatlım, işte bu yüzden senden listeyi yazmanı istemiştim. | Open Subtitles | عزيزي, لهذا طلبت منك أن تكتب القائمة بالمرهـ الماضيه |
Bunların Avni´nin basına nasıl geldiğini öğrenebilmek için, senin tapınakta Radha ile ilgilenmeni istemiştim. | Open Subtitles | لماذا أفاني لديها هذا المرض لأعرف ذلك طلبت منك أن تجلس بجانب رادها في المعبد |
Senden elbiselerimi düşürmemeni istemiştim ve bak kirlenmişler. | Open Subtitles | طلبت منك أن لا توقع ملابسي و انظر, لقد اتسخت |
sizden dünyanın büyük dinlerini söylemenizi istesem, ne dersiniz? | TED | إذا طلبت منك أن تذكر أسماء الديانات العظمى في العالم أيها ستقول؟ |
Eğer sizden gözlerinizi açmanızı ve kör olmadığınızı göstermenizi... isteseydim, bunu sinema için yapar mıydınız? | Open Subtitles | إذا طلبت منك أن تفتح عينيك و تجعلنا نرى أنك لست بأعمى هل ستقوم بذلك لأجل السينما |
Ama yarın TED'de harika bir günü anlatmanızı istesem, bunu tane tane, gerçekçi bir netlikte anlatabilirsiniz. | TED | و لكن إن طلبت منك أن تصف يوماً رائعاً في تيد غداً، يمكن أن تصفه بوضوح عملي و دقيق. |
Onlarla konuşmanı mı istedim senden ? - İyi misin? | Open Subtitles | هل طلبت منك أن تتحدث إليه ؟ |
Zen'e göz kulak olmanı istedim, sen ne yaptın? | Open Subtitles | لقد طلبت منك أن تعتني بزن فما هذا الذي وصلتم إليه؟ |
Bu senden istediğim tek şey. Lütfen. | Open Subtitles | إنه الشيء الوحيد الذي طلبت منك أن تفعله ، من فضلك ؟ |